DÊRSIM – Munzur Kültür ve Doğa Festivali’ni düzenleyecek örgütler, “Munzur Festivali ticari değil, toplumsal ve kültürel bir dayanışma zeminidir. Bu bağlamda, böyle sanatçılarımızın festivale katılımı toplumuza güç verecektir” çağrısı yaptı.
Düzenlenme tarihi 24-27 Temmuz olarak açıklanan ve bu yıl 23’üncü düzenlenecek olan Munzur Kültür ve Doğa Festivali’ne ilişkin Dêrsim toplantı yapıldı. Festivalin detaylarının görüşüldüğü 4’üncü toplantı Dêrsim Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapıldı. Toplantıya, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), görevden alınan Dêrsim Belediyesi Eşbaşkanları Cevdet Konak, Birsen Orhan, Demokratik Alevi Dernekleri( DAD), Dêrsim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı sendikalar, Ziraat Odası ile Xozat Belediye Başkanı, Munzur Çevre Derneği temsilcileri katıldı.
‘BU FESTİVAL BİR DİRENCİN ADIDIR’
Toplantının ardından görevden alınarak yerine kayyım atanan Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan katılımcı örgütlerin temsilcileriyle birlikte açıklama yaptı. Açıklamanın bir “davet” çağrısı olduğunu belirten Birsen Orhan, “Bin yıllardır inancıyla, kültürüyle, diliyle ve doğasıyla ayakta kalan Dêrsim coğrafyasının en coşkulu geleneği olan Munzur Doğa ve Kültür Festivali’ni, halkımızın dayanışma ruhuyla bir kez daha hep birlikte, coşkuyla yaşatmaya hazırlanıyoruz. Bu festival, sadece bir etkinlik değil; yok sayılmış bir belleğin, bastırılmış bir kültürün, baskılara rağmen yeşeren bir direncin, inancın, duruşun adıdır. Munzur’un çağlayanı gibi akan bu kültürel direnişe her yürek, her ses, her söz, her nefes çok kıymetlidir. Sizler, bu toprağın sesini türküleriyle, ezgileriyle, kelamlarıyla taşıyan, halkın dilinden düşmeyen sanatçılarımızsınız. Toplumsallığı ile emekle sanatın rolünü bilen insanlarsınız” ifadelerini kullandı.
‘MUNZUR’A BİR ADIM YAKLAŞMA ÇAĞRISI’
Kayyım rejiyle gidilen bir ortamda festivale gittiklerini söyleyen Birsen Orhan, “Böyle bir ortamda festivali gerçekleştireceğiz. Munzur Festivali ticari değil, toplumsal ve kültürel bir dayanışma zeminidir. Bu bağlamda, böyle sanatçılarımızın festivale katılımı toplumuza güç verecektir. Sanatçılarımızın halkımızla bütünleşmesinin bir maliyetinin olduğunun da farkındayız. Ama inanıyoruz ki inançla, birlik, beraberlik ve dayanışma mücadeleyi büyütür. Elbette sanat emeğe dayanır ve her emek kıymetlidir. Ancak bu çağrımız, bir konser ya da sahne etkinliği için değil, kendi kültürümüzün yeniden vücut bulduğu, halkımızla iç içe bir dayanışma alanına katkı sunmak içindir. Bu nedenle, başvuru usulüyle değil, değerli sanatçılarımızdan, bu yıllık festivale ücret talep etmeksizin katkı sunmanızı, bu kadim toprakların inanç ve kültür temelli dayanışmasına omuz vermenizi bekliyoruz. Bu bir çağrıdır: Sanatın halka buluştuğu, kolektif müziğin, müziğin barışa karıştığı Munzur’a adım daha yaklaşma çağrısıdır” diye konuştu.
