‘Böyle bir hukuk devleti olmaz. Bir insanı tutuklayacaksınız, beraat edecek, tam tahliye edeceği zaman yeni bir dava açacaksınız. Hukukla böyle oynanmaz, kimse aptal değil.’
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, HDP’nin tutuklu eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile tutuklu insan hakları aktivisti ve iş insanı Osman Kavala’nın tahliye edilmesi gerektiğini belirterek “Sayın Erdoğan kendi geçmişini düşünsün. Şiir okuduğu için siyaseten yasaklandı” hatırlatmasında bulundu.
Saadet Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, TV 100’de Pınar Işık Ardor’un sunduğu Pazar Siyaseti programına katıldı. Karamollaoğlu, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu söyledi.
‘DEMİRTAŞ SERBEST BIRAKILMALI, BÖYLE HUKUK OLMAZ’
Karamollaoğlu, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’ya ilişkin soruya şöyle karşılık verdi:
“Selahattin Demirtaş tahliye olmalı. Böyle bir demokrasi böyle bir hukuk devleti olmaz. Siz bir insanı tutuklayacaksınız, hapse atacaksınız. Aleyhte bir dava var. Beraat edecek, tam tahliye olacağı zaman yeni bir dava açacaksınız ve ondan dolayı tutuklayacaksınız. Ya hukukla böyle oynanmaz, kimse aptal değil. Böyle şey olur mu? Bu hukuk mu olur o zaman? Sayın Erdoğan kendi halini, geçmişi düşünsün. Şiir okuduğu için siyaseten yasaklandı. Bu bir hukuk cinayetiydi. Şimdi başkası okuduğu zaman ‘Yok arkadaş ben iyi niyetle okudum, öbürünün canına okurum’ diyor. Öyle şey olur mu? Buna adalet denir mi? Onun için meselelere bi-taraf yaklaşmaya ihtiyacımız var.”
‘POLİTİKALARINI BEĞENMEDİĞİNİZ ŞAHSI VEYA PARTİYİ DÜŞMANLAŞTIRAMAZSINIZ’
“Ben hareketleri, tavırları, politikaları itibarıyla bir şahsı veya bir partiyi tasvip etmeyebilirim ama bunun üzerine bir şeyler daha ekleyerek onu düşmanlaştıramam. Yapmadığı işi, söylemediği sözü ona istinat edemem. Olmaz böyle bir şey.
Zaten Türkiye’nin problemi şu anda bu. Sayın Erdoğan bunu görse bile görmezden geliyor. Düne kadar, kendisi hukuksuzluğa maruz olduğu için bütün dünyayı arkasına alarak Türkiye’ye geldi. Siyasete girdi.”
‘KAVALA DA SERBEST BIRAKILMALI’
Osman Kavala için de aynı şeyi söylüyorum. Osman Kavala’yı tanımam, bilmem. Hiç tanımadığım bir insan. Türkiye’nin AİHM kararına uyması gerekiyor, Sayın Erdoğan bunu kendisi getirdi.”
‘BEN TÜRKİYE’DEKİ ADALETE TAM OLARAK GÜVENMİYORUM ÇÜNKÜ MÜDAHALE VAR’
Temel Karamollaoğlu, muhalefetin başkanlık sistemine karşı güçlendirilmiş parlamenter sistem çalışmalarına ilişkin ise şu değerlendirmeleri yaptı:
“Seçim sathına girene kadar her partiyle görüşürüz. Böyle bir başkanlık sistemine karşıyız. Çünkü parlamentonun gücü yok. Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye’de adaletin işlediğini söylüyor. Ben de diyorum ki ben bugün adalete tam olarak güvenmiyorum. Çünkü müdahalelerin olduğuna şahit oluyoruz. Kanunlarımız, anayasamız çok açık. Anayasa mahkemesi kararları yürütmeyi, yargıyı, Meclis’i bağlar. E Anayasa Mahkemesi bir karar alıyor. Sayın Cumhurbaşkanı o karara uymayan hakimi terfi ettiriyor. Bu ne manaya geliyor. Senin aldığın karar beni bağlamaz diyor. Bu olmaz ki…”
‘BU İKTİDARIN EKONOMİYİ DÜZELTMESİ MÜMKÜN DEĞİL’
“Ekonominin bugünkü şartlarda düzelme ihtimali bu iktidarla mümkün değil. Çünkü aldıkları kararların tamamını değiştirmeleri icap eder.
Ben Tayyip Bey’in düşmanı da değilim hasmı da değilim. Siyasette düşmanlık da hasımlık da olmaz. Rekabet olur. Farklı kulvarlarda yürüyoruz. Ülkenin problemlerinin çözümünü farklı formüllerle arıyoruz.
Geçen sefer de ittifak konusu gündeme geldiğinde. O zaman Sayın Erdoğan’la 2 veya 3 kere görüştüm. Prensiplerimiz var demiştim. Bizim bugünkü Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne itirazımız var. Aslında Başkanlık Sistemi’ne bütünüyle karşı değiliz ama kontrol edilemeyen sisteme karşıyız. Biz doğrudan doğruya Parlamenter Sistem’e dönebiliriz.”
KILIÇDAROĞLU’NUN ‘HDP MEŞRU MUHATAPTIR’ AÇIKLAMASI VE İTTİFAK TARTIŞMALARI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP’nin meşru muhatap olduğuna dair açıklamalarını ve ittifak tartışmalarına ilişkin de SP lideri şunları söyledi:
“HDP meşru. Meclis’te var, Meclis’i yönetiyor. Bütçeden destek alıyor, milletvekilleri ve onların da dokunulmazlıkları var. Bütün bunlar onların meşru olduğunu gösteriyor. Ha haklarında bir dava açıldı, bir soru işareti var. O soru neticesinde de belki parti kapatılabilir. Ama kapatılana kadar meşru bir partidir. Bunu biz bu şekilde söyleriz. İttifak yapar mıyız? O ayrı bir konu…
Şu anda biz bugünkü şartlarda bu ittifakın kolay olmadığı kanaatindeyiz.”
‘DEMİRTAŞ TUTUKLUYKEN TRT’DE KONUŞMASI YAYINLANDI, BÖYLE ÇELİŞKİ OLMAZ’
“Ben Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olduğum zamanda bazı ifadelerim oldu. Demirtaş aday, hapiste, tutuklu ama TRT gidiyor kanun emrettiği için onun konuşmalarını yayınlıyor, destek veriyor. Ama diyor ki ben seni hapiste tutarım. Ben seni tutuklu olarak bu seçime sokarım. Ya bu kadar çelişki olmaz Allah rızası için. Bu kadar çelişkinin içinde siz ülkeyi yönetemezsiniz. HDP’nin meşru olup olmaması ayrı bir konu.
Şu anda meşruyken, hakim nazarında suçu tescil edilmemişken bir kişiyi siz içeride aday olduğu halde tutamazsınız. Ama şimdi biz bunu söylediğimiz için ‘Biz HDP’liyiz’ haydi… Aldı başını gidiyor.”