AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin İzmir 7. Olağan İl Kongresi’nde konuştu.
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Milletimizin birliğini parçalamak için Haçlı Seferleri’nden Sevr’e bizimle uğraşmışlardır. Aynı zihniyet bugün de birliğimize saldırıyor. Bu saldırı kimi zaman ordularıyla doğrudan topraklarımızı işgal girişimi olarak tezahür ediyor.
Hakkari, terörün acısını en çok çeken illerimizden biridir. İzmir’de ülkemizden birçok vilayetinde olduğu gibi göçüp gelen çok sayıda vatandaşımız yaşıyor. Dünyanın hiçbir yerinde terörü savunan aydınlar, partiler, siyasi toplum kuruluşları göremezsiniz. Ancak ülkemizde bu kirli zihniyet vardır.
Şimdi buradan sesleniyorum; Ey CHP, ey Kılıçdaroğlu, Diyarbakır annelerinin semtine hiç uğradını mı? Anneleri hiç ziyaret ettin mi? Onlarda neler oluyor haberin var mı?
Milletime sesleniyorum; biz Cudi’de varız, Gabar’da, Tendürek’te varız. Nerede, hangi ilde terörist varsa, o inde bizde varız. Oraları onlara mezar ettik. On binlerle anılan teröristler şimdi yüzlerle anılıyor. Nereden nereye.”
‘ESKİ HAZİNE BAKANIM VE AİLEMİ HEDEF ALAN BİR KAMPANYA YÜRÜTÜYORLAR’
“Son zamanlarda CHP ve şürekâsının Hazine ve Maliye Eski Bakanı Berat Albayrak’ı ve onun nezdinde tüm ailemle birlikte şahsımı hedef alan bir kampanya yürütüyor. Ülkenin ve milletin hayrına en küçük bir sözlerine ve duruşlarına şahit olmadığımız CHP yöneticilerin hezeyanlarınla uğraşmayı zul adlettiğimiz için önce bu kampanyayı görmezden geldik. Ancak bu iş artık siyaset boyutunu aşıp bir insan olarak sahip olduğumuz temel haklara ve özgürlüklere özellikle de ailemize saldırı boyutuna da gelince ağızlarının payını vermeye üzerimize vacip oldu.
İzmir’in en büyük talihsizliği CHP’nin başındaki zatın bu şehrin milletvekili sıfatıyla Meclis’te yer almasıdır. Onun için de kendisine cevabı bu şehirden vermeyi daha doğru olacağına inanıyorum. Böylece İzmirli kardeşlerimiz bu zatın gerçek yüzünü doğrudan görme imkanına kavuşacaktır. Bu zat bugüne kadar yüzüne vurduğumuz onca yalanına rağmen sürekli aynı şeyleri sürdürerek asıl niyetini ortaya koymuştur. Önüne hangi hakikatler konursa konsun kendisine önceden ezberletilen belki de dayatılan çerçeveye sadık kalarak sürekli aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor.
Öyle ki geçen hafta iki bakanım kendisine gittiler ‘Başkanım ne dersiniz dediler. İsabetli olur dediler’ Ve İçişleri ve Milli Savunma Bakanımı hem İYİ Parti hem de CHP Genel Başkanı’na gönderdim. Gitsinler kendilerini bilgilendirsinler istedim. Gençler, tabii bakanlarım bunu bana söyleyince tabi ben de bu CHP’nin başındakini adam zannettim gitsinler anlatsın dedim. Haberimiz yok diyorlar ya bizzat gitsinler anlatsınlar istedim. Hangi soruyu sorarlarsa sorsunlar cevaplayın dedim. Bu yapıldığı halde daha sonra Meclis’te sınır aşan, edep dışı her şeyi yaptılar.
Kılıçdaroğlu CHP’nin başında bir genel başkan olarak değil, bir proje olarak bulunmaktadır. Berat Bey ile ve onun üzerinden şahsımız üzerindeki kampanyaya hız vermelerinin nedeni budur.”
‘KUDURUYORLAR, ÇILDIRIYORLAR’
“Berat bey herhangi bir siyasetçi olarak görev yapsaydı kendisiyle ilgili değerlendirmeler daha objektif olabilirdi. Türkiye’nin son dönemde enerji alanında yaptığı atılımların döneminde Berat Beyin bakanlığı dönemimde hazırladığı stratejiler bulunuyor. Ülkemizdeki pek çok yeni kazanımının altında Berat Bey’in imzası vardır. Bunun adı nedir? Finansı yönetmektir. Bunu başardığı için kuduruyorlar, bunu başardığı için çıldırıyorlar.
Bay Kemal, Ey Faik Öztrak. Bilir misiniz bizim şu an IMF’ye bir kuruş borcumuz yok, bitti bu iş. Bize gidin IMF’den borç alın diyorlar. O sizin cibiliyetinizdir, o sizin karakterinizdir.”
‘AÇTIĞIM HER DAVAYI KAZANIYORUM, SENİN PARAN BOL’
“Berat Bey hukuk çerçevesinde yargıda hakkını arayacaktır. Biliyorsunuz ben de birçok dava açtım. Açtığım her davayı da kazanıyorum. Sonra dert yanıyor yargıya gidiyorlar diye. E nereye gideceğim? Senin paran bol zaten, o parayı senden alıp garip gurebaya dağıtacağım. Yapacağımız iş bu. Döviz rezervleri üzerinden yürütülen haksız ve seviyesiz kampanyanın amacı bu konuda bilgi sahibi olmak değildir.
Tayyip Erdoğan’a, ailesine, arkadaşlarına saldıranlara diyoruz ki, size buradan ekmek çıkmaz, gidin başka bir kapıya. Bizimle yatırımda, icratta yarışın.
Çekilin bu ülkenin önünden, bıktık sizden. Dikili bir ağacınız yok.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin suyunu DSİ kanalıyla biz getirdik. Her ne kadar İzmir bize oy vermiyorsa da biz suyu buraya getireceğiz dedik ve getirdik. Bizim anlayışımız bu. İzmir’den verdiğimiz bu mesajların yerini bulması temennimizdir.”
MERKEZ BANKASI DÖVİZ REZERVLERİ
“Şu anda Merkez Bankası’nın döviz rezervi sıfırlandı diyorlar. Hatta daha da ileri gittiler sıfırlandı dediler. Göreve geldiğimizde 23.5 milyar dolar döviz rezervi vardı Merkez Bankası’nın şimdi 95 miyar dolar rezervimiz var. Ama bir rakam daha söyleyeceğim. Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervi 132 milyar dolara çıktı ondan sonra bir düşüşle 95’e indik. Biz yeniden 132’ye de çıkarız, 200’e de çıkarız. Çünkü biz bu işi biliyoruz.
Biz bunların kendilerini en kritik konularda bilgilendirdiğimizde ne yaptıklarını da biliyoruz. Kafası karışmış olabilecek vatandaşlarımız için döviz rezervi konusuna açıklık getirmek istiyorum. Salgınla birlikte uluslararası alanda ortaya çıkan finansal dalgalanmalara karşı tedbir geliştirmesi gerekiyordu. Planlı ve kontrollü döviz işlemleri yapıldı. Bu işlemlerin tamamı piyasa kuralları çerçevesindedir ve hukuka uygundur. Ne dövizin buharlaşması ne haksız kazanç söz konusudur. Bu döviz işlemleri sayesinde ülkemiz uluslararası alanda, hedeflerine bağlı kalmayı başardı.”
‘NEREDEN NEREYE…’
“Bakın bugün doğal gazın girmediği şehir kalmadı. Nereden nereye…”
‘TACİZLE, TECAVÜZLE HESAPLAŞMAYI REDDEDEN ZİHNİYETTİR BİZİM ZİHNİYETİMİZ’
Erdoğan’ın muhalefeti hedef aldığı konuşmada aynen şu ifadeleri kullandı: “Kendi içlerindeki taciz, tecavüz, hırsızlık arsızlık dalgasıyla hesaplaşmayı reddeden zihniyettir bizim zihniyetimiz.”
‘KAYYIM ATAMAYA DEVAM EDECEĞİZ’
Seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınarak kayyım atamalarına ilişkin de konuşan Erdoğan “Üretimin durduğu, Kandil’e devletin verdiği paranın gönderildiği, hizmetin olmadığı yerlere bugün de yarın da kayyum atamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.