Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanması Batman’da protesto edildi

PAYLAŞ - BEĞEN

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın kimyasal silah saldırılarına dair yaptığı değerlendirmeler nedeniyle tutuklanması Batman Emek ve Demokrasi Platformu, tarafından yapılan basın açıklamasıyla protesto edildi. Gerçekleştirilen basın açıklamasına Emek ve Demokrasi platformu üyeleri, Petrol-İş Sendikası Batman Şubesi, İnsan Hakları derneği üyelerinin de katıldığı açıklamada “Susmuyoruz. Korkmuyoruz, itaat emiyoruz” ve “Şebnem hoca yalnız değildir sloganları atıldı.

Açıklamada konuşan Batman SES başkanı Deniz Topkan, “Şebnem hoca yurt dışında olmasına rağmen ülkeye gelerek Emniyete, savcılığa ifade vereceğini belirtmesine rağmen evine yapılan baskınla gözaltına alınmasını ve akabinde tutuklanmasını kabul etmiyoruz” dedi.

Emek ve Demokrasi platformu ile Batman Tabipler odası adına açıklamayı Batman Tabip Odası Genel Sekreteri Dr.Sevcan Dündar okudu.

Emek, Meslek ve Demokrasi Örgütleri Üzeindeki Baskılara Son Verilsin!

Dündar, “Bugün faşizmi bir kez daha gördük, AKP iktidarının yarattığı krizleri yönetemedikçe nasıl saldırganlaştığını gördük. Faşizm bugün emek, meslek ve demokrasi güçlerine saldırısını Şebnem Korur Fincancı’yı tutuklayarak yaptı. Ancak biz biliyoruz ki faşizme karşı mücadele birlikte, yan yana, omuz omuza durarak ve gerçekleri korkusuzca haykırarak yapılır. Tıpkı Şebnem Korur Fincancı’nın yaptığı gibi.”

Peki Şebnem Hoca kimdir?

“Şebnem Hoca insan haklarının yılmaz savunucusudur. Bir adli tıp uzmanıdır ve yıllarını işkence ve kötü muameleye karşı yaşam hakkını savunarak geçirmiş bir bilim insanıdır. Çatışmalarda nükleer, kimyasal ya da toksik gazların kullanımının insanlık suçu olduğunu söyleyen, bu durumdan sivillerin de etkilenebileceğini ifade eden, bu durumların etkili soruşturması içinde bağımsız uluslararası yetkili heyetlerin inceleme yapması gerektiğini ifade eden ve bu konuda sorumluluğunu yerine getiren bir yurttaştır. Kapatılan gazetelerin, baskı ve tutuklamalarla susturulan gazetecilerin sesi olma cüretini gösteren bir yazardır. Aynı zamanda son 2 dönemdir hekimlerin meslek örgütü olan TTB Merkez Konseyi başkanıdır.”

Peki TTB nasıl bir örgüttür?

“TTB, hekimlerin özlük hakları için mücadele eden bir örgüt olmasının yanı sıra anayasanın verdiği yetkiyle toplum sağlığını geliştirme görevini de üstlenmiştir ve bilimsel bir gerçektir ki emeğin öncelenmediği, demokratik koşulların ihlale uğradığı, özgürlük ve barış ortamının sağlanamadığı toplumlarda sağlık korunamaz. Bu değerler sağlıklı olma halinin gereğidir. TTB de bu görevini yıllarca yerine getirmiş bir örgüttür. 12 Eylül darbesinde idamlara karşı çıkmış, cezaevi operasyonlarında yaşanan katliamlara karşı tavrını göstermiş, mahpusların sağlık hakkını her daim savunmuştur. Gezide polisin orantısız şiddetine maruz kalan halkın yardımına koşmuş, savaş koşullarında ‘’Savaş bir halk sağlığı sorunudur.’’ Açıklamasıyla barışı savunmuştur.

Pandemi döneminde AKP’nin kötü yönetimiyle daha fazla insanımızın ve sağlık emekçisinin hayatını kaybetmesi üzerine ‘’Yönetemiyorsunuz tükeniyoruz.’’, bu derinleşen ekonomik kriz ortamında ‘’Emek bizim söz bizim’’ diyerek mücadele alanlarında sözünü her daim söylemiş bir örgüttür.”

Peki AKP neden bugün Şebnem Korur Fincancı ve TTB’ye saldırmaktadır?

Yukarıda da görüldüğü üzere AKP’nin; sermaye ve rant uğruna savaş çıkarmasına, doğayı katletmesine, , sağlığın özelleştirmesine, emekçilerin haklarını gasbetmesine, kendisinden olmayan herkesi terörist olarak yaftalayıp talimatla çalışan yargı ile tutsak etmesine her zaman karşı çıktıkları için bu saldırılar olmaktadır. AKP, faşizmin yegane yöntemi şiddetle hepimizi susturmak istemektedir, bu şiddet topluma da sirayet etmektedir. Kadın cinayetlerinden sağlıkta şiddete, azınlıkların linç edilmesinden işçi cinayetlerine, tüm bu katliamlardan faşizm sorumludur.

Faşizm, son icraati sansür yasası ile önce kürt gazetecilere saldırmış, işkence gözaltına almış. Ardından savcılığa ifade vermeye geleceğini dilekçe ile bildiren Şebnem Korur Fincancı’yı evine baskın yaparak ve iktidar medya organı TRT’nin manipülatif haberleriyle kriminalize ederek gözaltına almıştır. Bugün yargılanma sürecini takip eden meslek örgütü ve sendika üyesi arkadaşlarımız adliye çevresinde beklerken polis tarafından darp edilmiş, 5kadın arkadaşımıza da polis sebepsiz yere saldırarak hukuksuzca gözaltına almıştır. Bunları kabul etmiyoruz!

Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir. Faşizme karşı mücadeleyi, bugün olduğu gibi birleşerek daha da yükselteceğiz. Açıklamamızı Şebnem Hoca’mın gözaltında iken bize ilettiği notuyla bitirmek istiyorum. ‘’İnsanca bir sağlık sistemini hep birlikte kuracağımız günlere dayanışmayla.’’ Diyor Şebnem Hoca. size söz olsun hocam, yanınızda olmaya, birlikte mücadeleye devam edeceğiz, sadece sağlık sistemini değil hep beraber insanca yaşayacağımız bir düzeni inşa edeceğiz.

Şebnem Korur Fincancı’ya özgürlük!

“Emek, Meslek ve Demokrasi Örgütlerine yönelik baskılara son verilsin!

Batman emek ve demokrasi güçleri olarak; iktidarın uygulamalarına karşı emeği, demokrasiyi, barışı, bilimin bağımsızlığını, bilim insanlarının ifade özgürlüğünü ve bunlarla yakından ilişkili halk sağlığını koruma mücadelesini Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya ve TTB’ye sahip çıkarak sürdüreceğiz.”

Açıklama “Şebnem hoca yalnız değildir” “Şebnem hoca onurumuzdur” sloganlarıyla sona erdi.