Van’da Kent Meydanı’na festival için konulan demir bariyerler, festival iki hafta önce bitmesine rağmen kaldırılmadı. Bariyerlerin içinde de iki otobüs çevik kuvvet polisi bekliyor. DEM Parti’li Mahmut Dindar: OHAL görüntüsünü canlı tutulmak isteniyor.
Van’da aralık ayında açılan Kent Meydanı, Kültür Yolu Festivali ile beraber yeniden polis bariyerleri ile çevrildi. 29 Haziran’da başlayan festival 7 Temmuz’da bitti. Ancak festivalin bitmesinin üzerinden iki hafta geçmesine rağmen polis bariyerleri hâlâ kaldırılmadı. Üstelik, bariyerlerin içerisinde iki otobüs çevik kuvvet polisi bekliyor.
Van’da 21 Kasım 2016’da başlayan eylem ve etkinlik yasakları 15 günde bir uzatılarak yedi boyunca sürdü. Son dönemde kısmen esnetilen eylem ve etkinlik yasakları 31 Mart’ta Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı seçilen Abdullah Zeydan’ın mazbatasının iptal edilmek istenmesiyle yeniden yürürlüğe konuldu. Mazbata krizi boyunca kentte tüm eylem ve etkinlikler hatta kente giriş çıkışlar yasaklandı.
‘YASAKLARIN DEVAM ETTİĞİNİN GÖSTERGESİ’
İHD Van Şube Eşbaşkanı Mehmet Salih Coşkun, Kent Meydanı’nın demir bariyerlerle çevrili olmasının yasakların halen devam ettiğinin bir göstergesi olduğunu söyledi. Artı Gerçek’e konuşan Coşkun, “Van’da yedi yıl eylem ve etkinlik yasağı vardı. Fakat onda bile yazılı bir açıklama yapılıyordu. Ama şu anda böyle bir yazılı açıklama olmamasına rağmen fiili bir kısıtlama söz konusu. Verilen eylem etkinlik yasakları bile hukuksuzken, bir sebebe dayanmazken en azından bir metin vardı elimizde. Yeri geldiğinde dava açabiliyorduk. Hukuki yollara başvurabiliyorduk” dedi.
‘KENT MEYDANI’NDAKİ GÖRÜNTÜ HALKI TEDİRGİN EDİYOR’
Kent Meydanı’ndaki görüntünün halkı tedirgin ettiğini dile getiren Coşkun, “Bu durum kentte olağanüstü bir halin olup olmadığını bile aklımıza getiriyor. Dolayısıyla bir güvenlik problemi mi var ve eğer bir güvenlik problemi varsa bu güvenlik sorunu sadece Kent Meydanı’ndan mı ibaret, şehrin geriye kalan kısımları güvenli mi, bu şehirde yaşayan insanların güvenliği nasıl sağlanacak soruları hepimizin aklına geliyor. Van halkının bir an önce bilgilendirilmesi gerekiyor. Bizim Valilikten ve Emniyet Müdürlüğünden talebimiz budur” diye konuştu.
‘YASAĞIN HANGİ KARARA DAYANDIĞINI BİLMİYORUZ’
Artı Gerçek’e konuşan Van Barosu Başkanı Sinan Özaras da kentlerin, alanların, meydanların bireylere, topluma yasaklanmasının ve bunun kalıcı hale getirilerek sürdürülmesinin hukuksuzluk olduğunu vurguladı. Özaras, “Van Kent Meydanı’nda uygulanan yasak bir idari makam kararına dayanıyor mu, bu bile net değil. Zira bir yasaklı alan güvenlik zafiyeti, kamu düzenine yönelik tehlike durumunda, tehlikeyi bertaraf edecek şekilde, geçici ve süreli olarak uygulanarak sonlandırılır. Ancak Van Kent Meydanı OHAL’i yaşar oldu” dedi.
‘BİR KESİM KULLANIYOR AMA HALKA KAPATILIYOR’
Yasak gerekçelerinin tamamının ‘bahane ve soyut kavramlar’ olduğunu söyleyen Özaras, “Aslında iktidar ve iktidara yakın partilerin dönemsel olarak bu meydanı kullandığına tanık oluyoruz. Ülkemizde meydanlar eyleme ve eylem tarafına göre kullanılabiliyor. Bu yüzden artık hukuk devleti, eşitlik ilkesi ve anayasal haklar söylemleri maalesef idari iş ve işleyişlerde görünmez oldu. Bir kesimin eylem için kullandığı alanlar, halkın kullanımına dahi kapatılabiliyor” diye konuştu.
‘MEYDANIN KAPATILMASI HUKUSUZLUKTUR’
Uygulamaya son verilmesi çağrısında bulunan Özaras, “Kent Meydanı yasağının, toplantı ve gösteri yürüyüşü yasağı ile aynı bakış açısı olduğunu ve tamamen temel hakları hedef alan hukuksuz uygulamalar olduğunu söyleyebiliriz. İşçilere ait Taksim Meydanı gibi Van Kent Meydanı da halka ait meydandır. Kolluk bariyerleri ile kapatılması hukuksuzdur. Bu nedenle yetkilileri meydana yönelik uygulamaya son vermeye davet ediyorum” dedi.
‘VAN’DA DARBE GÖRÜNTÜSÜNÜ ANDIRAN BİR TABLO VAR’
DEM Parti Van Milletvekili Mahmut Dindar da Van’da meydanlarda, parklarda, en merkezi caddelerde darbe görüntüsünü andıran bir tablo olduğunu söyledi. Dindar, “Ülkenin normalleşmesini istemeyen odaklar OHAL görüntüsünü özellikle bölge illerinde canlı tutmak istiyor. Sadece Kent Meydanı’nda değil; Van’ın ana caddeleri olan Maraş ve Cumhuriyet’in kesiştiği yerde, Cumhuriyet Caddesi’nin en işlek yerlerinde TOMA’lar başta olmak üzere birçok emniyet aracı sürekli çalışır vaziyette tutuluyor. Bu durum hem trafiği aksatıyor hem de çevreye zarar veriyor. Bu araçların yakıtları da hepimizin bütçesinden gidiyor. Bir yanda kamuda tasarruf diye halkın emeğini gasp ediyorlar, diğer yandan birileri için musluklar akmaya devam ediyor. Sadece kara araçlarında değil; günün bir iki saati Van semalarında her gün helikopter dolaştırılması da aynı amaca hizmet ediyor” diye konuştu.
‘NORMALLEŞME AKP-MHP İTTİFAKININ İŞİNE GELMİYOR’
Van’da güvenlik kaygısını diri tutarak, ekonominin ve sosyal yaşamın normalleşmesinin engellenmek istendiğini söyleyen Dindar, “Bölge illerinin sosyoekonomik açıdan normalleşmesi MHP-AKP iktidarının işine gelmiyor. Van’da da engellenen, yasaklanan veya müdahale edilen etkinliklere baktığımızda bu durum çok net görülüyor. Kent Meydanı’nı bariyerlerle kapatan valilik; belediyenin konser yapmasını, muhalif kesimlerin basın açıklaması yapmasını engelliyor” dedi.
‘VALİLİK HUKUKSUZLUĞUN YEREL MEMURU’
Anayasa Mahkemesi’nin yasakların hukuk dışı olduğuna dair kararlarına dikkat çeken Dindar, “Van Valiliği ülkedeki hukuksuzluk ikliminin yerel memurudur. Fiili yasaklamanın ötesinde yine dönem dönem valilik sitesinde hukuk dışı olarak her türlü hak ihlaline yol açan açıklamalar yayınlanıyor. Öte yandan emniyet görevlileri de valilik de bu durumun yasadışı olduğunu bile bile sürdürüyor. Zaten Van dahil birçok yerdeki yasak kararlarının hukuk dışı olduğuna dair AYM de karar verdi” diye konuştu.