HDP’nin 4’üncü Büyük Konferansı’nda konuşan Pervin Buldan, ‘Türkiye’de Kürt sorununu demokratik ve onurlu şekilde çözme iradesi gösteremeyen hiçbir iktidar, aktör başarılı olamaz’ dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) 5’inci Büyük Kongresi öncesi 4’üncü Büyük Konferansı’nı Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştiriyor. “Büyük Direniş Büyük Yürüyüş” şiarıyla gerçekleştirilen konferansa, HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Parti Meclisi (PM) ve Merkez Yürütme kurulu (MYK) üyeleri, milletvekilleri, il eşbaşkanları, Kadın Meclisi üyeleri, Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyeleri, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Esengül Demir ve Cengiz Çiçek, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanları Özlem Gümüştaş ve Şahin Tümüklü, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Ayşe Erdem ve İbrahim Akın, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanları Canan Yüce ve Cavit Uğurlu, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri olmak üzere 647 delege katıldı.
Konferansın ilk gününde siyasal gelişmeler, örgütsel durum değerlendirmesi yapılacak, ikinci günde ise, partinin önümüzdeki dönem mücadele hattını belirleyecek olan karar önergeleri tartışılacak. Alınan kararlar 3 Temmuz’da kongreye sunularak kongre ve konferans metinleri olarak karar altına alınacak.
Konferans salonuna, 7 dil de “Hoş Geldiniz” ile “Demokratik Gençlikle Özgür Geleceğe” ve “Eşbaşkanlık Mor Çizgimizdir” pankartları asıldı. Konferans salonu sabah erken saatlerde gelen delegelerin coşkusuyla inledi. Konferans başlayana kadar kadınlar ve gençler sloganlarla halaylar çekti.
Devam ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler adına saygı duruşuyla başlayan konferans, HDP’nin hazırladığı sinevizyon gösterimi ile devam etti. Divana Dersim Dağ, Mahfuz Güleryüz, Tülay Hatimoğulları, Samet Mengüç ve İlknur Birol seçildi.
Divan adına konuşan Mahfuz Güleryüz, devrimci önderleri anarak salondakileri selamladı. Mücadele ve geçmiş mirasından aldıkları güçle konferansı gerçekleştirdiklerini belirterek, “Ülkenin, bölgenin ve belki de dünyanın umutla baktığı partinin neferleriyiz. Bu bilinçle bu kararlılıkla konferansımızı gerçekleştireceğiz. Bu büyük mimarın yaratıcısı olan Sayın Öcalan’ı saygıyla selamlıyoruz. Biz gücümüzü Mahir’lerden Deniz’lerden, Kaypakkaya’lardan alıyoruz” dedi.
‘ONURLU BARIŞI VAR EDECEĞİZ’
Ardından kürsüye çıkan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kürtçe ve Türkçe konferansa katılanları selamladı. Buldan, “Mücadeleyle geçen nice zamanlardan sonra bir kez daha önemli günlerin şafağında buluştuk. Bu buluşmamızda alacağımız önemli kararlarla demokratik geleceğe birlikte yürüyeceğimize, demokratik geleceği hep birlikte öreceğimize yürekten inanıyorum. Çünkü HDP, gücünü geçmişten alan büyük bir umudun bugünkü temsilcisidir. Bu umudun temsilcileri olarak bizler, emeklerimiz ve fikirlerimizle mücadelemizi büyütecek ve inşa aşamasına geçerek, güçlü demokrasiyi ve onurlu barışı bu ülkede var edeceğiz” dedi.
KÜRT SORUNU İNKAR EDİLECEK BİR SORUN DEĞİLDİR
AKP-MHP blokunun kurduğu tekçilik rejiminin hakkın ve halkın inkarı rejimi olduğunun altını çizen Buldan, “Bu rejim kadınlara her türlü hakareti ederek, kadın katliamlarını, kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini gündemde tutarak kendisini var etmeye çalışan bir iktidardır. Bu iktidar Alevilerin eşit yurttaşlık taleplerini görmezden gelerek ayakta durmaya çalışmaktadır. Bu ittifak, varlığını Kürt Sorununu inkâr etmeyle eşdeğer gören bir iktidardır. Tüm dünyanın kabul ettiği Kürt sorunu inkar edilecek, kabul görmeyecek bir sorun değildir. Demokrasiden, hukuktan ve adaletten uzaklaşmış bir iktidarın başta Kürt sorunu başta olmak üzere bu ülkenin yakıcı sorunlarını inkarla ayakta durduğunu ve zihniyetin, politikasını bunun üzerine oluşturduğunu çok iyi biliyoruz. Oysa hakikatin bir huyu vardır. Hakikat en zalim iktidarlara karşı bile yürümeye devam eder. Biz yürüyoruz yürümeye devam edeceğiz” diye belirtti.
NE ZAMAN Kİ TECRİT BAŞLADI BU ÜLKEDE ÇATIŞMALAR OLDU
Türkiye’de bir arada yaşama hakikatinin Kürt sorunun demokratik çözümünden geçtiğini ifade eden Buldan, şunları söyledi: “Diyalog ve müzakere seçeneklerinin gündeme alınması ve onurlu bir barış siyaseti için adım atılmasıdır. Barış için İmralı’nın Sayın Öcalan’ın diyalog ve müzakerede rolü önemsenmelidir. Sayın Öcalan’ın demokratik çözüm ve barış için, mutlak tecridin kaldırılmasında rolünü oynamasıdır. Bu ülke 2011-2015 yıllarında barış sürecine tanıklık etti. O süreçte insanların geleceğe umutla baktığı, insanların yaşamını yitirmediği, annelerimizin gözyaşı dökmediği, insanların geleceğe umutla baktığı bir süreç yaştı bu ülke ve bu topraklar. Ne zaman ki tecrit başladı, İmralı’nın kapıları kapandı; o zaman bu ülkede ölümler, çatışmalar oldu ve gencecik insanlarımız yaşamını yitirmeye başladı.
KÜRT SORUNU VE DEMOKRASİ
Herkes bilmelidir ki, Kürt Sorunu çözülmeden, Türkiye’ye demokrasi ve özgürlük gelmez. Türkiye’de Kürt Sorununu demokratik ve onurlu şekilde çözme iradesi gösteremeyen hiçbir iktidar, aktör başarılı olamaz. Ne iktidar ittifakları, ne inkarcı politikaları yol alabilir, ne de muhalefet fikir ve irade geliştirmeden bu ülkede kazanabilir. Biz bu sorunun hem iktidarın hem de mevcut muhalefetin mutlaka ama mutlaka gündeminde olması gerektiğini düşünüyoruz. Kürt sorunu bu ülkenin tamamını ilgilendiren bir sorundur. Bu sorun çözülmeden barış ve demokrasinin gelmeyeceğini herkesin bilmesi gerekiyor. Bugün Türkiye’de değişim isteyen herkesi vakit kaybetmeksizin Kürt sorununda çözüm önerilerini sunmaya, demokratik anayasa ve inanç temelli hakları tanımaya bir kez daha davet ediyorum.”
Konferans, HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın konuşmasıyla sürüyor. (MA)