AMED – Yüksek Güvenlikli ve S Tipi cezaevlerinin “tecrit hapishaneleri” olduğunu söyleyen İHD Amed Şube yöneticisi Yusuf Erdoğan, “Cezaevleri inşa etmek hizmet değildir” dedi.
Hak ihlalleri, keyfi ve işkenceye varan uygulamalarla gündemden düşmeyen cezaevlerinde, F tiplerin ardı sıra inşa edilen S ve Y tipleri ile tutuklara yönelik tecrit derinleştiriliyor. Yüksek Güvenlikli cezaevlerinden olan F Tipi cezaevlerinin kapasitesinin arttırılmış hali olan S ve Y Tipi cezaevleri, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen tutuklular, TMK suçları ve 5275 sayılı yasanın 9-3 maddesi uyarınca “Tehlikeli” statüsünde olanlar için oluşturuldu. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün 1 Haziran’da açıkladığı verilere göre, 19 Yüksek Güvenlikli ve 7 S Tipi Kapalı Cezaevi bulunuyor. 1 ve 3 kişilik hücrelerden 2 katlı olacak şekilde oluşan Yüksek Güvenlikli Cezaevleri (YGC), 487 kişilik kapasiteye sahip. 4 blok tekli hücrelerden, bir blok ise 3 kişilik odalardan oluşuyor.
HER ADIM İZLENİYOR
Yüksek Güvenlikli Cezaevleri’nde her blokta 5 koridor (kısım) ayrı bir blok olarak inşa edilirken, hücrelere “modül” adı veriliyor. Hücrelerin kapıları, kulübeden basılan otomatik düğmeyle açılıp kapanıyor. Bu kulübeye lokal kapı paneli (LKP) denilirken, ayrıca LKP’leri izleyen merkezi kapı paneli (MKP) bulunuyor. Böylece tutukluların her hareketi izlenirken, tüm iletişim ise megafon ve butonla sağlanıyor.
KAFES GÖRÜNÜMÜ VERİYOR
“Modül” hücreleri banyo-tuvalet ve mutfak tezgahıyla birlikte 12-13 metrekare büyüklüğünde olurken, “güneşlik” denilen ve apartman boşluğuna benzeyen boş bir alana açılan birer pencere yer alıyor. Birinci ve ikinci katlarda bulunan pençeler, demir korkuluk dışında eleğe benzeyen çelik bir ağla kapatıldığından gökyüzünü dahi görmek mümkün olmuyor. Kafesi andıran bu pencerelere (güneşlik) hücrelerin içini görecek şekilde kameralar takıldı. Ayrıca 3 kişilik hücrelerin içerisinde de kamera bulunuyor. Havalandırma 63 metrekare büyüklüğünde olurken, birbirini gören 2 koridorun havalandırması çapraz hizalarda olacak şekilde tasarlandı. 4 tarafı duvarla örülü cezaevi, elektrikli tellerle çevrilmiş, tek açık yer olan tavan dahi tellerle kapatılarak, adeta bir kafes görünümü veriyor.
ODA TİPİ TECRİT
İki kattan oluşan S Tipi Kapalı Cezaevleri ise, 35 bin 811 metrekare alan üzerine inşaat edildi. 3 ve tek kişilik odalardan oluşan 552 kapasiteli S Tipleri, F Tipleri’ni andırıyor. Alt katta ortak alan bulunurken, üst kısımda 3 katlı ranzalar bulunuyor. Havalandırma ve iç mekan ise iki kamera bulunuyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu’nun, Y ve S Tipi cezaevlerine dair hazırladığı raporda, yaşan hak ihlalleri “Ayakta sayım, izolasyon, çıplak arama, kötü muamele ve tecrit” olarak özetlendi.
İHD Amed Şube Yöneticisi Yusuf Erdoğan, cezaevlerine dair değerlendirmelerde bulundu.
‘MUTLAK TECRİT DAYATILIYOR’
Bu cezaevlerindeki tutukluların, günde sadece bir saat havalandırmaya çıktığını belirten Erdoğan, “Mahpuslar günün 23 saatini ya tekli odada tek başına geçiyor ya da üç kişi kaldığı odada geçirmek zorunda kalıyor. Onun dışında dışarıyla kesinlikle hiçbir bağlantıları yok. YGC ve S Tiplerini, tecrit hapishaneleri olarak tanımlıyoruz. Hangi tür suç veya ceza aldığına bakılmadan tutuklular, İdari ve Gözlem Kurulları’nın kararları neticesinde tekli odalara konulmaktadır. S Tipi hapishanelerindeki uygulamalar özelikle psikolojisi üzerinde birçok tahribata yol açıyor. Geçmiş zamanlarda özelikle şüpheli ölümler, intihar vakaları, işkence ve kötü muamele uygulamalarının çokça yaşandığı derneğimize yapılan başvurulardan anlaşılıyor. Bu tip hapishanelerle, mahpusların hem dışarıyla hem de diğer mahpuslarla ilişkilerinin olabildiğinde kısıtlandığı, bağlarının kesildiği ve mahpusların mutlak bir tecritle tutukluluklarının geçmesine sebep olan bir politika var” diye belirtti.
‘İNTİHARA SÜRÜKLENİYORLAR’
S Tipi Kapalı Cezaevlerinde intihar vakalarında bir artış söz konusu olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Tek bırakılan mahpusların zamanla psikolojilerinin bozulduğu görülmektedir. Bununla birlikte depresif tavırlar sergilemeye başlıyorlar, odaklanma üzerinde etkileri olabiliyor, dışa karşı farklı tavırlar sergileyebiliyorlar. Buda tutukluyu intihara kadar sürüklüyor. Tabi bu intiharların birçoğu şüpheli ölümler oluyor. Birçok girişimimiz oldu ancak sonuç alamadık” dedi.
‘CEZAEVİ İNŞA ETMEK HİZMET DEĞİL’
“Devlet mahpusun hem yaşam hem de sosyal ve kültürel haklarını sağlama konusunda sorumludur” diyen Erdoğan, bu cezaevlerinde tutukluların politik kişiliğine saldırı olduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: “Cezaevleri inşa etmek hizmet değildir. Tam tersine hapishanenin olmadığı, hapishane sayısının azaldığı ya da kapatıldığı bir toplum inşası için politikalar üretilmesi gerekiyor. Toplumsal barışı sağlamak, hapishaneler inşa etmekle değil tam tersine bu hapishaneleri kapatmakla olur. Ya da tecrit ve izolasyon politikalarına son verilmesiyle mümkündür. Hukuki süreçlerin hepsini uygulamaya çalışıyoruz. Ancak yeterli değil sadece hukuki süreçle yetinmiyoruz. Bunun bir kamuoyu baskısına dönüşmesi gerekiyor. Temel talebimiz S, F Tipi gibi tecrit hapishanelerinin ortadan kaldırılmasıdır.”