Van’ın koronavirüs tablosunu paylaşarak, emekçilerin 1 Mayıs’ını kutlayan KESK, EBA’nın Jiyan ismini “uygunsuz ve yasaklı” şeklinde tanımamasına tepki göstererek, “Yasaklamayı getirenler hakkında bir soruşturma açılacak mı?” diye sordu.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Van Şubeler Platformu, 29 Nisan tarihi itibariyle kentin koronavirüs (Kovid-19) tablosunu açıklayarak, tüm emekçilerin 1 Mayıs’ını kutladı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şube Eşbaşkanı Zeki Seven tarafından KESK binasında yapılan açıklamada, Van, Ağrı ve Bitlis genelinde uygulanan kit sayısının 5 bin civarında olduğu, 75 kişinin test sonucunun pozitif çıktığı, 91 kişinin şüpheli olarak kontrol altında tutulduğu, 60 kişinin tedavilerinin ardından tabur edildiği ve yaşamını yitirenlerinin sayısının 13 olduğu kaydedildi.
Sermaye sahiplerinin bu zor süreçte çalışmaya mecbur bıraktığı ve hayatlarını riske atarak çalışmaya devam eden bütün dünya emekçilerini selamlayan Seven, Eğitim Bilişim Ağı’nın (EBA) Jiyan ismini yasaklamasını da hatırlatarak, şöyle devam etti:
“* Tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 pandemisi ile beraber üretimin ve üretimdeki emekçilerin önemi bir daha gün yüzüne çıkmıştır. Ne yazık ki çalışma alanlarında yetkililer tarafından yeterli düzeyde önlemlerin alınmaması emekçileri sermayeye kurban etmiştir.
- Salgınla mücadelede en ön saflarda yer alan sağlık emekçilerinin korunmasına yönelik gerekli tedbirlerin aksatılmadan yerine getirilmesi, bu tedbirlerin başında gelen temel fiziksel ihtiyaçların il Sağlık Müdürlüğü’nce karşılanmaya çalışıldığı ancak birtakım eksiklerin yaşandığı bilgisine ulaşılmıştır.
- Salgın sürecinde özellikle öğretmenler arasında yapılan ayırımcılığa son verilmelidir. Eğitim emekçileri eğitim iş kolundaki görevlerini bir bütün olarak sürdürürler bunun için özellikle ek ders ücretlerinin ödenmesinde bakanlık öğretmenler arasındaki ayırımcı tutumundan vazgeçmelidir. Bu bağlamda BİLSEM (Bilim Sanat Merkezi) öğretmenlerinin ek dersleri görevlerinin başındaymış gibi eksiksiz bir şekilde ödenmelidir.
- Eğitim Bilişim Ağı’nda (EBA) Kürtçede ‘yaşam’ anlamına gelen ‘Jiyan’ isminin yasaklı kelime olarak yer alması Kürtçeye karşı tahammülsüzlüğü gösteriyor. Buradan basın aracılığı ile yetkililere bir kez daha soruyoruz.
- Jiyan ismi gibi başka yasaklı Kürtçe isim ve sözcükler var mıdır?
- Bu yasaklamanın yasal dayanağı var mıdır?
- Söz konusu yasaklamayı getirenler hakkında bir soruşturma açılacak mı?
- EBA uygulaması yıllardır devam eden eğitimde fırsat eşitsizliğini derinleştirmiştir. Özellikle ilimizde yoksulluğun getirdiği dezavantajlar ve internet alt yapısının eksik olması eğitimde var olan fırsat eşitsizliğini daha çok büyütmektedir. Üstelik bir de böyle Kürt dili üzerinde yasakların olması kabul edilebilecek bir durum değildir.
- HABER-SEN olarak örgütlü bulunduğumuz iş kolunda; PTT şube ve Tim’ler de ağır şartlar altında kısıtlı alınan tedbirlerle emekçiler, çalışan dağıtıcılar, memurlar, taşeron çalışanları çalışmaya devam ediyor. Ama yine Cumartesi, Pazar hatta ve hatta ülke genelinde sokağa çıkma yasağı devam etmesine rağmen yine aralıksız ve kanunsuz çalıştırılmaya devam edilmekteyiz. Bu risk ve ağır çalışma şartları karşılığında günlük 2 ya da 3 saat fazla mesai ile geçiştirilmekte, böylesine fedakar bir çalışmanın karşılığı en az hak edişleriyle birlikte her çalıştığı gün için tam yevmiye verilmesi her çalışan emekçinin hakkıdır.
- Yine haftalardır dile getirdiğimiz bütün PTT çalışanlarının sağlık taramasından geçirilmesi bizim vazgeçilmez talebimizdir.
- Ayrıca daha önceki haftalarda kamuoyuyla paylaştığımız bütün taleplerimiz, esnek çalışma, taşeron elemanlarının cumartesi çalıştırılması acil ve zaruri olamayan posta kargo gönderilerinin kabul edilmemesi, internet üzerinde yapılan alışverişlere kısıtlama getirilmesi, vb. hiç bir talebimiz yerine getirilmedi, bütün çalışan emekçilerin bu talepleri yerine getirilene dek ısrarcı olacağız ve mücadelemize devam edecektir.
- Büro iş kolunda çalışan emekçiler ilk günkü gibi olduğu gibi hala risk altındadır. Toplumda gizli enfekte sayısı hızla artış göstermekte ve maalesef hükümet üzerine düşen yükümlülükleri yapmaktan kaçınmaktadır. İnsan sirkülasyonun hiç bitmediği SGK, İŞKUR, Maliye, Adliye, Nüfus gibi kurum emekçileri de büyük risk grubunda yer almaktadır. Tüm kamu personeline test yapılması gerekmektedir.
- Tüm dünyada insanların kamu oyunun ve tüm kurum kuruluşların bu salgın ile etkin mücadele ile için çaba sarf ettiği bu günlerde: ülkemizde ise hükümetin, Kürtçe yazılan mezar taşlarının tahrip edilmesi, sokak ortasında insanların yakın mesafeden vurularak öldürülmesi, ceza evlerinde ki tutuklu ve hükümlülerin ölüme terk edilmesi gibi insan haklarına aykırı olan uygulamaları devam etmektedir.”