İmralı’da 21 yıl sonra ilk kez telefon görüşmesi yapan Abdullah Öcalan’ın görüşme detaylarını kardeşi Mehmet Öcalan anlattı.
İmralı Adası Yüksek Güvenlik F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, 21 yıl aradan sonra ilk kez 27 Nisanda ailesiyle bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Kardeşi Mehmet Öcalan ile gerçekleştirdiği 25 dakikalık telefon görüşmesinde Irak Federe Kürdistan Bölgesi, Kürtlerin barış ve birlik ihtiyacı gibi bölgede Kürtlere dair yaşanan gelişmelere dair gündemi değerlendirdiği belirtildi.
GÖRÜŞMENİN TAMAMI BÖLGEDEKİ SORUNLARA YÖNELİK OLDU
Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nda gerçekleşen görüşmeyi Mezopotamya Ajansı’ndan Barış Polat’a aktaran Mehmet Öcalan, PKK Lideri’nin Irak Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki son gelişmelere ilişkin 1982 Protokolünü hatırlattığını ve Kürtlerin savaşa değil, birliğe ihtiyacı olduğunu vurguladığını belirtti.
1982 YILINDA İDRİS BARZANİ İLE İMZALANAN 10 MADDELİK PROTOKOLÜ HATIRLATTI
PKK Lideri Öcalan’ın, 1982 yılında Neçirvan Barzani’nin babası İdris Barzani ile imzalanan 10 maddelik protokolü hatırlattığını belirten Mehmet Öcalan, protokol gereğince Kürtler arasında artık kan akmayacağı ve savaşın yaşanmayacağı bilgisini paylaştı:
“Güney’deki son gelişmelere dair Kürt’ü Kürt’e kırdırma politikası olduğunu ve bundan Kürtlerin hiçbir kazanımının olmayacağını belirtti. Bu politikada Türkiye halkının da çıkarının olmayacağını söyledi. KDP’nin de YNK’nin de hiçbir Kürt hareketinin de, ‘İşte savaşırız bunun karşılığında bize devlet verirler’ gibi hesapların içerisine girmemesi gerektiğini söyledi. ‘Bu ne kabul edilir ne de öyle olur’ dedi. Ulusal birliğin esas alınması gerektiğini belirtti.
1982 yılında İdris Barzani ile 10 maddelik bir anlaşma yaptıklarını, Talabani’nin de bu anlaşmadan haberinin olduğunu ve bu anlaşmanın güncellenebileceğini söyledi. Neçirvan Barzani’ye, Mesrur Barzani’ye ve Talabani’nin çocuklarına selamlarını gönderdi ve şu uyarıda bulundu, ‘Şunu bilsinler Kürtlerin birliği olmazsa kimse Kürtler için bir şey yapmaz, kimseye güvenmesinler. Kürtler arasında kanın dökülmesi asla kabul edilemez; halk da biz de kabul etmiyoruz. Şayet ortada bir eksiklik varsa bunun diyalogla çözülmesi ve barışın geçekleştirilmesi gerekir’. Kürt ulusal birliğinin büyük bir ihtiyaç olduğunu herkesin görmesi gerektiğini belirtti. Kürtler arasındaki birliğin yolunun Rojhilat, Rojava, Başur ve Bakur’dan geçtiğini söyledi. Başkan, ‘Kürtler artık bir yerde anlaşıp aralarında bir sorun varsa bunu diyalogla çözmelidirler. Bunu yapacak olanlar da Barzani ile Talabani aileleri ve Kandil’deki arkadaşlardır. Hem Kürt halkının hem de bizim beklentimiz Kürtler arasında artık kanın dökülmemesidir’ dedi.”
‘KÜRTLERİN BARIŞA VE BİRLİĞE İHTİYACI VAR’
Abdullah Öcalan’ın ’40 yıldır Kürtlerin birliğinin olması gerekiyor’ dediğini belirten Mehmet Öcalan, şöyle devam etti: “Orada yaşayan insanların Kürt olduğu, olası akacak bir kanın altından kimsenin kalkamayacağı mesajının hem Kandil hem de Federe Hükümet için de geçerli olduğunu söyledi. Yine mesajının Barzani ailesi, Talabani ailesi, Güney’de yaşayan şahsiyetler ve herkes için olduğunu söyledi. Başkan, Kürtlerin savaşa ve kana ihtiyacının olmadığını, barışa ve birliğe ihtiyacının olduğunu ve en büyük mesajının bu olduğunu söyledi.”
‘IRK VE MEZHEP ÜZERİNDEN ÖRGÜTLENME YAPILMAZ’
Abdullah Öcalan’ın diğer gündeminin Rojava olduğunu söyleyen Mehmet Öcalan, şunları aktardı:
“Rojava için ‘Duyduğum kadarıyla durumu iyi de değil, kötü de değil’ dedi. Başkan, Rojava’daki partilerin ve kurumların demokratik yapıyı büyütemediklerini, çok küçük kaldıklarını söyledi. Başkan, bu küçüklükle hiçbir sorunun çözülemeyeceğini, güç olunmadığı takdirde çözümün de gelişemeyeceğini söyledi. Başkan, onun için örgütlenmenin daha fazla olması gerektiğini, aynı şekilde 4 parçada da örgütlemenin büyütülmesi gerektiğini, örgütlenip güç olunması durumunda çözümün de gelişeceğini söyleyeyip şöyle devam etti, ‘Ama dükkan küçük olsun benim olsun yaklaşımını asla kabul etmiyoruz. Küçük dükkan ne Kürtlerin ne de diğer kesimler için gerekli değildir. Dükkanın büyük olması ve herkesin o dükkânda kendini temsil etmesi gerekiyor. Bir ırka ya da bir mezhebe değil, ki partimiz bunu da hiçbir zaman kabul etmez, ırk ve mezhep üzerinden örgütlenme yapılmaz. Demokratik birlik için parti üzerinden gelişme sağlayıp, büyütürseniz bu sizin için iyi olur.”
KİMSE ÜZERİMDEN HESAPLAR YAPMASIN’
Abdullah Öcalan’ın, ‘Bana ilişkin kimi yanılgılı değerlendirmeler var’ dediğini aktaran Mehmet Öcalan, kardeşinin ortada akan bir kan olduğunu ve ancak güç olunursa bu kanın önünün kesilabileleceğini söylediğini ifade erderek şu mesajı aktardı:
“‘Ben burada nasıl bir mücadele verdiğimi iyi biliyorum, önümüzdeki süreçte imkân olması durumunda bunlara gereken cevabı vereceğim. Kimse benim üzerimden hesaplar içerisinde olmamalı. Benim 50 yıldır ne yaptığımı dünya âlem iyi biliyor. Ben ve yanımdaki arkadaşlarım, hücremizde elimizden ne geliyorsa arkadaşlarımız için iyi şeyler yapıyoruz. Lakin bana doğru bakmayanlar varsa doğru değil, kabul edilemez. Her şey ortadır. Saklanacak hiçbir şey yok. Ortada büyük bir sorun var ve herkesin bunun için doğru bir şekilde çalışması gerekiyor. Ortada akan bir kan var, şayet güç olursan bu kanın önünü kesebilirsin. Onun için herkesin bu temelde mücadele etmesi gerekiyor ve bakış açıları bu olsun.”
‘HDP KENDİSİNİ BÜYÜTMELİ, AKSİ HALDE KARŞI TARAF YOK EDECEK’
Öcalan, görüşmede HDP için de şunları söyledi:
HDP kendisini büyütmesi gerekiyor. Büyük işler yapmaları, geniş bir perspektifle hareket ederek, örgütlülüğünü büyütmeleri ve güç olmaları gerekiyor. Aksi halde karşı taraf onları yok edecek.” (Mezopotamya Ajansı)