MERSİN – Çukurova TUAY-DER 3’üncü Olağan Kongresi’nde konuşan HDP’li Rıdvan Turan, “Bir ülkedeki demokrasinin kalitesini görmek istiyorsanız insanların cezaevlerinde hangi sebeple kaldığına bakmak zorundasınız. Bu ülkede demokrasinin kalitesi şuanda ayaklar altında” dedi.
Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (Çukurova TUAY-DER), 3’üncü Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi. Akdeniz ilçesinde bulunan bir düğün salonunda gerçekleştirilen kongreye, Özgür Kadın Hareket (TJA), Akdeniz Yakınlarını Kaybedenlerle Dayanışma Derneği (AKKAY-DER), Mersin Barış Anneleri Meclisi, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) il ve ilçe yöneticileri ile yüzlerce kişi katıldı.
“Siyasi tutsaklar onurumuzdur”, “Tecrit insanlık suçudur”, “İnfaz yakma sistemine son” pankartları asıldığı kongre salonuna Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile hasta ve infazı yakılan tutukluların yakınları slogan ve zılgıtlar eşliğinde geldi. Demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşu sonrası başlayan kongrede, sık sık sloganlar atıldı.
‘TECRİT TÜM ORTADOĞUYA YAYILDI’
Kongrenin açılışında konuşan Mehmet Ergün, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit başta olmak üzere tüm Ortadoğu’da bir tecrit durumunun yaşandığına dikkat çekti. Tecridin yanı sıra ayrıca ülkede baskı ve asimilasyon üzerinden kendisini var eden bir sistemin yürürlükte olduğuna işaret eden Ergün, bu sisteme tüm Kürt halkının karşı çıkması gerektiğinin altını çizdi. Ergün, “ Şuan tüm dünyanın, İmralı’nın ve özgürlük savaşçılarının gözü bizim üzerimizde. Bu nedenle mücadele ve özgürlüğümüz için her gün biraz daha üzerine katarak çalışmamız gerekiyor. Bugünden itibaren partimiz Yeşil Sol Parti’nin etrafında kenetlenerek seçimlerde de kendimize oy vermeliyiz” diye belirtti.
‘TUTUKLULARIN HAKLARI KEYFİ ŞEKİLDE KALDIRILIYOR’
Ardından söz alan Çağdaş Hukukçular Derneği Eşbaşkanı avukat Mehmet Altuntaş ise devletin kanun ve kurallarına göre dahi tecridin kabul edilemez olduğuna işaret ederek şöyle ekledi: “Uluslararası sözleşmeler, Anayasa hepsi bir yana devletin kendisi ‘tanıyorum’ dediği hakları çok keyfi bir şekilde kaldırıyor. Son zamanlarda infaz yakmalar, keyfi tutuklamalar, koşullu salıverilmeden yararlandırmama gibi örnekler tamamen siyasal süreçten bağlantılıdır. Bunun yolu ve yöntemi 14 Mayıs’ta hep birlikte bunları devirmek ve bu memleketin önüne yeni bir yol açmaktır.”
‘KURTULUŞ KÜRTLERİN BİRLİKTELİĞİNDE’
Mersin Barış Anneleri Meclisi üyesi Meryem Erbey, “Abdullah Öcalan ve diğer tüm siyasi tutuklularımız şuanda cezaevlerinde tecrit altında tutuluyor. Onurumuza dair ne varsa bu ülkede yok etmeyi amaçlıyorlar ve şuanda da Ortadoğu’da Kürt halkı üzerinde bu oyunlarını yürütmeye devam ediyorlar. Sizden isteğim İmralı’ya, özgürlük mücadelemize ve çocuklarımıza yönelik bu zulüm politikalarına kaldırmayana dek evinizde rahatça oturmayın. Bakın İmralı’da bugün yürütülen tecridi o kadar derinleştirdiler ki tek bir avukat görüşmesine dahi izin vermiyorlar. Sadece tecridi kırmak yetmez, Abdullah Öcalan’ı içimizde ve kendi yaşamımızın her anında görmeliyiz. Kurtuluşumuz direnmekte ve Kürt halkının birleşmesindedir. Kürt halkı birliği sağladığı anda tüm dünya bizi tanımaya başlayacaktır” dedi.
Erbey’in konuşmasını bitirmesiyle salonda uzun bir süre “Biji berxwedana zindanan” sloganları atıldı.
‘TECRİT SINIRLARI AŞTI’
Ardından HDP Mersin İl Eşbaşkanı Hoşyar Sarıyıldız’da Abdullah Öcalan üzerindeki tecride değindi. Tecridin bugün İmralı sınırlarını aşarak Tüm Türkiye ve Kürdistan’a yayıldığına işaret eden Sarıyıldız, “Bugün eğer bu tecridi kırmazsak Kürt halkı başta olmak üzere tüm halkları bu baskı ve tecrit politikalarının muhatabı ve mağduru konumunda olacağız. ‘Kadın’da olsa, çocukta olsa ne gerekiyorsa yapın’ diyen bir zihniyetin karşısında biz halkların kardeşliğini savunuyor ve direne direne kazanacağız diyoruz” diye belirtti.
‘DEMOKRASİNİN GÖSTERGESİ CEZAEVLERİDİR’
HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan ise, ülkedeki var olan sistemin baskıcı bir sistem olduğuna işaret etti. Bu nedenle yaklaşan 14 Mayıs seçimlerinin tarihsel bir öneme sahip olduğunu belirten Turan, “1 hafta sonra önümüzde bir seçim var. Derler ki; ‘Bir ülkede demokrasinin göstergesi seçimlerin yapılıp yapılmadığıdır’. Bu külliyen yalandır. Bir ülkede demokrasinin göstergesi ve temel kıstası cezaevlerindeki durumdur. Bir ülkedeki demokrasinin kalitesini görmek istiyorsanız insanların cezaevlerinde hangi sebeple kaldığına bakmak zorundasınız. Bu ülkede demokrasinin kalitesi şuanda ayaklar altında. O yüzden seçimlere giderken bunları göz önüne alarak gitmek gerekiyor” diye kaydetti.
Halkların Demokratik Kongresi’nin yeni yönetim süreci için gönderdiği mektubun okunmasının ardından bir yıllık faaliyet ve mali raporları açıklandı.
Ardından ise Çukurova TUAY-DER yeni yönetimini belirledi. Derneğin yeni dönem Eşbaşkanları Ergün Altuntaş ve Melek Akkoyun oldu.