Henüz çocuk yaşta uyuşturucu madde kullanmaya başlayan iki oğlunu kurtarmaya çalışan baba Hüseyin Yılmazoğlu’nun çaldığı kapılar yüzüne kapandı. Artık okul önlerinde uyuşturucu satıldığını belirten Yılmazoğlu, “Devlet neden satıcıları tutuklamıyor?” diye sordu.
Birleşmiş Milletler (BM) Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin 2021 Dünya Uyuşturucu Raporu verilerine göre, en fazla kokainin yakalandığı ilk ülke ve en fazla eroinin ele geçirildiği üç ülkeden biri Türkiye. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin (EMCDDA) 2017 Uyuşturucu Raporu’na göre ise, Türkiye, sentetik uyuşturucu kullanımı sonucu ölümlerde, Avrupa ülkeleri içinde ilk sıralarda yer alıyor.
Türkiye’de uyuşturucu bağımlılarının tedavi sürecinde de ciddi eksiklikler var. Türkiye’de 26 Alkol ve Madde Tedavi Merkezi (AMATEM) bulunurken, bu merkezler sadece 89 yatak kapasiteli. 6 da Çocuk Ergen Alkol Madde Tedavi Merkezi (ÇEMATEM) bulunuyor. Ancak doğru ve etkili tedavi yöntemlerinin uygulanmamasının yanında, tedaviden sonra bağımlıların takip edilmesi de ailelerin bu kurumlara olan güvenini zedeliyor.
Diğer yandan özellikle Kürdistan’da özel savaş politikalarının bir parçası olarak bilinçli bir şekilde yaygınlaştırılmaya çalışılan uyuşturucu madde satanlar hakkında işlem yapılmazken, madde kullananlar da adeta kaderine terk ediliyor.
2 ÇOCUĞU UYUŞTURUCU BAĞIMLISI
Son yıllarda giderek satışı artan uyuşturucu madde kullanım yaşı gittikçe düştü. Satıcılar ise ilköğretim öğrencilerini gözüne kestirmiş durumda. Uyuşturucu madde mağdurlarından biri de Urfa’nın Suruç ilçesine bağlı Sarayaltı Mahallesi’nde yaşayan 4 çocuk babası Hüseyin Yılmazoğlu (45). Yılmazoğlu, biri 19, diğeri 16 yaşında ve 6 senedir uyuşturucu bağımlısı olan çocukları için yıllardır çalmadık kapı bırakmadı. Uyuşturucuya karşı etkin bir mücadele yapılmaması ve doğru tedavi yöntemlerinin uygulanmamasının yanında bir de yoksulluk nedeniyle çocuklarını bu bataklıktan kurtaramayan Yılmazoğlu, yaşadıkları sorunları anlattı.
10 YAŞINDA MADDE KULLANMAYA BAŞLIYOR
Soğuk demir ustalığı yaptığı için şehir dışında çalıştığını söyleyen Yılmazoğlu, bu nedenle çocuklarındaki değişimi geç fark ettiğini kaydetti. 16 yaşındaki oğlunun 10 yaşında madde kullanmaya başladığını belirten Yılmazoğlu, 19 yaşındaki oğlunun ise 13 yaşındayken kullanmaya başladığını ifade etti. Yılmazoğlu, “Annesi şuan 16 yaşında olan oğlumun kendini odaya kapatıp bir şeyler içtiğini görüyor. Annesi fark ettiğinde zaten 2 yıldır kullanıyormuş” diyerek, fark ettikleri gibi polise haber verdiklerini ancak bu süreçte gerekli yardımları olmadıklarını söyledi.
ÇOCUKLARIN YANINDA KULLANIYOR
Oğlunun uyuşturucuyla okul önlerindeki satıcılar aracılığıyla tanıştığını belirten Yılmazoğlu, “Son iki yıldır da sentetik madde kullanıyor. Kullanırken de gizlenmiyor. Bizim gözümüzün önünde içiyor. Engel olduğumuzda bize şiddet uyguluyor. Buradan çıkarsa gidip başka yerlerde içiyor. O zaman da insanlar kapıma gelerek bana onu şikayet ediyor. Hatta diğer çocuklarımın yanında da madde kullanıyor. Günlerdir eşimle birlikte uykususuz. Çünkü bazen krize giriyor. Onu kontrol edemiyoruz” diye konuştu.
16 yaşındaki oğlunun madde kullanımından dolayı akli dengesini kaybetme noktasına geldiğini anlatan baba Yılmazoğlu, 19 yaşındaki oğlunun ise krize girdiğinde hem kendisine hem de eşine bıçakla saldırdığını söyledi.
POLİSLER TARAFINDAN DARP EDİLDİ
Oğlunun uyuşturucu madde temin edebilmek için hırsızlık yaptığını da ekleyen Yılmazoğlu, “Günde en az 2 kere polisleri bu sebeple aramak zorunda kalıyorum. İlçede yetkili kurumlara ve devlet dairelerine giderek sık sık çocuğumun durumunu anlattım ancak şikayetlerim önemsenmedi. Her yere başvurdum. Bundan 8 ay önce CHP milletvekili benimle diyaloga geçti, beni Urfa Valisi ile görüştüreceğini söyledi. Bir türlü görüşemedim.”
Yılmazoğlu, geçen yıl uyuşturucu madde temin edebilmek için hırsızlık yapan oğlunu karakola şikayet ettiği için yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Bir oğlum hırsızlık yaptı ve aralarında çıkan kavga sebebiyle her iki çocuğum bir birini bıçakladı. Polis çağırdım. Polisler gelince tartışma devam ediyordu. Polisler eşime ve çocuklarıma hakaret etti. Polise tepki gösterdim. Beni karakola götürdüler ve 5 polis üzerime atlayarak ters kelepçe yaptı. Yerlerde sürüklediler. Beni darp ettiler. Bunların kamera kayıtları da var. Adliye önünde de beni dövdüler, şikâyetçi oldum. Savcılığa gittim, savcı bana, ‘Polis arkadaşlar ne yapmış?’ diye sordu. Hem mağdurum, hem dayak yedim, hem eşime, çocuğuma hakaret edildi. Ancak 1 sene 3 ay denetim cezası aldım. Ben oğlumu hırsızlık yaptığı için şikayet ettim. Çünkü oğlum gidip o para ile madde alıyor.”
‘OĞLUM HAFIZASINI YİTİRDİ’
19 yaşındaki oğlunun yine uyuşturucu madde satın almak için hırsızlık yaptığını ve tutuklandığını anlatan Yılmazoğlu, “Diğer bağımlı oğlum da daha önce birkaç kez tutuklandı. Şuan serbest ancak son tutukluluğunda cezaevinde psikolojisi bozuldu. Bu nedenle onu serbest bıraktılar. 3 kere cezaevine girdi. Birinde 90, birinde 70, diğerinde ise 9 gün kaldı cezaevinde. Hafızasını kaybetti ve gelip bana teslim ettiler. Ben cezaevini bir çözüm olarak görmüyorum artık. Bunlar cezaevine girecekler ama burada çocukları zehirleyenler ortalıkta dolaşmaya devam mı edecek?” diye sordu.
‘SURUÇ’TA BAĞIMLILIK ARTTI’
Suruç’ta madde bağımlılığının son yıllarda yaygınlaştığını belirten Yılmazoğlu, “9 yaşından tutun da 60 yaşına kadar burada uyuşturucu bağımlısı var. Neredeyse her evde bir ya da iki bağımlı var. Yetkili kurumlar bu duruma müdahale etmiyor. Okullarda, parklarda, çarşılarda gündüz vakti çocukları zehirliyorlar. Bunlar hep göz önünde yapılıyor ve gayet normal bir şey olarak kabul ediliyor” diye konuştu.
‘DEVLET NEDEN SATICILARI TUTUKLAMIYOR?’
“Madem devlet başımızda neden bu madde satanları almıyor?” diye soran Yılmazoğlu, son olarak şunları söyledi: “Artık ne yapacağımızı şaşırdık. Savcılığa gittiğimizde bize ‘Allah yardımcınız olsun, dua edim’ gibi şeyler söylüyorlar. Çocuğum her gün gözlerimin önünde ölüyor. Suruç’ta ben huzur bulamıyorsam madde satanların da bulmaması lazım. Artık satıcıları tutuklasınlar istiyorum” diye belirtti. (MA)