ADIYAMAN – Depremde annesi, babası ağabeyi ve eşinin annesini kaybeden Eyüp Tufan Karakaş, “Aile bireylerimi, enkaz altından kendi ellerimle çıkarmaya çalıştım. AFAD erken gelseydi bu mezarlıkta yatan insanların birçoğu hayatta olurdu” dedi
ADIYAMAN’da deprem nedeniyle yaşamını yitirenlerin hala sayısı bilinmiyor. Ancak kentteki mezarlıklar tablonun ne kadar ağır olduğunu anlatır nitelikte. Kent merkezinde bulunan Adıyaman Yeni Mezarlığı da bu tabloyu oluşturan trajik hikayelerle dolu.
Eyüp Tufan Karakaş da depremde annesi, babası, ağabeyi ve eşinin annesini kaybetti. Karakaş’ın geriye sadece 22 yaşındaki kardeşi kaldı. Kardeşinin hayatta kalmasıyla teselli bulmaya çalışan Karakaş, enkaz altında kalan ailesini bulduğunda birbirine sarılı halde olduklarını anlattı.
‘BİR TEK KARDEŞİM KALDI’
Enkaz altında kalan anne, baba ve ağabeyini kurtaracak hiçbir görevlinin olmadığını söyleyen Karakaş, aile bireylerinin cenazesine 8 Şubat’ta ulaşıldığını söyledi.
Karakaş, “Babam Eyüp Tufan Karakaş, tam bir spor sevdalısıydı ve ‘Küçük Ahmet’ diye bilinirdi. Depremden iki gün sonra yani 8 Şubat’ta çıkardığımızda, annem babam ve ağabeyim birbirlerine sarılı halde çıkarıldı. Günlerce, ‘Ellerimle o duvarı kazabilir miydim?’ diye sordum kendime. Onlardan geriye bir tek, 22 yaşındaki kardeşim kaldı o da klimayı sabitlediğimiz duvar sayesinde kurtuldu” dedi.
‘AFAD MALZEMESİZ GELİYORDU’
Depremin ardından ailesinin hemen kurtarılacağı umuduyla saatlerce beklediklerini ifade eden Karakaş, “Ailemi kurtaracaklarına inanıyordum ama kurtarmadılar. Akrabalarımdan kimse kalmadı. O gün enkaz altından ‘abi yardım edin’ diye ses geliyordu. Bir türlü yardım edemedik. Birçok kişi kendi imkânıyla çıktı. AFAD ekipleri erken gelseydi, bu mezarlıkta yatan kişilerin birçoğu yaşıyor olacaktı. Depremin 2’nci günü hiçbirinin elinde malzeme bile yoktu. Kardeşim ayağından yaralı kurtuldu, kayınımın parmağını kestiler. Kayıp acısını kimse yaşamasın” diye belirtti.