İstanbul Adliyesi’nde görüştüğü HDP Milletvekili Semra Güzel’in “senaryonun” farkında olduğunu belirten HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Güzel’in “Boyun eğdirmek istediler, boyun eğmedim” dediğini aktardı.
Hedef gösterilerek dokunulmazlığı kaldırılan ve jet hızıyla hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in gözaltına alınmasına ve şiddet görmesine ilişkin İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya HDP Grup Başkan Vekili Saruhan Oluç, Milletvekili Züleyha Gülüm, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, HDP il ve ilçe yöneticileri ve avukatlar katıldı.
‘HALKIMA SELAMLARIMI İLETİYORUM’
HDP Grup Başkan Vekili Saruhan Oluç, adliyede yoğunluk olmamasına rağmen sabah saatlerinden beri adliyede kararı beklediklerini ifade ederek, “Adalet yok hukuk yok. Milletvekilimiz Semra Güzel’i gördük, avukatları kendisiyle beraber sorguya da girdi. Son derece moralliydi. ‘Halkıma selamlarımı ve sevgilerimi iletiyorum’ dedi. Bu saate kadar bekledik. Biraz önce haberi geldi. Tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bu hukuksuzluk içinde bunu bekliyorduk zaten. Yine ne kadar ilginç değil mi? saatler evvel iktidar yanlısı medya vekilim Semra Güzel’in tutuklandığını yazdı. Biz az önce öğrendik. Adım adım senaryo uygulanıyor. Büyük senarist Süleyman Soylu. Ne yapmış, kameraları hazırlatmış, memurlarına görev vermiş. Ne yapacaklar? Semra Güzel’in adliyeye getirilirken ensesinden bastırarak boynunu eğdirmeyi planlamışlar. Kameralar hazır, iki polis memuru zor kullanarak Semra Güzel’in saçını çekiştiriyor, boynuna bastırıyor, boyun eğsin de bunun görüntüleri alınsın diye. Semra Güzel boyun eğmedi, iki polis memurunun ensesinden bastırmasına rağmen o görüntüyü vermedi” dedi.
GÜZEL: BOYUN EĞMEDİM
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya seslenen Oluç, Kürt halkını ve Kürt halkını temsil eden siyasetçilerin boyun eğdiklerini, diz çöktüklerini göremeyeceğini belirtti. Güzel’in yapılan “senaryonun” farkında olduğunu vurgulayan Oluç, “Semra kendisine karşı hazırlanan oyuna karşı ‘Basın mensuplarını hazırlamışlar. Benim boyun eğmemi bekliyorlardı, eğmedim’ dedi. Bu iktidar senaryolarının boş olduğunu gördüğünde iş işten geçmiş olacak. Süleyman Soylu’ya bunu da söylemiş olalım; Mafya iltisaklı ve irtibatlı bir İçişleri Bakanı’ndan söz ediyoruz. Tutuklu yargılanmaması gereken, milletvekilliği düşmemiş, sadece iki dosya için vekilliği düşürülmüş olan vekilimize yönelik bu davranış asla kabul edilemez. En sert biçimde kınıyoruz. Vekilliği düşmemiş birine yönelik emniyet ve onun başındaki İçişleri Bakanı Soylu’nun davranışları asla kabul edilemez. Türkiye bir hukuk devleti olsaydı hukuk ve yargı işliyor olsaydı, demokrasi zerre kadar olsaydı, Semra Güzel vekilimiz yargılama sonucunda beraat ederdi. Bu yargı mekanizmasının nasıl bir sonuç yaratacağını ve karar vereceğini biz biliyoruz” diyerek yargının bağımsız olmadığını söyledi.
‘FEZLEKEDE OLMAYAN SORULAR SORULUYOR’
Ardından söz alan Güzel’in avukatı Veysi Eski, Güzel’e işkence yapıldığını dile getirerek buna karşı suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Eski, “Soruşturma savcısına bunu ifade ettiğimizde kendisi ‘suç duyurusunda bulunabilirsiniz’ dedi. Biz de kendisine görevini hatırlattık. Savcı suç gördüğünde işlem yapmak zorunda. Gözümüzün önünde sizin elinizde yürüyen bir soruşturmada açıkça işkence yapılıyor bize ‘suç duyurusunda bulunun’ diyorlar. Bu savcıların hangi saiklerle hareket ettiğini gösteriyor” dedi.
SORULARA TEPKİ
Eski, şöyle devam etti: “Güzel hala vekil ve şu anda söz konusu müvekkilimize soruşturmanın gerekçesi olan her iki fezlekenin dışında sorular soruluyor. Fezlekede olmayan sorular soruluyor. Dokunulmazlığı kaldıktan sonra bir takım tanıkların ifadeleri dosyaya eklenmiş. Savcıya da ifade ettik. ‘Eğer yeni bir suç işlendiğini düşünüyorsanız müvekkilimiz hakkında fezleke düzenlemeniz gerekiyor, bu soruları o şekilde sorabilirsiniz’ dedik. Ancak Cumhuriyet Savcısı itirazlarımızı kabul etmeyerek müvekkile bu soruları sordu. Müvekkilimizin tutuklanmaya sevk edildiğini son dakika bildiriyorlar, ‘buyurun gelin savunmasını yapın’ diyerek. Bu yargıdan bir şey beklemiyorum. Bu yargının vereceği karar iltisaklı bir karardır, nereye iltisaklı olduğu da kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.”