QSD yaşamını yitiren 2 savaşçının kimliğini açıkladı

Suriye Demokratik Güçleri (QSD) Basın Merkezi, iki savaşçılarının farklı tarihlerde Kobanê kentinin güneyinde bulunan Qeraqozak Köprüsü bölgesinde yaşamlarını yitirdiğini bildirildi.

Yazılı bir açıklama yapan QSD Basın Merkezi, “Yoldaşlarımız Birûsk Fırat (Bîlal Total) ve Diyar Xemgîn (Mihemed Toprak), hem terör örgütü DAİŞ’e karşı hem de işgalci Türk devletinin bölgemize yönelik saldırılarına karşı direnişimizin önemli aşamalarında canlarını ortaya koydu. Onların mücadelesi halkımızın özgürlük yolundaki tarihi direnişine büyük katkı sundu” dedi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“İki savaşçımız, geçen yıl farklı zamanlarda güçlerimizin saflarında yürüttükleri uzun soluklu mücadelenin ardından şehadet mertebesine ulaştı. Her iki yoldaşımız da hem terörist DAIŞ çetelerine karşı hem de işgalci Türk devletinin bölgemize yönelik saldırılarına karşı yürütülen tarihi direnişin önemli aşamalarında canlarını ortaya koydular.

Onur ve gururla yoldaşlarımız Birûsk Fırat (Bîlal Total) ve Diyar Xemgîn (Mihemed Toprak)’ın şehadet haberini duyuruyoruz.

Yoldaşımız Birûsk Fırat, çocukluğundan itibaren ülkesine duyduğu sevgi ve onu koruma sorumluluğunu büyük bir inançla benimsemişti. Güçlerimizin saflarına katıldığında en ufak bir tereddüt göstermedi. Ulusal değerleri uğruna büyük bedeller ödemiş yurtsever bir aileden gelen Birûsk, devrimci mücadelenin ruhunu ailesinden miras almıştı. Yoldaşımızın mücadele ve direnişe olan coşkusu ve bağlılığı sınırsızdı. Kendisine verilen her görevi büyük bir enerjiyle yerine getirdi, en zor koşullarda bile başarı için gerekli şartları yaratmayı başardı.

Pratik alanda geniş deneyime sahip olan yoldaşımız, örnek bir komutan kimliğiyle tanındı. Zorluklardan yılmayan karakteriyle öne çıktı. Çalışmalarında her zaman açık, planlı ve bilimsel bir yaklaşım benimsedi; hedeflerini öncelik haline getirip devrimci bir kararlılıkla hayata geçirdi.

Yoldaşımız Birûsk, sırtındaki ağır rahatsızlığa rağmen tüm gücü ve aktifliğiyle görevini yerine getirdi, mücadeleyi bırakmadı. Yarasını önemsemeden her koşulda görevlerini sürdürdü. Cephelerde büyük sorumluluklar üstlendi, kolektif mücadeleyi esas aldı. Yoldaşlarını bir araya getirerek onların moralini yükseltti, savaş kurallarını, askeri taktikleri ve eğitimleri titizlikle öğretti. Onun için en önemli görev, hain düşman saldırılarına karşı yoldaşlarını korumaktı. Bu dikkatli ve fedakar tutumu, kişiliğinin en güçlü yansımalarından biriydi.

Birûsk aynı zamanda siyasi ve askeri konularda derin bilgiye sahipti. Sürekli kendisini geliştirir, geniş bir bakış açısıyla tartışmalar yürütürdü. Analitik düşünce gücünü etkin biçimde kullanır, ilerici ve kararlı bir tutum sergilerdi. O yalnızca bir askeri komutan değil, aynı zamanda değerli bir siyasi mücadeleciydi.

Şehadeti, onu tanıyan ve onunla yol yürüyen herkes için büyük bir kayıp oldu. En üst düzeyde sorumluluk üstlendiği görevlerin ve direnişin ortasında şehit düştü.

Yoldaşımız Diyar Xemgîn de bir komutandı. Kendini ülkesine adadı, tüm gücüyle halkının değerlerini ve ulusal onurunu savundu. Bulunduğu her yerde halkıyla güçlü bağlar kurdu, çevresine samimiyetiyle ışık oldu. Sadeliği, etkileyici sözleri ve içtenliğiyle yalnızca yoldaşlarının değil, düşünceleri kendisininkilerle örtüşmeyen insanların bile kalbinde derin bir yer edindi. Devrimci coşkusunu gurur ve onurla korudu; her zaman, halkını savunma görev ve sorumluluklarını bütün zorluklara rağmen omuzlarında taşıyan bir devrimci olduğunu unutmadı.

Diyar yoldaş, kişiliğiyle devrimimizin ve güçlerimizin her türlü saldırıya karşı direnişinin sembollerinden biriydi. Yokluk içinde fırsat yaratmayı bilen, zorluklara karşı imkânlar geliştiren, çalışmalarında başarıya ulaşmak için doğru taktikler üreten bir komutandı. Katıldığı savaşlarda sergilediği coşku ve cesaret, zaferlerin elde edilmesinde belirleyici rol oynadı. Bu özellikleri, yoldaşları üzerinde derin bir etki bıraktı.

Diyar yoldaş, mesleki eğitimlere katılarak kendisini sürekli geliştirmeye çalıştı. Eksikliklerinin farkında olarak askeri ve siyasi alanlarda öğrenmeye büyük bir ısrar ve kararlılıkla yöneldi; bu sayede kişiliğinde önemli bir ilerleme kaydetti. Üstlendiği görev ve sorumluluklarla her zaman güvenilir bir komutan oldu. Yüce ahlakı, içten dostluğu ve sağlam yoldaşlık ruhu, onu herkes için güvenilir kıldı. Hem görev başında hem de günlük yaşamda yoldaşlık bağlarını koruyarak kolektif ruhu güçlendirdi. Aşırı bireyselliği reddeden ve toplumsallığa değer veren bir kişiliğe sahipti.

Onun şehadeti, tanıyan ve birlikte yol yürüyen herkes için büyük bir boşluk yarattı.

Her iki şehidimizin ailesine ve tüm şehit ailelerine başsağlığı diliyoruz. Bugün, şehitlerimizin vasiyetlerini ve emanetlerini sahiplenme kararlılığımız her zamankinden daha güçlüdür. Onların vasiyetleri yerine getirilmeden, güvenli ve huzurlu bir ülke kurulmadan bizlere rahat yoktur. Mücadelemiz, onların uğruna can verdiği değerleri yaşatmak için kesintisiz sürecektir.”