Diyarbakır’da yangında vefat edenler için kurulan taziyede valiye tepki gösteren S.Ç. adlı genç, korumalarının saldırısına uğradı. Tepkilerin artması nedeniyle Diyarbakır Valisi taziye yerinden ayrılmak zorunda kaldı.
Diyarbakır’ın Çınar ilçesine bağlı Köksalan ve Yazçiçeği ile Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Yücebağ ve Yetkinler kırsal mahallelerinde 20 Haziran tarihinde yaşanan yangında vefat edenler için kurulan taziyeleri dün akşam saatlerinde Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su ziyaret etti. Köylüler yangının ‘anız yakmaları’ nedeniyle çıktığını söyleyen valiye tepki gösterdi.
Köylülerin tepkisi üzerine yaşanan tartışma büyürken, taziyede bulunan Ş.Ç. yaşananları cep telefonuyla kayıt altına almak istedi. Bu sırada valinin korumaları S.Ç.’ye saldırarak, telefonundaki görüntüleri de sildi. Tepkilerin artması nedeniyle Vali Su taziye yerinden ayrılmak zorunda kaldı.
‘YILLARDIR DEDAŞ’A SÖYLÜYORUZ’
Yaşanan arbedede valiye tepki gösteren isimler arasında yer alan ve yaptığı açıklamalar nedeniyle Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (DEDAŞ) hakkında suç duyurusunda bulunduğu İbrahim Eren, yaşananları anlattı. Valinin belge ve bulgulara baktıktan sonra açıklama yapması gerektiğini söyleyen Eren, yapılan incelemelerin ardından çıkan yangından ya köylünün ya da DEDAŞ’ın sorumlu olduğunun açığa çıkacağını ifade etti.
Köyün tamamının yangının elektrik tellerinin birbirine çarpması sonucu düşen kıvılcımların toplanmamış buğday tarlasına düşerek çıktığına şahit olduğunu kaydeden Eren, “Bunu söylediğimiz için tepki gösteriyorlar. DEDAŞ bana dava açmış. Yanlış bilgi yaydığımı iddia ediyorlar. Köylülerimiz de ulusal yayınlar dahil olmak üzere verdiğim röportajları Valiye gösterdi. Yangının çıkış sebebinin teller olduğunu söyledim. Teller yıllardır bu halde ve çürümüş durumda. Yıllardır DEDAŞ’a bu tellerin bakımının yapılması için başvuruda bulunuyoruz ama gelmediler” dedi.
‘DEDAŞ SORUMLULUKTAN KAÇIYOR
’Kendisinin AKP’nin resmi üyesi olduğunu ve devleti karalamaya yönelik herhangi bir çaba içerisinde olmadığını vurgulayan Eren, DEDAŞ’ın köylüleri suçlayarak sorumluluktan kaçmaya çalıştığını söyledi. Eren, “DEDAŞ, köylülerin zararını karşılamamak için, ‘köylüler yaptı’ diyor. Devlet yetkilileri de halkın değil DEDAŞ’ın sözünü dinliyor. Söylemimiz ne siyasi ne de ideolojiktir. Canlarımız gitti ve trilyonlarca zararımız var. Köyde her şey yandı ve artık yaşanacak gibi değil. Buna rağmen kalkıp bizi suçluyorlar. Köylerde araştırma yapacak devlet yetkililerine taraf tutmadan, belge ve bilgilere bakarak objektif bir şekilde araştırma yaparak açıklama yapmaları çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu.
‘BASKI ALTINDAYIZ’
Vali ve kaymakamın açıklamalarına “yalan söylüyorsunuz” şeklinde tepki gösteren Ş.Ç.’nin vali korumaları tarafından saldırıya uğradığını aktaran Eren, “Bunun üzerine vali ve korumalarının taziyeyi terk etmesini istedik. Saldırıya uğrayan yurttaş konuşmaya çekiniyor. Acımız var ve travma yaşıyoruz. Ama buna rağmen baskı altındayız. Yaşadıklarımıza rağmen gelip, ‘Devleti karalamayın’ diyorlar. Biz devleti karalamıyoruz, derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. DEDAŞ’ın suçlu olduğunu bütün köylüler biliyor” diye belirtti.