Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, yapılan zamlar ve vergi artışlarına ilişkin meclise araştırma önergesi sundu.
İpekyüz, Yeni yılın ilk günüyle birlikte gıda, elektrik, doğalgaz, köprü ve otoyollar başta olmak üzere bir çok ürüne zam yapılmış, vergi ve harçlar artmıştır. Yeni yıl, bir nevi, zam yağmuruyla başlamıştır. Henüz ilk gün elektrik fiyatlarına yaklaşık yüzde 6, doğalgazın fiyatına yüzde 1, köprü ve tünel geçiş ücretlerine ise yüzde 26, MTV yüzde ve cep telefonu aboneliğine 9,11, emlak vergisine yüzde 4,55, enerji hizmetlerinde yüzde 14, GSS Primine yüzde 22 ve benzeri birçok kaleme zam yapılmıştır. Zamla giriş yapılan yılda emekli, memur, işçi, çiftçi gibi sabit ve dar gelirli ülke emekçileri yoksullaşmaya devam etmektedir.
AKP’nin yanlış ekonomi politikalarının bedelini çoğunlukla, toplumun çoğunluğunu oluşturan, yoksul alt gelir grupları ödemek zorunda kalmaktadır. Son bir yıl içerisinde vatandaşın cebindeki para, sadece kur karşısında, yaklaşık yüzde 40-45 erimiştir. AKP pandemi sürecinde dahi vatandaşı yalnız bırakmış, dünyanın bir çok ülkesi vatandaşlarına hibe ödemeleri yaparken AKP kredi borçlandırmalarıyla vatandaşları yeni borç yükü altına sokmuştur. Bu süreçte birçok işyeri kapanmış, milyonlarca insan işsiz kalmış, bir çok kişi temel asgari giderlerini dahi karşılayamaz hale gelmiş, yoksulluk derinleşmiştir. Türkiye pandemi sürecinde OECD ülkeleri içerisinde en az yardım veren ülkeler arasında yer almıştır. Bu süreçte yoksul vatandaşını yalnız bırakan AKP İktidarı yandaş müteahhitlere ve sermaye sınıfına koruma kalkanı oluşturmuş, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının çok üzerinde zamlar yaparak, zaten dolara endeksli olan, garanti ücretlerini ise ödemeyi ihmal etmemiştir.
İktidarın istekleri doğrultusunda veri açıklayan, bu anlamda ciddi bir itibar ve güvenirlilik kaybı yaşayan, TÜİK aralık ayında enflasyon oranını yüzde 14,60 olarak açıklamışken, sayıları 16 milyonu bulan SSK, BAĞ-KUR, memur emeklisi ve memura yapılan zamlar resmi enflasyon oranının altında kalmıştır. Sene başında memurlara yüzde 7,36, SSK ve BAĞ-KUR emekli maaşlarına ise sadece yüzde 8,36 zam yapılmıştır. Bu oran enflasyon karşısında dar ve sabit gelirlilerin ezilmesini beraberinde getirmiştir. Gerçek enflasyon oranının yüzde 30-40 aralığında seyrettiği, ENAG’ın hesabına göre 2020 yılı enflasyon oranı yüzde 36,72, Türkiye’de yapılan zam oranları reel gelirin erimesini ve yoksullaşmayı beraberinde getirmiştir. Son bir yıl içerisinde temel tüketim maddeleri içerisinde yer alan ayçiçek yağına yüzde 110, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına yüzde 40, baklagillere yüzde 60, peynire yüzde 27, yumurtaya yüzde 80 zam yapılmıştır. Böylesi hayat pahalılığının yaşandığı bir dönemde memura yüzde 7,36, emekliye yüzde 8,36’lık zam yapmak emekçinin parasının bir kısmına el koyarak yoksulluğu derinleştirmektir.
AKP döneminde hayat pahalılığı ve yoksulluğun yanı sıra sömürü de artmıştır. Pandemi sürecinde birçok kişi işinden olmuş, işinden olmayan emekçi sınıf ise sömürü şartlarında çalışmaya razı olmak durumunda kalmıştır. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının (SBB) Aralık 2020’de yayımlanan verilerine göre, ücretler ve verimlilik arasındaki makas açılmaya devam etmiştir.
Son olarak, geçici olarak getirilen fakat AKP tarafından kalıcılaştırılan ve deprem vergisi olarak da bilinen, Özel İletişim Vergisi yüzde 7,5’ten 10 çıkarılmıştır. Yat yakıtında, pırlantada yüzde sıfır olarak uygulanan vergiler söz konusuyken çoğunluğunu yoksul kitlelerin ödediği bu ve benzeri vergilerde yapılan artışlar hem yoksuların sırtındaki vergi kamburunu büyütmekte hem de gelir dağılımını iyice bozmaktadır.