Fuhuşa sürüklenen çocuk anlattı: Aralarında Askerlerin de olduğu kişiler silahla zorladılar

Şırnak'ta fuhuş çetesinin davasında konuşan fuhuşa sürüklenen çocuk, "Bana silah zoruyla yaptırıyorlardı. Kenan Tatar'ın talebi üzerine Remzi, beni uzman çavuşların olduğu yere götürdü" diyerek yaşadıklarını anlattı. Mahkeme çete üyelerinin tutuklanması talebini reddetti. 

Şırnak'ta aralarında askerlerinde bulunduğu ve 11 yılın ardından açılan fuhuş çetesi davasının 3'üncü duruşması Şırnak 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

3'ü uzman çavuş ve biri astsubay ile 25 kişi hakkında açılan davanın duruşmasına tutuksuz sanıklar Remzi Yarar, Necmettin Çevik, Ferhat Açıl duruşmada hazır bulundu. Fuhşa sürüklendiğinde çocuk olan mağdurlardan H.B.'nin annesi ile yine o dönemde çocuk olan mağdur S.B. ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı. Duruşmaya, Şırnak ve Diyarbakır barolarının kadın ve çocuk hakları komisyonları, Şırnak Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatı, müşteki ve sanık avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmayı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) il örgütü yöneticileri de takip etti. 

Duruşmada savunma yapan sanık Remzi yarar, iddianamedeki beyanlarını reddederek çelişkili beyanlarda bulundu. Yarar, çete lideri olarak yargılanan Kenan Tatar'ı ve fuhuş yaptırılan kadınlarını tanımadığını iddia etti. Yarar, "Taksime binen kişileri yolcu sıfatıyla getirip götürüyordum. Müşterilerin çoğu kolluk olduğu için uzman çavuşlar bu kadınları aramamı istiyordu. Onların ricası üzerine fuhuş yapan kadınlarla görüştüm, onları kırmamak için aradım" dedi. 

İddianamede yer alan telefon görüşmelerini reddeden Yarar, sorulan her soruya da "Bilmiyorum, hatırlamıyorum" diye yanıt verdi. 

Fuhuşun yapıldığı barda aşçı olarak çalışan ve çete üyesi olarak yargılanan Necmettin Çevik, SEGBİS'le bağlandığı duruşmada, sorulan sorulara "Bilmiyorum" diye yanıt vererek, hakkındaki iddiaları reddetti. 

FUHŞUN BOYUTUNU ANLATTI

Duruşmada dinlenen ve fuhşa sürüklendiğinde çocuk yaşta olan S. B., sanık Remzi Yarar'ın söylediklerinin yalan olduğunu ifade ederek, "Remzi Yarar'ı tanıyorum, Kenan Tatar'ı tanımadığını söylüyor, doğru değildir. Beni de tanımadığını söylüyor, ama beni de tanır. Kenan, beni zorla tutuyordu. Kenan Tatar'ın talebi üzerine Remzi, beni uzman çavuşların olduğu yere götürdü. Aldığım parayı da Kenan ve Remzi aralarında bölüşüyorlardı. Bana da 5-10 kuruş veriyorlardı. Bana silah zoruyla yaptırıyorlardı. Remzi'nin taksisinde farklı şahıslarla cinsel birlikteliğim oldu. Remzi Yarar, Kanam Tatar ile işbirliği halindeydi. Kişileri bu 2 kişi ayarlıyordu. Bugün bana yaptılar, yarın başkalarına yapmasınlar diye şikâyetçiyim" ifadelerini kullandı. 

Sanıklardan Ferhat Açıl, iddianame de yer alan ifadesini inkar ederek, ismi geçen sanık ve mağdurları tanımadığını savundu. 

Mağdurlardan H.B.'nin annesi ise olaydan haberinin olmadığını, kızını hastaneye götürdükten sonra olaydan haberdar olduğunu söyledi.

'DOSYA ADİL YÜRÜTÜLMELİDİR'

Şırnak Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu üyesi avukat Emine Özdemir, dosyanın adil bir şekilde yürütülmesini isteyerek, "Bu dava etkin bir şekilde yürütülmemiştir. Toplumsal güvenliği sarsan bu davanın adil bir şekilde yürütülmesi gerekir. Sanıkların tutuklu yargılanmasını talep ederiz" dedi. 

Diyarbakır Çocuk ve Kadın Hakları Merkezi de sanıkların tutuklanmasını talep ederek, dosyaya katılma talebinde bulundu.

Mütalaasını veren iddia makamı, eksik hususların giderilmesi, baroların katılma ve sanıkların tutuklanması talebinin reddini istedi. 

TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ

Savunmaların ardından mahkeme, dinlenmeyen sanıkların dinlenmesine, baroların katılma ve sanıklarının tutuklanması talebinin reddine karar vererek duruşmayı 15 Ekim'e erteledi.