SDG Komutanı Mazlum Abdi, genel bir ateşkes için uluslararası koalisyonun Türkiye’yle görüştüğünü söyledi. Abdi, ayrıca HTŞ’nin saldırıdan önce SDG’yi hedef almayacağı mesajını gönderdiğini ve Rusya’nın da kendilerinden yardım istediğini söyledi.
Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) saldırması üzerine Washington ile Ankara arasında başlayan diplomasi trafiği hız kazandı.
Bu kapsamda Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşürken Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi’den de konuya ilişkin açıklama geldi.
SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ
Kamışlo merkezli Ronahi TV’ye konuşan Abdi, eskiden Kobanê’nin kuzeyinde Qereqozaq’ta bulunan, sonra taşınan Süleyman Şah Türbesi’yle ilgili X hesabından yaptığı paylaşıma dair şunları söyledi:
“Bir anlaşma yok. Birçok şey söyleniyor. Bu Türkiye’nin hukuki uluslararası bir hakkıdır. Buna dair birçok sorun çıktı. Biz de bu yönde bir sorunumuz olmadığını gösterdik. Daha önce taşınması için gerekli yardımları yapmıştık şimdi de yeniden yerine getirilmesi için ‘gerekli yardımları yapmaya hazırız’ dedik. Biz kimseyle sorun yaşamak istemiyoruz. Uluslararası haklar çerçevesinde yürütülecek her şeye varız. Biz Suriye’nin bir parçasıyız. Buna karşı Türkiye’den her hangi bir cevap almadık. Aramızda bulunan uluslararası koalisyon güçleri Türkiye’yle görüş alışverişinde bulunuyor. Onlar Türkiye’den bir cevap alacak. Bize düşen ne olursa yapmaya
MİNBİC’DEKİ ANLAŞMA
Minbic’deki duruma ilişkin de konuşan Abdi, “Bir ateşkes ilan ettik. Uluslararası güçler de içinde, Türkiye’yle görüşmüşlerdi ve biz de bunu kabul ettik. Ancak şimdiye kadar saldırılar bitmiş değil. Qereqozaq ve Minbic’in içinde -orada da güçlerimiz var- durdu. Minbic’de askeri güçlerin kalmaması, Minbiclilerin kendi kendini yönetmesi yönünde bir anlaşma oldu. Minbic’de olan güçler şuan bunu uygulamıyor çünkü bu anlaşma daha yürürlüğe girmedi. Yarın bu anlaşmanın yürürlüğe girmesini umut ediyoruz. Ne kadar uyacaklarını göreceğiz” dedi.
‘KOBANÊ BÜTÜN DÜNYAYI İLGİLENDİRİYOR’
Kobanê’ye dair de konuşan Abdi, “Qereqozaq köprüsü geçildi ve bir saldırı girişimi oldu. Bu da bir tehlike yarattı. Amaçları Kobanê’yi ablukaya almaktı. Ancak arkadaşlarımız kahramanlık ile bunu engelledi. Bu önemli bir meseledir. Bu sadece Kobanê’yi ve Rojava’yı ilgilendiren bir mesele değil bütün dünyayı ilgilendiriyor. Saldırılara karşı her türlü önlemi aldık. Kobanê’den DAİŞ’i nasıl çıkardıysak, bir kez daha çıkartırız. Uluslararası dostlarımız var. Biz Minbic’te yaptığımız anlaşmanın genele yayılmasını umut ediyoruz” ifadelerini kullandı.
HTŞ İLE ‘FIRAT’ ANLAŞMASI
Deyrezor’da HTŞ’nin Şam’ı aldıktan sonra Suriye ordusunun boşalttığı alanlara SDG’nin geçmesinin IŞİD’e karşı bir hamle olduğunu vurgulayan Mazlum Abdi, oradaki duruma ilişkin şu bilgileri verdi: “Orada yaşanan farklı. Bir boşluk oldu DAİŞ tehlikesi vardı. Uluslararası koalisyonla karar aldık ve güvenlik için bir süre kontrol ettik. Söylenen gibi uzun süreli kalmak için geçmedik. Türkiye’nin ‘bunlar fırsat buldu genişliyor’ demesi gibi bir durum yok. HTŞ güçleri geldiğinde bir anlaşma sağladık. Güçlerimiz birkaç gün daha kaldı ve işlerini tamamladıktan sonra eski yerlere geri çekildiler. Fırat sınır olacak şekilde bir anlaşma yaptık. Bunun bozulmamasını umut ediyoruz.”
‘HTŞ HALEP’E SALDIRMADAN ÖNCE MESAJ GÖNDERDİ’
Abdi, “HTŞ ile SDG arasında bir görüşme var mı?” sorusunu şöyle yanıtladı: “HTŞ Halep’e yönelmeden önce bize haber gönderdiler ve hedefimiz SDG ve Kürtler değil’ dediler. Bu pratikte şimdiye kadar gerçekleşti. Bazı sorunlar yaşandı. Türkiye’ye bağlı gruplar Til Rifat ve Şehba’ya saldırdı. Halkımızı oradan çıkardık. Şuan güçlerimiz Halep’te var. İkimiz arasında görevliler var. Sorunların çözümü için görüşüyorlar. Görüşmelerin genişlemesi lazımdır. Heyetlerimizin Şam’a gitmesi gerek. Bunun için çalışmalarımız var. Biz Suriye’nin bir parçasıyız. Sorunlarımızı Şam ile çözmemiz gerek. Şuan kim Şam’da varsa sadece HTŞ değil herkesle görüşmemiz doğal bir şey. Kuzey ve Doğu Suriye’den heyetlerin Şam’a giderek sorunların çözümüne dair konuşmaya başlamaları gerek.”
‘RUSLAR BİZDEN YARDIM İSTEDİ’
“SDG, iki ay önce HTŞ’nin harekete geçeceği yönünde bilgi aldığı halde neden Til Rifat ve Şehba’da bir önlem almadı” yönünde yapılan eleştirilere de değinen Mazlum Abdi, şunları söyledi: “Türkler, Ruslar ile görüştü ve HTŞ’nin saldıracağı bilgisini verdi. Ruslar bize gelerek bizden yardım istedi. Biz de ‘bu konuda yapacağımız bir şey yok, çünkü kendimizi koruyoruz, sorunlarımız var’ dedik. Ve gerçekten bu saldırılar oldu. Türkler doğru söylemişti. Esad bu saldırıyı kırmak için kimi hazırlıklar yapmış ve güçlerini İdlib’e göndermişti. Bizim saldıracaklarından haberimiz vardı ancak bizim beklemediğimiz Suriye ordusunun bu denli hızlı gerileyeceğiydi.”
‘SİYASİ ÇÖZÜM İÇİN GİRİŞİMLER VAR’
Suriye’de yeni bir dönemin başladığını söyleyen Mazlum Abdi, devamında şunları dedi: “Esad bir siyasi çözüme izin vermedi. Ama şuan siyasi bir çözüm için girişimler var. Bu ne kadar sürecek belli değil, çünkü resmi bir açıklama yapılmış değil. Fırat’ın doğusunda bizim, batısında SMO ve HTŞ’nin kontrol ettiği yerler var. Şuan siyasi bir süreç başlıyor. Biz üstümüze düşeni yapacağız. Her kesimin temsilcileri bu süreçte yer almalı. İlerde ne olacak bilmiyoruz, her şeye karşı tedbirlerimizi alıyoruz. Her yerde haklarımızı almak için birlik olma zamanı
Daha önce yapılan görüşmelere Kuzey ve Doğu Suriye’nin temsilcileri katılmadı. Suriye halklarının yüzde 40’ı bu görüşmelerde yoktu. Bunun için başarılı olunmadı. Bundan sonra Suriye halklarının katıldığı görüşmeler olacak. Bu bizi mutlu ediyor. Halkımız örgütlü. Daha örgütlü bir şekilde bu sürece katılabilir. Siyasi bir süreç olacaksa hiç kimse dışarıda bırakılmamalı.”
‘EFRÎNLİLER TOPRAKLARINA DÖNMELİ’
Yerinden edilen insanların kendi topraklarına dönmelerinin zamanının geldiğini belirten Abdi, “Sorunların silahla çözülmesi taraftarı değiliz, buna gerek olmadığını düşünüyoruz. Herkesin kendi yerine dönmesi gerek. Efrînliler kendi topraklarına dönmeli. Efrîn’e yerleşen kişiler Efrîn’in dışından gelenlerdi ve kendi yerlerine kimisi döndü. Efrîn şuan boşalıyor, Efrînlilerin kendi topraklarına dönmeleri gerek. Bu kendi kendine olmaz, anlaşmalarla olur. Serêkaniye, Gre Spi’de insanların topraklarına dönmelerinin zamanı geldi. Bunun için görüşmelerin olması gerek. Savaşla değil diyalogla sorunların çözülmesi gerek” ifadelerini kullandı.
‘SURİYE’DE BAŞAT GÜCÜZ’
Suriye halklarının kendi sorunlarını kendilerinin çözmesi gerektiğini vurgulayan Abdi, şöyle devam etti: “Biz Suriye’de başat bir gücüz. Türkiye bunu artık görmeli. Biz bu toprakların asli unsuruyuz. Biz kendi topraklarımızdayız. Şuan her yerde savaş bitti sadece savaş çatışma yaşatan Türkiye ve desteklediği gruplar. Anormal olan onlar. Herkes bunu artık görmeli. Kürt tarafları bir araya gelerek hareket etmeli. Ayrıştırma olmaz. Kendi içimizde görüş farklılıklarımız olabilir ama dışarıya karşı bir olmamız gerek. Federe Kurdistan’daki güçlerin de bu sürece olumlu katmasını umut ediyoruz.”
‘GENEL BİR ATEŞKES İÇİN ÇALIŞMALAR VAR’
Mazlum Abdi, “Uluslararası güçler ile üzerinden anlaştığınız bir şey var mı” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Bu konuda şeffaf olmamız gerek. Bu güne kadar Şahba, Til Rifat ve Minbic üzerinde saldırılar oldu. Türkiye saldırılarını devam ettirmek istiyor. Türkiye’nin saldırılarını durdurması için üzerinde bir baskı var ama bu saldırıların son bulacağı anlamına gelmiyor. Büyük bir baskı olduğunu biliyoruz. Genel bir ateşkes için çalışmalar var, diplomatik girişimlerimiz var. Dostlarımız aramızda gidip geliyorlar. Silahsız bir bölgeden bahsediliyor, biz her şeyi görüşmeye hazırız. Tehlike geçmedi. Hala tehditler var. Halkımız uyanık olmalı. Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Her zamankinden fazla birliğimize ihtiyacımız var. Halkımız güçlerinin yanından yer almalı. Bu zahmetli günleri daha önce de yaşadık. Halkımızın desteğiyle bunları geçtik, yine geçeceğiz.” (MA)