Cizre’deki katliamlara İstanbul Barosu önünde tepki gösteren 6 avukat, haklarında “örgüt propagandası yapmak” ve “2911 sayılı kanuna muhalefet etmek” iddiasıyla açılan davada 7 yıl sonra beraat etti.
Şırnak’ın Cizre ilçesindeki katliamları İstanbul Barosu önünde protesto ettikleri gerekçesiyle haklarında dava açılan 6 avukat, 7 yıl sonra beraat etti. 15 Eylül 2015’te yüzlerce avukat, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İŞubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Halkevleri Hukuk Dairesi, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar, Çağdaş Avukatlar Grubu, Birleşik Haziran Hareketi üyelerinin çağrısı ile İstanbul Barosu önünde bir araya geldi. Cizre saldırılarını ve yaşanan katliamları yerinde gözlemleyerek raporlaştıran avukatların da içinde yer aldığı grup, saldırıların durdurulmasına talep ederek katliamları protesto etti.
Avukatlar, eylemde “Her yer Cizre her yer direniş” ve “Katil devlet hesap verecek” sloganları atarak “Herne Pêş” marşını söyledi. Eylemin ardından polis görüntü tutanağı üzerinden Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 18 avukat hakkında soruşturma başlatıldı. “Örgüt propagandası yapmak” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Kanunu’na muhalefet etmek” iddiasıyla savcılığa ifade veren avukatlar hakkında aynı suçlamayla hazırlanan iddianame İstanbul 36’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi.
DOSYALAR AYRILDI
Davanın duruşmalarında avukatlar, suçlamaları reddederken, avukatlar Ramazan Demir, Hüseyin Boğatekin, Sinan Zincir, Şerafettin Can Atalay, Güray Dağ, Avni Güçlü, Sezin Uçar, Diren Yeşil, Neziha Eken ve Mehmet Ümit Erdem hakkında benzer iddialar başka mahkemelerde açılan davalar ile Naciye Demir ise hakkında devam eden yakalama emrinin infaz edilmemiş olması nedeniyle dosyaları ayrıldı. Adil yargılama talebiyle ölümü orucuna giren ve yaşamını yitiren Ebru Timtik’in dosyası da düşürüldü.
GEREKÇELİ KARAR
Şubat ayında görülen davanın karar duruşmasına ilişkin mahkemenin hazırladığı gerekçeli karar avukatlara tebliğ edildi. Gerekçeli kararda, iddia makamının, söz konusu “örgüt propagandası yapmak” ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Kanunu’na muhalefet etmek” iddialarını destekleyecek bir argümanın polis tutanağında yer almadığını, her iki iddia açısından beraat talepli mütalaasına yer verildi. İddia makamı mütalaasında, ayrıca “Herne Pêş” marşının da söylenmesinin suç olmadığını belirtti.
İddia makamı, avukatların attığı sloganlara ve duruşmalarda verdikleri beyanlara işaret ederek, söz konusu slogan ve beyanların “Türkiye Cumhuriyeti devletini aşağıladığını” ileri sürerek, soruşturma izni talep edilmesini istedi.
BERAAT KARARI
İstanbul 36’ncı Ağır Ceza Mahkemesi de, söz konusu atılı suça ilişkin yasal unsurların oluşmadığını belirterek, Banu Güveren Aslan, Baran Doğan, Ercan Kanar, Gökmen Yeşil, Mustafa Rüzgar ve Onur Şahin Kaya’nın beraatine karar verdi.
BAKANLIK İZİN VERMEDİ
Mahkeme, “Katil devlet hesap verecek” sloganın “aşağılama” suçunu kapsadığını, Yargıtay’ın daha önce verdiği kararlarda, bu suça dair Adalet Bakanlığı’nın izninin gerekli olduğuna hükmettiğini hatırlattı. Mahkeme, ayrıca bakanlığın 22 Mayıs 2017’de söz konusu suçlamaya dair soruşturma izni vermediğini kaydetti.
MA/ Mehmet Aslan