PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na yaptıkları başvuruya olumlu ya da olumsuz bir dönüş yapılmadığını söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Başvurumuza bir cevap verilmemesi bile tecridin çok derin olduğunun ve daha da derinleşeceğinin bir göstergesi olarak algılamak mümkün” dedi. Pervin, sonuç alıncaya kadar başvuruların süreceğini söyledi.
Ağır tecrit koşulları altında tutulan ve 19 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın durumunu öğrenmek isteyen Kürt halkının endişeleri günden güne artıyor. Asrın Hukuk Bürosu, Abdullah Öcalan ile en son 7 Ağustos 2019 yılında görüşürken, ailesi ise 25 Mart 2021 yılında bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti ancak telefon görüşmesi de yarıda kesilmişti. Abdullah Öcalan’ın 24 yıllık tutukluk süresi boyunca yaptığı 2’nci telefon görüşmesi olurken, son telefon görüşmesinin ardından Abdullah Öcalan’dan bir daha haber alınmadı.
Başvurular yanıtsız bırakıldı
Asrın Hukuk Bürosu, kesintili telefon görüşmesi sonrası Abdullah Öcalan ile görüşmek için birçok başvuruda bulundu. Avukatlar, her hafta hem kendileri hem de aileler adına Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ile İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne görüşme başvurusunda bulundu. Son görüşmeden sonra Abdullah Öcalan ile görüşmek için avukatları 203, aile ve vasisi ise 71 bir başvuru yaptı ama başvurular yanıtsız bırakıldı.
Başvurulara karşı disiplin cezaları öne sürüldü
Abdullah Öcalan ve diğer tutsakların, aile ve avukatları ile yüz yüze görüşmelerinin sağlanması için Bursa İnfaz Hakimliği’ne “derhal görüşme” başvurusu yapıldı. İmralı Disiplin Kurulu Başkanlığı, 3 aylık aile ve 6 aylık avukat disiplin cezalarını gerekçe göstererek, başvuruları reddetti. Avukatlar, Disiplin Kurulu’nun verdiği cezalara ilişkin Bursa Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulundu. Mahkeme, İnfaz Hakimliği’nin “usul ve yasaya aykırı bir şey görülmediği” gerekçesiyle avukatların itirazının reddine karar verdi.
775 hukukçu Abdullah Öcalan ile görüşmek istedi
Abdullah Öcalan ve diğer tutsaklardan haber alamama durumu hukuk örgütlerini harekete geçirdi. Aralarında Özgürlük için Hukukçular Derneği’nin de (ÖHD) olduğu hukuk örgütleri, Abdullah Öcalan ile görüşülmesi için imza kampanyası başlattı. 29 baroya kayıtlı 775 hukukçu, Abdullah Öcalan ile görüşülmesi için imza vererek, 10-17 Haziran tarihinde Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Ancak bakanlık, avukatların başvurusuna da yanıt verilmedi.
22 ülkeden 350 avukat İmralı’ya gitme başvuru yaptı
Avrupa ve Ortadoğu’da bulunan avukatlar da Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Dünya genelinde 22 ülkeden 350 avukat, İmralı’da ağır tecrit koşullarında tutulan Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle 14 Eylül’de Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. İmralı’da bir yılı aşkın süredir devam ettirilen haber alınamama haliyle derinleştirilen tecrit halinin işkencenin önlenmesi konusunda uluslararası ihlal teşkil ettiğini belirten avukatlar, aynı başvuruyu Avrupa Barolar Birliği, Türkiye Barolar Birliği ve uluslararası insan hakları örgütlerine de yaptı. Avukatlar, yaptıkları başvuruyu Belçika’nın başkenti Brüksel Avrupa Basın Kulübü’nde yaptıkları basın toplantısıyla duyurdu.
Suriye’den 619 avukattan başvuru
Kuzey ve Doğu Suriye ile Tartus, Halep, Humus ve Lazkiye’den 691 avukat ise 19 Eylül tarihinde Qamişlo’da bulunan Toplumsal Adalet Meclisi önünde bir araya gelerek Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösterdi. Avukatlar, Adalet Bakanlığı’na mektup gönderdiklerini ve tecridin sonlandırılmasını istedi.
HDP’nin başvurusun yanıt verilmedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay ile HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, 20 Ekim’de PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu. Ancak görüşme başvurusuna henüz cevap verilmediği öğrenildi.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, İmralı’ya dair başvurularına ilişkin ajansımıza kısa bir değerlendirmede bulundu.
‘Tecridin derinleşeceğinin göstergesi’
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Parti Sözcüleri Ebru Günay, Urfa Milletvekili Ömer Öcalan ve kendisinin de içinde olduğu dört kişilik bir heyet ile İmralı cezaevine gitmek için başvuru yaptıklarını ama başvurularına şimdiye kadar olumlu ya da olumsuz bir geri dönüş olmadığını söyleyen Pervin, “Bu da, AKP hükümetinin yıllardır devam ettiği tecrit politikasının aynısıdır. Bir oyalama, bir görmezdn gelme, başvurumuza bir cevap verilmemesi bile tecridin çok derin olduğunu ve daha da derinleşeceğinin bir göstergesi olarak, algılamak mümkün” dedi.
‘Türkiye’nin ayıbı’
Pervin devamında şu sözleri kullandı: “Cevap olumlu çıkarsa, elbette ki o kapıyı açmak, İmralı’ya gitmek ve bu süreçte Sayın Öcalan ile bir görüşme yapmanın çok önemli olduğunu, aynı zamanda tecridin kalkması için de bu koşulların yaratılması gerektiğini düşünüyorum. Sadece bir heyetin gitmesi değil, bugün aile, avukat görüşü yapılmıyor. Bütün bunların da mutlaka gerçekleşmesi ve kendi hakkı olan yasal hakkı olan bir görüşmenin bile yaklaşık 2 yıldır yapılmıyor olması Türkiye’nin bir ayıbı ve Türkiye’nin hukuksuzluğunun ne kadar derinleştiğini göstergesi.”
‘Sonuç alıncaya kadar başvurularımıza devam edeceğiz’
Başvurularına olumsuz bir yanıt geldiği takdirde bu kez de farklı isimlerle başvuruların devam edeceğini kaydeden Pervin, bunun sonuç alıncaya kadar süreceğinin altını çizdi. Pervin, “Tecrit bir an önce son bulmalıdır. Tecridin bir insan hakları sorunu olduğunu, hak temelli bir meselede bile iktidarın, bu kadar katı yaklaştığı, İmralı Cezaevi’nde hiçbir görüşün yapılmaması, asla kabul edilecek bir durum değildir” diye konuştu.