Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in itiraflarının ardından başlayan tartışmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara seslendi.”Ne farkınız var mafyadan?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti için bir milli güvenlik sorunudur. Devleti mafyaya teslim eden Erdoğan’dır” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sözlerine, geçtiğimiz gün gençlerle yaptığı programa değinerek başlayan Kılıçdaroğlu, orada verdiği sözleri yineledi. Kılıçdaroğlu, gençlere verdiği sözleri madde madde özetledi:
‘KAPINIZI POLİS DEĞİL SÜTÇÜ ÇALACAK’
“- İstediğiniz, özlediğiniz özgürlüğü size vereceğim. İktidara getirdiğiniz kişiyi en sert eleştirebileceksiniz. Sabahın köründe kapınız çalınıyorsa onun polis değil, sütçü olduğunu anlayacaksınız. Bu özgürlüğü vaat ediyorum size.
– İktidara geldiğimizde KYK faizlerinin tamamını sıfırlayacağız. Sigortalı bir işe girdikten sonra belli taksitler içinde ödemelerine imkan sağlayacağız. En geç bir yıl içinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde öğrenciler için yurt sorunu kalmayacak.
– 2 milyon 400 bin hanede internet yok. En geç iki yıl içinde internetsiz ev kalmayacak. Avrupa’nın en ağır işleyen internet sistemine en fazla parayı ödüyoruz. Buna da son vereceğiz.
– KPSS’de sözlü sınavı kaldıracağız. Torpili bitireceğiz.
– Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik engelli kadrolarının tamamını dolduracağız. İlk bir ay içinde 138 bin 393 öğretmeni öğrencileri ile buluşturacağız.
– Çiftçiye Ziraat mühendisi göndereceğiz, hayvancılık varsa veteriner göndereceğiz.
– Dijital ticaretin önündeki bütün engelleri kaldıracağız. En çok engellemeyi yapan 7 ülkeden birisi Türkiye.
– Bütün sanayi bölgelerine teknoloji liseleri kuracağız. Yatılı olacak bunlar. Staj yapacaklar, staj yaptıkları dönemde sigorta primlerini devlet ödeyecek. Bu öğrenciler, bölümlerinin izdüşümü olan üniversiteye artı puanla gidecek.
– ‘Melih Bulu’ gibi bir dramatik tablo ile karşı karşıyayız. Öğretim üyesi olmayı bile hak etmediği bir okula rektör atıyorsunuz. Üniversitelerin bilimsel, mali, idari özerkliği olacak. Üniversiteler kendi rektörlerini kendileri seçecekler. Üniversitelere siyaseti bulaştırmayacağız
– Gençlere söz verdim. Yaşadığınız kente asla ihanet edilmeyecek. Güzel bir Türkiye’de yaşayacaksınız. Doğanın korunduğunu, can dostlarımızın korunduğunu bileceksiniz.”
‘MAFYANIN SATIN ALDIĞI BİR SİYASİ İKTİDAR’
Kılıçdaroğlu, konuşmasının büyük bir kısmını suç örgütü lideri Sedat Peker’in itiraflarıyla başlayan süreci değerlendirmeye ayırdı. AKP’ye seslenen Kılıçdaroğlu, “Mafyanın satın aldığı bir siyasi iktidar, mafyanın talimat verdiği, talimatı koşulsuz yerine getiren bir siyasi iktidar” ifadelerini kullandı. 2018 yılında yaptığı konuşmaları hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“29 Ağustos 2018, parti meclisi toplantısında, ‘Devleti demokratikleşmezseniz, devlet suretle organize suç örgütü haline gelebilir’ demişim. 19 Ekim 2018’de ‘Hukukun üstünlüğü ilkesini gereğini yerine getirmezseniz devlet hukuk devleti olmaktan çıkar organize suç örgütü niteliğine bürünür’ demişim. Geldiğimiz nokta budur, zamanında uyardık. Onlar geleceği görmüyor. Tek gözleri var, ceplerine gelecek para. Türkiye Cumhuriyeti’nde bugüne kadar hiç karşılaşmadığımız şeylerle karşılaşıyoruz. Mafya liderleri bildiri yayınlıyor. Artık her şey aleni yapıyor. Mafya bildiri yayımlıyor, Cumhur İttifakı’na destek veriyor, Millet İttifakı’nı eleştiriyor. Siyasi destek zaten var. Yer altı suç örgütleri ben seni destekliyorum diye bildiri yayımlıyor. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz?”
‘SİZİN NE FARKINIZ VAR MAFYADAN?
Kılıçdaroğlu, çeşitli örnekler sıralayarak, “Mafya da çöküyor, siz de çöküyorsunuz. Sizin ne farkınız var mafyadan?” diye sordu. “Bazen devletin içindeki yasal unsurlarda belli kaynakların üzerine çöküyorlar” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“128 milyar doların üzerine kimler çöktü? Bunların mafyadan ne farkı var? Banka satmıyor, arka kapıdan dolaşıp damada ‘ver kardeşim 128 milyar doları’ diyorsunuz. Ne farkınız var sizin mafyadan? Tank Palet fabrikasını peşkeş çektiler. 1 dolar al bari, 1 TL al bari ya. Tank Palet fabrikasına, ordunun namusuna çöreklenen adamların mafyadan ne farkı var? Aynı mafya düzeni değil mi?
15 Temmuz deyip deyip geziyorlar ortada. Şehitler için gaziler için toplanan paralara çökecekleri kimin aklına gelirdi? Çöktüler. Mafya düzeni ile bunun arasında bir fark var mı? Bunu yapan iktidardaki mafyadır.
Serik Belediyesi’nde bir rüşvet olayı. İki bakan, vali, AK Parti ve MHP vekilleri. 500 bin liralık rüşvet tartışılıyor. Kim çöktü bu paraya? İki bakan, sessiz kalan AK Parti ve MHP vekilleri çökmedi mi? Bu mafya düzeni değil de ne?
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, çöktü bakanlığa. Oturdular kocası ile birlikte şirket kurdular. Dezenfektan aldı, ortaya çıkınca da ucuza aldık dediler. Gerçek ortaya çıktı, pahalıya almış. Hesabını soran var mı? CHP dışında yok. Mafya düzeni ile arasında ne farkı var? Hırsızlığın araştırılmadığı bir Meclis olabilir mi? Ne zamandan beri Meclis hırsızlardan yana tavır aldı? Ne zamandan beri Meclis mafyadan yana oldu? Böyle bir rezalet cumhuriyet tarihinde görülmedi.”
‘AYDA 10 BİN DOLAR RÜŞVET’: BİRİLERİ SİZİ DE Mİ KEKLİYOR?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TRT yayınında yaptığı açıklamaları eleştiren Kılıçdaroğlu, Soylu’nun, “Siyasetçiyi keklemişler, ben ne yapayım. Kim keklemişse hesabını ondan sorsun. Ayda 10 bin dolar kime gönderiyorsa ona sorsun” ifadelerini hatırlattı. Ayda 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçiyi araştırma taleplerinin reddedildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Birileri sizi de mi kekliyor?” diye sordu.
Meclis Başkanı’nın rüşvet alan siyasetçiyi açıklaması gerektiğine vurgu yapan Kılıçdaroğlu, Soylu’nun, “Savcılara açıklayacağım” şeklindeki ifadelerine de, “Soylu, savcı sorarsa adını verecekmiş. Hangi savcı? Memlekette savcı mı kaldı?” yorumunda bulundu.
“Türkiye Cumhuriyeti böyle bir rezaleti daha önce yaşamadı” vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, “Bunlar da Allah korkusu yok. Bunların para için satmayacakları hiçbir şey yoktur” dedi.
Uyuşturucu ticareti iddialarına ilişkin de konuşan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi uyuşturucu cennetine döndürdüler. Büyük miktarda yakalanan uyuşturucular var. Kişiler, kurumlar belli. Bir Cumhuriyet Savcısı dahi dava açamıyor. Tweet attı diye gözaltına alıp, günlerce karakolda bekletiyorsun. Milyar dolarlık uyuşturucu ticareti yapıyorsun, el üstünde tutuluyorsun iktidar sahipleri tarafından. Çünkü onların deyimiyle onları kekliyorlar” değerlendirmesin bulundu.
FEYZİOĞLU’NA: 128 MİLYAR DOLAR GİBİ O DA ARAZİ
Kılıçdaroğlu, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun sessizliğini de eleştirdi. “Ya bu ülkede bir Türkiye Barolar Birliği vardı değil mi? Onun başında bir Türkiye Barolar Birliği Başkanı vardı. Nerede?” diye soran Kılıçdaroğlu, “128 milyar dolar gibi o da arazi” ifadelerini kullandı.
‘DEVLETİ MAFYAYA TESLİM EDEN ERDOĞAN’DIR’
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik eleştirilerini sürdüren Kılıçdaroğlu, “Eğer Erdoğan ‘Her şeyin sorumlusu benim’ diyorsa devleti mafyaya teslim eden de O’dur. Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti için artık bir milli güvenlik sorunudur” dedi.
‘BU ÜLKE ARTIK BU İKTİDARI TAŞIYAMIYOR?’
Kılıçdaroğlu, erken seçim çağrısını yineleyerek şunları söyledi:
“Bu halk daha iyisini hak ediyor. Bu yüzden değişiklik yapmaya, değişimi yönetmeye cesaret etmeliyiz. Cesareti olmayan şimdi söylesin ve aramızdan ayrılsın. Bu ülke artık, bu iktidarı taşıyamıyor. Bu ülkenin namuslu, onurlu, çalışkan insanları bu iktidarın çarpıtmalarını artık taşıyamıyor.
Görevde geçirdikleri 19 yılın sonunda her ay bir rezilliği bir diğer rezillik ile unutturdular. Soru şu: Biz hazır mıyız halkımızın taleplerine? Değişmeye ve değiştirmeye hazır mıyız? Artık bu ülke AKP ile vedalaşmaktadır.
‘BU BİR SEFERDİR HAZIR MISINIZ?’
Sırtıma koymaya çalıştıkları tüm iftiralara rağmen hiç geri adım atmadım. Nerede durduğumu, nasıl savaşacağımı biliyorsunuz. Bu bir seferdir. Sefere çıkmaya hazır mısınız? Yeni bir siyasete, fırsatlara, ekonomiye, namusa, Allah’a bir seferdir bizim seferimiz. Bu değişikliği Türkiye’ye getirmeye hazırım. Siz de hazır mısınız?
İnsanlarımızı birleştirmeye, sarılmaya, barışmaya hazır mısınız? Daha çok demokrasiya, hoşgörüye, şefkate hazır mısınız? Yol bulmak kolay imiş, mesele gönül bulmakta hazır mısınız gönül bulmaya?
ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI
Vakit veda vaktidir artık tamam. Haydi Erdoğan vakit tamam, seçim zamanıdır şimdi bu zamana. Allah’ını seversen seçimden kaçma, artık kaçma kardeşim. Korkunun ecele faydası yok. Haydi Erdoğan, er meydanında bekliyorum seni, zaman sandık zamanıdır. Milletten korkma, yakışmaz bize korkaklık. Gel kardeşim seçimi yap, sandığı koy, milleti namusuyla birlikte aydınlığa çıkaralım.”