DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, cezaevlerinde yaşanan hukuki skandalları meclis gündemine taşıdı.
Kılıç Koçyiğit, bir mahpusun inancına uygun manevi destek alamadığı için iyi halinin reddedildiğini ve cezasının uzatıldığını belirterek, bu durumun din ve vicdan özgürlüğüne aykırı olduğunu vurguladı.
Kılıç Koçyiğit: “30 yıldır cezaevinde olan siyasi tutsak Keyfo Başak, sırf Sünni bir imamla görüşmeyi reddettiği için “iyi hâlli” olmadığı gerekçesi ile tahliye edilmiyor. Alevi olan bir mahpusu, inancına aykırı şekilde zorlamak, din ve vicdan özgürlüğünü açıkça ayaklar altına almaktır. Bu düşman ceza hukukunun en net örneğidir” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, cezaevlerinde yaşanan hukuki ihlalleri ve keyfi uygulamaları meclis gündemine getirdi. Kılıç Koçyiğit, özellikle bir mahpusun manevi danışman talebinin reddedilmesi ve bu nedenle iyi halinin ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanan durumu sert bir şekilde eleştirdi. Mahpusun Alevi bir inanca mensup olduğunu ve Sünni bir imamla görüşmek istemediğini vurgulayan Koçyiğit, bu talebin karşılanmamasının din ve vicdan özgürlüğüne aykırı olduğunu belirtti.
Koçyiğit, mahpusun kendi inancına uygun bir din görevlisiyle görüşme isteğinin karşılanmaması nedeniyle cezasının uzatıldığını ve bunun bir insan hakları ihlali olduğunu ifade etti. Ayrıca, idare ve gözlem kurulunun bu keyfi kararlarının hukukla bağdaşmadığını ve “düşman ceza hukuku” anlayışının devreye girdiğini savundu.
Konuyla ilgili olarak infaz hakimliğine başvurulmasına rağmen, herhangi bir olumlu sonucun alınmadığını belirten Koçyiğit, cezaevindeki bu keyfi uygulamaların tüm siyasi mahpuslar adına büyük bir sorun teşkil ettiğini dile getirdi. Bu hukuki skandalın takipçisi olacağını vurgulayan Kılıç Koçyiğit, meclisin bu duruma kayıtsız kalmaması gerektiğini belirtti.