MALATYA – Malatya’da 600 haneli Ören köyünün yüzde 80’i enkaza dönerken, yurttaşlar kendi imkanlarıyla yaralarını sarmaya çalışıyor. Devlet yetkililerinin günler sonra geldiğini kaydeden Asım Kolaş, “Ölülerimizi bile kirlettiler” diyerek tepki gösterdi.
Depremden ağır hasar alan Malatya’nın merkez ve kırsal bölgelerinde enkazlar halen yerli yerinde dururken, insanların barınma sorunu da çözülebilmiş değil. Malatya’ya bağlı Argan (Akçadağ) ilçesine bağlı 600 haneli Ören kırsal mahallesinin yüzde 80’e yakını yıkıldı. Ayakta kalan evlerin de çoğu kullanılamayacak durumda. Depremde 13 kişinin hayatını kaybettiği köyde evlerin çoğu ikinci depremde yıkılırken, nüfusun büyük bir bölümü geçici olarak göç etmek zorunda kaldı. Depremin ilk gününden bu yana kendi yaralarını kendi imkanlarıyla sarmaya çalışan yurttaşlar, enkaz altında kalan cenazelerini de kendi imkanlarıyla çıkardı.
‘CENAZELERİ DE KİRLETTİLER’
Köyde enkazda kalan eşyalarını çıkarmaya ve kendi imkanlarıyla kurduğu çadırın etrafında düzenleme yapan Asıl Kolaş, “Depremin ilk gününden bu yana iktidardan bir Allah’ın kulunun ortada olmadığı” dedi. Kolaş, “Nazım Hikmet’in bir lafı var; Nerede bir ölü olsa, ben oralıyım. Yani bunlar oralı da değil. Cenazeleri de kirlettiler. Orada bir cenaze çıkarttılar. Kadını parçalayarak çıkartılar. Yani AFAD geliyor, bir saat iki saat uğraşıyor, nerede gelmişse adam da emir kulu çekip oraya gidiyor. Tuvalet yok, su yok, hijyenik hiçbir şey yoktur yani” diye konuştu.
‘BÖYLE SOĞUKTA ÖLECEĞİZ’
Hava sıcaklığının düşmesiyle sağlık sorunlarının baş göstereceği endişesi taşıdıklarını dile getiren Kolaş, “Deprem öldürmedi ama hastalık bizi öldürecek. Böyle soğukta öleceğiz” dedi. Depremin ilk gününden bu yana köydeki suların da boş aktığını ve yetkilileri daha dün görebildiğini kaydeden Kolaş, “Şimdiye kadar neredeydiniz? Hiç kimse gelmedi. Burada cenazeleri kendi imkanlarımızla çıkardık. Ellerimin haline bak. Ellerimle o telleri, briketleri ayıklaya ayıklaya ellerimiz yarıldı. Ellerimiz tutmaz oldu” diye anlattı.
BELEDİYE BAŞKANI BİR GÜN SORMADI
Gelen yardımların kaymakam ve muhtar tarafından engellendiğini dile getiren Kolaş, muhtar ve kaymakama “Sen neyi engelliyorsun ya. Devletin gönderdiği yardım değil ki. Sivil toplum kuruluşlarının, duyarlı insanların, vicdanlı insanların göndermiş olduğu yardımlar. Türkiye’nin dört bir yanından geldi insanlar. Bizim şurada 10 kilometrede bir belediye başkanı gelip sormadı. Diyorum ya burada cenazeleri de kirlettiler. Bunlar hırsız. Ağ gibi ülkeyi sarmışlar” diyerek tepki gösterdi.
DÖNÜŞLER İÇİN HAZIRLIK YAPILIYOR
Köyün yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan İlhan Şakar da, depremden bu yana zorlu günler yaşandığını ve insanların depremle birlikte soğuk hava ile de mücadele etmek zorunda kaldığını söyledi. Şakar, şöyle anlattı: “Birçok insan hasta oldu. Halen de hastalıklar artacağını düşünüyorum. Çünkü su yok. En azından mevsimin kış olması salgın hastalıkların biraz daha önüne geçtiğini düşünüyorum. Ören’in durumu içler acısı. Ören bitmiş durumda.”
Depremin üçüncü günü insanların köyden tahliye edildiğini aktaran Şakar, köye yeniden dönüşün de başladığını dile getirerek, “İnsanlar yerini yurdunu bırakıp da hiç bir yere gitmez” dedi. Köyde Kriz Koordinasyon Merkezi bünyesinde oluşturulan depoda gıda ve çadır temin ettiklerini, dönecek insanlar için hazırlık yaptıklarını kaydeden Şakar, “En azından mağdur olmasınlar” dedi.