Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarıyla Kürtlerin oylarını hedeflediğini dile getiren HDP’li İmam Taşçıer, Kürtlerin muhatabının belli olduğunu asıl meselenin çözüm noktasında proje sunmak olduğunu ifade etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Kürt sorununu HDP’yle çözebiliriz” açıklamasıyla başlayan muhatap tartışmaları gündemdeki yerini koruyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) de sorunun muhatabının PKK Lideri Abdullah Öcalan, çözüm yerinin de Meclis olduğunu açıkladı.
HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer, tartışmalara ilişkin değerlendirmede bulundu.
Kürt sorununu çözümünde Kürt halkının muhatabının belli olduğunu, yıllardır bu tür tartışmaların dönem dönem sürdürülmesini doğru bulmadığını dile getiren Taşçıer, “Kürtlerin muhatabı bellidir. Asıl soru Kürtlerin devlet nezdinde muhatabı kim? Kürtler kimle muhatap olacak” diye sordu.
MUHATAP ÖCALAN, ÇÖZÜM YERİ MECLİS
Kürt sorununun çözümünde devlet ile PKK Lideri Abdullah Öcalan arasında 2009 yılında başlayan ve 2015 yılına kadar yapılan müzakereye dikkat çeken Taşçıer, “Bizim muhatabımız bellidir, fakat Türkiye tarafından bu sorunun muhatabı belli değildir. Bu sorunun muhatabı Abdullah Öcalan’dır. Bu durumu kriminalize etmeye gerek yok, tartışmaya gerek yok. Çünkü 2015 yılına kadar devlet İmralı’da masa kurdu. Oraya birçok insan gitti. Sorunun bir diğer muhatabı ise Meclis’tir. Çünkü tüm yasal ve anayasal düzenlemeler burada yapılacak. Kiminle görüşülsün ya da görüşülmesin, bu sorunun çözümü için yine Meclis’e gelinecek. Sayın Öcalan da Meclis’i işaret ediyor. Bu konular ayrıştırılmayacak konulardır” ifadelerini kullandı.
‘KONUNUN TARTIŞILMASI ÖNEMLİDİR’
CHP gibi bir ana muhalefet partisinin, Kürt sorununun çözümü için 1989 yılında hazırladığı “Kürt raporu”nun dışında hiçbir projesinin ve stratejisinin olmadığının altını çizen Taşçıer, yine de bu tartışmaların Kürtler açısından çok önemli olduğunu aktardı. Taşçıer, “Bu sorunu ‘güvenlikçi’ politikalarla çözülmek istenmesinin olduğu bir dönemde ana muhalefetin ve diğer partilerin bu konuyu gündeme getirmeleri önemlidir. Biz buna değer veriyoruz. Kamuoyunda bu tür tartışmalar, konuyu olgunlaştırır. İster istemez bu tartışmalar yürütüldüğü taktirde iktidar da kendisini bu işin içine koymak ve tartışmalara katmak zorunda kalacak” dedi.
‘AMAÇ KÜRTLERDEN OY ALMAK’
Hem ana muhalefet hem de diğer siyasi partilerin her dönem Kürtlerden oy alma gibi bir yaklaşım içerisinde olduğunu belirten Taşçıer, şöyle konuştu: “HDP’nin kapatılması tartışmaları sonrasında CHP 20 kişilik grupla Kürt illerinde çalışmalara çıktı. Yani ‘Biz Kürtlerin oylarına talibiz’ anlayışı çıktı. Yine bugüne kadar Güney Kürdistan’ı ağzına dahi almayan bir parti, Güney Kürdistan’a giderek oradaki çevrelerle görüştü. CHP neden Kürt illerinden oy alamıyor? Nedeni 1980’li yıllarda Paris Konferansı’na Kürt vekillerle beraber giden CHP’li vekiller, o dönem partiden ihraç edilmişti. Tabi ki de siyasi partilerin amacı oy almaktır. Gördünüz Ahmet Davutoğlu, AKP iktidarındayken, Başbakan gibi bir önemli konumdayken, Kürtlerle ilgili yasal ve anayasal düzenlemelerin hiçbirinde yer almamıştır ama bugün iktidardan uzaklaşmış, muhalefete geçmiş ve küçük bir parti kurarak Kürtlerin sorunlarının olduğunu dile getiriyor. Yani buradan hareketle CHP de diğer partiler de bunu hedefliyor. Bugün gelinen aşamada Kürtlersiz siyaset yapılmıyor.”
‘ÖNCE PROJELERİNİN OLMASI GEREKİR’
Kürt sorunun çözümü için doğru bir tartışma yaratılması gerektiğini belirten Taşçıer, öncelikle çözüme ilişkin projenin açıklanması gerektiğini sonrasından muhatabın konuşulacağını dile getirerek, “Anayasa’nın ilk dört ile 41 ve 44’üncü maddesi değiştirilmezse, bazı kanunlardaki çekinceler kaldırılmazsa, Kürt sorunu tartışılamaz. Kürtlerin talepleri de bellidir. Yani özetlersek Kütlerin muhatabı bellidir projeniz nedir diye sormak gerek” şeklinde konuştu. (MA)