“Özgürlük mitingi” çalışmalarının sürdüğünü belirten DEM Partili Murat Kalmaz, Kürt sorunun çözümü ve Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep etmek için 13 Ekim’de Amed’te olmaya çağırdı.
PKK Lideri Abdullah Öcalan için 10 Ekim 2023’te başlatılan, “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyası 1 yılını dolduruyor. 13 Ekim tarihinde Amed’te Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde kampanyanın ikinci aşamasının startının verileceği miting düzenlenecek. “Komploya karşı direniyoruz, özgürlük için Amed’de buluşuyoruz” şiarıyla yapılacak miting kapsamında İstanbul’da yürütülen çalışmalara ilişkin Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl Eş Başkanı Murat Kalmaz, bilgi verdi.
KOMPLOYA KARŞI DİRENİŞ
Komplonun hala devam ettiğini ifade eden Kalmaz, uluslararası komployla Kürtleri Ortadoğu’da siyaset dışına iterek öncüsüz bırakmanın amaçlandığını ancak 25 yıldır İmralı başta olmak üzere geliştirilen direnişle bunun boşa çıkartıldığını ifade etti. Kürt sorununda çözümsüzlüğün devam ettiğini belirten Kalmaz, “Bizim için de 25 yıldır bir direniş söz konusudur. Kürt halkının ve dostlarının bu konuda büyük bir direnişi söz konusudur” dedi.
KAMPANYA KAPSAMINDAKİ ÇALIŞMALAR
Kalmaz, 10 Ekim 2023’te başlatılan “Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyası kapsamında birçok çalışma yaptıklarını belirterek, “Özellikle Kurdistan’da başlatılan ‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’ Kürt sorununun çözümü için Sayın Öcalan’ın muhatap alınması konusunda büyük bir aşamaydı. Esenyurt’ta miting gerçekleştirmiştik. Yine Newroz’da, 8 Mart’ta büyük etkinlikler gerçekleştirildi. Bunun Türkiye siyaseti açısından seçime de yansıdığını görebiliyorduk. Seçimde kazanılan o zaferin bununla bağlantısını bir bütün olarak görmek gerekiyor. Gelinen aşamada 12 Eylül’de de yeni bir sürecin startının verildiğinin deklarasyonunu gerçekleştirdik. Bundan sonra da Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasının startını vermiş bulunuyoruz” diye belirtti.
DEM Partili Murat Kalmaz
‘MUHATAP SAYIN ÖCALAN’
Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun çözümünde muhatap olduğunun altını çizen Kalmaz, diyalog sürecinin bitirilmesiyle Türkiye’de krizlerin derinleştiğine işaret etti. Kalmaz, Kürt sorununda Abdullah Öcalan’ın rolüne ilişkin şunları kaydetti: “Sayın Öcalan’ın özgürlüğü aynı zamanda hem Kürt sorunun çözümü hem de Türkiye’nin demokratikleşmesi açısından elzem bir noktadadır. Sayın Öcalan üzerinde geliştirilen bu tecrit politikaları hem Kürt sorununun çözümsüzlüğünü derinleştiriyor hem de Türkiye’nin anti-demokratik uygulamalarla yönetilmesine neden oluyor. Tecrit politikalarının sadece Sayın Öcalan’a ve Kürt halkına uygulanmıyor. Türkiye’de mevcut bütün politikaların Kürt halkına ve Sayın Öcalan’a yaklaşımla ilintili olduğunu görmek gerekiyor. Gerçekten Türkiye’nin demokratikleşmesini istiyorsanız muhatap Sayın Öcalan’dır. Bu sorunun artık Sayın Öcalan’ın muhatap alınarak ve fiziki özgürlüğü sağlanarak çözülmesi gerekiyor. Kürt sorununa yaklaşım Sayın Öcalan’a yaklaşımdır. 2013 yılında geliştirilen çözüm süreciyle; Türkiye’nin demokratikleşebileceği, bütün halkların bir arada yaşayabileceği Kürt sorununun çözülebileceği ve Demokratik bir Cumhuriyet zeminin ortaya çıkabileceği bir süreç yaşandı. Süreç bitirildiği gibi Türkiye’de savaş başladı ve ondan sonra darbe mekaniğinin içine girildi, hak ve hukukun ortadan kalktığı bir Türkiye ile yüz yüze kaldık. Biz de bütün bu sorunların kaynağının nedeni Kürt Halk Önderi’ne yaklaşımdır. Dolayısıyla Sayın Öcalan ile yeni bir süreç başlatılırsa bütün bu sorunların hepsi çözülecektir.”
EV EV, MAHALLE MAHALLE ÇAĞRI
Mitingin hazırlık çalışmalarına değinen Kalmaz, “Şu an bütün ilçelerimiz miting çalışmasını yürütüyor. Gece evlere, gündüzleri de kahvehaneler, pazar yerleri ziyaret edilerek halkı 13 Ekim Amed mitingine davet ediyoruz. Bildiri çalışmaları, sivil toplum örgütleri ve farklı kesimleri ziyaret ederek, Türkiye halklarıyla birlikte 13 Ekim’de büyük bir buluşma gerçekleştirmek için çalışmalarımız sürüyor. Amed mitingine güçlü bir katılımla Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğünü ve Kürt sorunun demokratik çözümünü haykırmak için çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor” diye belirtti.
MUHALEFETE NETLİK ÇAĞRISI
Kalmaz, Türkiye’nin ikinci yüzyılda demokratikleşmesi gerektiğini belirterek “CHP’nin her şeyden önce Kürt sorununu nasıl çözeceğine ve Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’a yaklaşımını netleştirmesi gerekiyor. Kürt sorunun çözümsüzlüğünün derinleştiği bir dönemde CHP’nin programı nedir? CHP ne yapacak? Ve Kürt halkının muhatap olarak gördüğü Sayın Öcalan’a yaklaşımı ne olacak? AKP’nin artık iktidardan gitmesi gerekiyor. CHP iktidar olmak istiyorlarsa, Kürt sorununun çözümü ve Sayın Öcalan’ın muhataplığı noktasında yaklaşımlarını belirtmeleri gerekiyor. Türkiye’deki çözümsüzlüğün temel sebeplerinden bir tanesinin mutlak tecrit olduğu kendileri de biliyor. Türkiye sosyalist hareketlerinin de bu anlamda daha net yaklaşımlar ve mücadele etmesi gerekiyor. Biz herkesle temel sorunların çözümünde birlikte yürümeye hazır bir partiyiz” dedi.
‘AMED’DE SESİMİZİ YÜKSELTELİM’ ÇAĞRISI
Kalmaz, son olarak mitinge katılım çağrısında bulunarak, şunları kaydetti: “Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Türkiye halklarının birlikte yaşamasını arzu ediyorsak, herkese mitinge katılmalıdır. Bu anlamda Türkiye sosyalist hareketini 13 Ekim’de Amed mitingimize bekliyoruz. Hem Kürt sorununun demokratik çözümü hem Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın özgürlüğü açısından bu yönlü ortaklaşan birleşik mücadelenin olması gerektiğini belirtebiliriz. Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan’ın 26’ncı yılına giren bu komplonun, bu tutsaklığın artık son bulması gerekiyor. Dört parçada, Avrupa’da, bütün dünyada yaşayan bütün Kürtlerin sahip çıkması ve sesini yükseltmesi gerekiyor. Gelin 13 Ekim’de hem Kürt sorununun demokratik çözümü, Sayın Öcalan’ın özgürlüğü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için yüzbinlerle bir araya gelerek sesimizi yükseltelim.”