Kamışlo-Nusaybin sınırında nöbet: ‘Süreç için somut adım Öcalan’ın özgürlüğüdür’

PAYLAŞ - BEĞEN

Nusaybin-Kamışlo sınırındaki eylemde konuşan DEM Partili Sümeyye Boz, “Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmadan ‘bir adım atıldı’ diyemeyiz. Artık somut adımlar atılmalı” diye belirtti.

Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’nun (SMO), Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına karşı Mardin’in Nusaybin ilçesinde bulunan Kamışlo sınırında başlatılan nöbet eylemi 20’nci gününde devam etti.

Sabahın erken saatlerinde nöbet alanına gelen kitle, üzerinde “Rojava rûmeta me ye”, “Savaşa hayır” ve “Bîjî berxwedana Rojava” yazılı önlükler giydi. Kürtçe klam ve direniş ezgilerinin söylendiği nöbete, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Sümeyye Boz, Kamuran Tanhan ve Beritan Güneş’in yanı sıra DEM Parti Muş ve Mardin yöneticileri de katıldı.

“Rojava rûmeta me ye”, “Bi rihê seferberiyê em ê şoreşa Rojava biparêzin” ve “Rojava rûmeta me ye” pankartının açıldığı eylemde, üzerinde Kuzey ve Doğu Suriye’deki gelişmeleri takip ettikleri esnada katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daşdan’ın fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı.

‘ROJAVA ORTADOĞU’NUN ONURUDUR’

Eylemde yapılan açıklamada ilk olarak konuşan DEM Parti Muş İl Eşbaşkanı Ahmet Tanrıverdi, Kuzey ve Doğu Suriye’nin yalnız olmadığını vurguladı. Tanrıverdi, “Rojava direnişi sonuna kadar devam edecek. Herkes; Rojava halkının yalnız ve kimsesiz olmadığını bilsin. Rojava halkı da yalnız olmadığını bilsin. Rojava Ortadoğu’nun onurudur. Şimdiye kadar saldırılara karşı nasıl direndiysek bundan sonra da direneceğiz. Kimse Kürtlere zulüm ederek, bir yere varmamıştır. Buradan tekrar direnişi selamlıyoruz” diye belirtti.

‘ÖCALAN’SIZ ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL’

Ardından konuşan DEM Parti Muş Milletvekili Sümeyye Boz da, PKK Lideri Abdullah Öcalan olmadan çözümün mümkün olmadığının belirtti. Sümeyye Boz, şöyle konuştu:

“Tüm dünyaya hakikati duyuran Özgür Basın emekçileri Türkiye’nin SİHA’ları ile katlediliyor. Cihan ve Nazım’ın hakikat mücadelesi sürecek. Rojava’da Kürt kimliğini yok etmek istiyorlar. Yıllardır nasıl ki kirli oyunlar ve savaşlarla bize boyun eğdiremedilerse bundan sonra da eğdiremeyecekler.

Çözümün anahtarının İmralı olduğunu onlar da farkında olduğu için Sayın Abdullah Öcalan’a çağrıda bulundular. Onsuz bu yolun yürünemeyeceğini biliyorlar. O nedenle çağrımızı yineliyoruz; bir an önce tecrit sonlandırılmalıdır. Çünkü tecrit hala devam ediyor. Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmadan bir adım atıldı diyemeyiz. Artık somut adımlar atılmalı ve Kürt sorunu demokratik yollarla çözüme kavuşmalı.

Artık demokratikleşme zamanıdır. Kürt sorununun çözümü Türkiye ve Ortadoğu’nun da demokratikleşmesi demektir. Savaşların son bulması için kalıcı bir barışın sağlanması gerekiyor. Buradan sesimiz nasıl ki Qamişlo’ya gidiyorsa oranın sesi de buradan duyuluyor. Bu ses özgürlüğün sesidir.

Konuşmaların ardından yarın Nusaybin Barış Parkı’ndan Kamışlo sınırına yapılacak yürüyüş hatırlatılarak, herkese Kuzey ve Doğu Suriye’yi sahiplenme çağrısı vurgulandı.

Eylem sloganlarla son buldu. (MA)