İşkence ile gündeme gelen Timoq köyünün boşaltılmak istendiğini belirten HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, 25 günlük yasakta köylülerin işkence ve ev hapsine maruz kaldığını, doğanın ise talan edildiğini söyledi.
Askerlerin köylülere işkence etmesiyle gündeme gelen Batman’ın Kozluk ilçesine bağlı Timoq köyünde ilan edilen 31 Mart’taki yasak, 25 gün sonra kaldırıldı. Köyün giriş çıkışa kapatılması gerekçe gösterilen askeri operasyonun, Mişrîta (Yedibölük), Kêl Hezna (Kel Hasan) ve Elqîs (Belkıs) köylerinin kırsalında halen devam ettiği öğrenildi. Köye girişleri 5 Nisan’da engellenen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, yasağın kalkmasıyla 20 gün sonra köye gidebildi. Beraberindeki heyetle köye giden Başaran, yaşananları köylülerden dinledi. Başaran, köyde yaşananları anlatarak, köyün dış dünya ile bağlantısının kesildiğini ve köylerinde ev hapsine, işkence ve gözaltılara maruz kaldığını, doğalarının talan edildiğini söyledi.
ORMANLIK ALANDA İŞKENCE
Köyün 29 Mart’ta ablukaya alındığını 31 Mart’a ise operasyon başlatıldığını hatırlatan Başaran, “Köydeki operasyon sonrası köylülere işkence yapıldığına dair Yahya Karabaş’ın görüntü ve beyanları vardı. Sahte, yani yalancı infaz dediğimiz metot uygulandı. Buradaki amaç köylülerin kendi aleyhlerinde ifade verdirmek ve köyü boşaltmak. Karbaş’a yapılanlar bunun bir kanıtı. Karabaş’ın başının önünde silah patlatıldı. Ormanlık alanda saatlerce işkenceye uğradı. Saatlerce çamurda işkenceye maruz kalmış. Yoğun bir şekilde işkence gören Karabaş, daha sonra serbest bırakıldı. Ona işkence edenler, tutuklayacak bir şey bulamayınca serbest bırakmak zorunda kaldı” diye konuştu.
KÖYLÜLERE İLETİŞİM ENGELİ
Karabaş’ın kamuoyuna yansıyan fotoğraf ve beyanlarının ardından 5 Nisan’da oluşturdukları heyet ile köye gitmek istediklerinde, aynı gün valilik tarafından bir yasağın ilan edildiğini kaydeden Başaran, “Jet hızıyla alınan karar ile köydeki gerçekler saklanmak istendi. Köyün dış dünya ile bağlantısı 25 gün boyunca kesildi. Yasak kararının kalkmasının ardından köye geldik. Geldiğimizde aslında köyün sadece dış dünya ile değil köy içinde de bir birleriyle iletişim kurmalarının engellendiğini öğrendik. Köylülerin birbirleri ile konuşmalarını, iletişim kurmalarını engellemek için köye binlerce asker yığılmış. Kepçeler ile birçok yer kazılmış. Ve köylüye ait ağaçlar kesilerek doğa talan edilmiş olduğunu öğrendik” ifadelerini kullandı.
SUÇ DUYURUSU
Köylülerin 25 gün boyunca devam eden yasak, işkence, gözaltı ve doğa talanından kaynaklı can güvenliği endişesi duyduklarını belirten Başaran, köylülerine operasyonun halen devam ettiği yönünde bilgi verdiğini söyledi. Yasak süreci boyunca köylülerin ev hapsi yaşadığını dile getiren Başaran, “15 kişi gözaltına alındı. Çoğu işkenceden geçirildi. 3 kişi hukuksuz bir şekilde tutuklandı. Bunlardan bir tanesi 80 yaşında. Halen psikolojik bir çöküntü halinin devam ettiğini belirtiler. Asker yığınağının olduğunu ve sürekli patlama halinin olduğunu bize ilettiler. Operasyonun her adımının suç olduğunu ifade ettiler. İşkence, ev hapsi ve daha birçok suç işlenmiş burada. Bu suçlara ilişkin köylüler ile birlikte suç duyurusunda bulunacağız” şeklinde konuştu.
KÖY BOŞALTILMAK İSTENİYOR
Timoq köyünün 90’lı yıllardan bu yana “özel güvenlik bölgesi” olarak görüldüğünü ve köyü boşaltma amacı ile sürekli köylülere baskı uygulandığını belirten Başaran, şunları söyledi: “Uzun bir süredir köylülerin meralarında hayvanlarını otlatmasına izin verilmiyor. Meranın yanı sıra köyün çevresinde de bu yasak devam ediyor. Bu hukuksuzluk uzun bir süredir devam ediyor. Köyleri boşaltıp şehirlere göç ettirmek istiyorlar. Şehirlerde kontrol mekanizması oluşturup kültürlerinden uzaklaştırmak istiyorlar. Daha önce köy yakmaları ile bunu yapmaya çalıştılar. Başarısız oldular. Daha önce olduğu gibi yine köy halkı buna karşı bir direniş gösterdi. 90’larda olduğu gibi yine başarısız olacak bu işkenceciler.”
‘VALİ SUÇ İŞLİYOR’
Valilik tarafından ve işkence iddialarını yalanlayan açıklamanın “suç ve suçluyu kayırma” amacı taşıdığını dile getiren Başaran, suç işleyen valinin yargılanacağını söyledi. Başaran, “İşkence olduğuna dair, hem tanık beyanları, hem doktor raporu mevcuttur. Karabaş’ın gözünde oluşan kan çanağı da bunlar için bir delil sayılmıyor. Ve bu açıklamayı yapıyorlar. Şimdi olmasa bile ilerde yargılanacak bu vali” diye kaydetti.
‘BAŞINA ÇUVAL GEÇİRİLDİ’
Sadullah Karabaş’ın gördüğü işkenceye ilişkin köylülerin kendisine aktardığı bilgileri paylaşan Başaran, “Yahya’nın kendisi ile görüştüm. Görüştüğümüzde yüzünde halen işkence izi vardı. Sadullah hemen tutuklandığı için ona ilişkin bilgi alamamıştık. Bugün ailesi ve avukatı ile görüştüm. Yahya’ya yapılan işkencenin aynısı ona da yapılmış. Başına çuval geçirilmiş. İnsanlık dışı uygulamalara maruz kalmış. Diğer köylülerde Yahya ve Sadullah’a ağır bir şekilde işkence edildiğini aktardı.”
MA / Fethi Balaman