Trendyol işçileri, eyleminin 43’üncü gününde Maslak’ta bir araya geldi: Sırrı Süreyya Önder de destek verdi

PAYLAŞ - BEĞEN

Esenyurt’ta Trendyol Express Dağıtım Merkezi’nde çalışırken sendikal faaliyetler nedeniyle işten çıkarılan PTT Sen ve DGD Sen üyeleri, eylemlerini 43’üncü gününde sürdürdü. İşçilere Yeşil Sol Partili Sırrı Süreyya Önder ve Kezban Konukçu da destek verdi.

 İstanbul’un Esenyurt ilçesindeki Trendyol Express Dağıtım Merkezi’nde çalışırken sendikal faaliyetler nedeniyle işten çıkarılan Posta, Telefon ve Telekomünikasyon İşçileri Sendikası (PTT Sen) ile Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD Sen) üyesi işçiler, eylemlerinin 43’üncü gününde Maslak’ta bulunan Trendyol Genel Merkezi önünde bir araya geldi.

“Atılan işçiler geri alınsın” pankartının açıldığı eylemde, “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı. Eyleme birçok işçinin yanı sıra Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Kezban Konukçu destek verdi.

‘EMEK SÖMÜRÜSÜ VE İŞÇİ HAKLARI GASPI VAR’

Trendyol Genel Merkezi önünde konuşan Yeşil Sol Parti Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, burada büyük bir emek sömürüsü ve işçi haklarının gaspı söz konusu olduğunu söyledi. Yaşanan hak gaspının ve hak ihlallerinin peşine devletin kurumlarının düşmesi gerektiğini vurgulayan Önder, devlet kurumlarının direnişteki işçilere karşı orantısız bir güç kullandığını ifade etti.

Bu orantısız gücün kabul edilemez olduğunu sözlerine ekleyen Önder, “Yasanın arkasından dolanarak işçilerin her türlü tazminat ve örgütlenme hakkını gasp ederek, yükselen bir servet var. Bu da bütün Türkiye’ye başarı hikayesi diye yutturuluyor. Oysa işçinin emeğini, alın terini sömürerek meydana çıkarılan bir durumdur bu. İşçinin örgütlenmesine izin verilmiyor. İftiralarla sendikal mücadeleye öncülük eden emekçiler işçiler işten çıkarılıyor” diye belirtti.

‘SONUÇ ALINCAYA KADAR’ DAYANIŞMA

Önder, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Öncelikle bütün emekçilerin üretimden gelen gücünü kullanması gerekiyor. Duyarlı, demokrat, emeğe saygı duyan bütün çevrelerin bu direnişi sahiplenmesi gerekiyor. Biz her anlamda bu direnişin yoldaşlığını yapmaya devam edeceğiz. Seslerini duyurmaya, taleplerini görünür kılmaya, üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz. Her zaman yanlarında olduğumuzu bilmelerini istiyoruz. Sonuç alana kadar dayanışmamız sürecektir.” (MA)