Berkin Elvan’ın öldürülmesine ilişkin açılan davanın karar duruşması, bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, sanık Fatih Dalgalı’nın müebbet hapisle cezalandırılmasına karar verdi. Cezada indirim uygulayan mahkeme heyeti, sanık polisin 16 yıl 8 ay hapisle cezalandırılmasına hükmetti.
Gezi Direnişi’nde Okmeydanı’nda başına polisin attığı gaz fişeği nedeniyle 15 yaşında hayatını kaybeden Berkin Elvan’ın ölümüne ilişkin dava bugün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Berkin Elvan’nın 8 yılı bulan adalet arayışı 20. duruşması öncesi adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına HDP Milletvekili Musa Piroğlu, CHP milletvekilleri Ali Şeker, Sezgin Tanrıkulu, Turan Aydoğan ve Sera Kadıgil, SOL Parti Meclis Üyesi Alper Taş ve çok sayıda siyasi parti temsilcisi ile Cumartesi Anneleri katıldı.
“5 YILDIR ADALETİN PEŞİNDEN KOŞTUĞUMUZ DAVA SÜRÜNCEMEDE BIRAKILDI”
Basın açıklamasını Elvan Ailesi ve Taksim Dayanışması adına Akif Burak Atlar okudu.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Tam 8 yıl önce, daha 14 yaşındayken evinin sokağında polisin attığı o gaz fişeği ile öldürülen Berkin Elvan’ın davası 6 Nisan 2017 tarihinde görülmeye başladı. Başından beri adalet talebiyle takip ettiğimiz, katillerin hesap vermesini beklediğimiz Berkin’imizin davasında geride bıraktığımız 20 duruşmanın ardından sona yaklaşıyoruz.
Bugüne kadar davanın her aşamasında çelişkili beyanlarla, karşılığı olmayan ifadelerle, karartılan delillerle, tarafsızlığı şüpheli raporlarla dolu duruşmalar birbirini izledi. Biz 8 senedir Berkin’imiz için adalet talebimizi Berkin’in koşup oynadığı sokaklarda, meydanlarda, parklarda, adalet saraylarında ve mahkeme salonlarında haykırırken, Berkin’imizi vuran polis sekiz yıldır görevine devam etti, mahkeme başkanı olarak Gezi Direnişini sosyal medya hesaplarında vandallık olarak tanımlayan Mehmet Galip Perk atandı. 5 senedir Berkin için adaletin peşinden koştuğumuz dava sürüncemede bırakıldı. 29 Ocak 2021 günü görülen bir önceki duruşmanın mütalaasında Berkin’imizi gaz fişeği ile öldüren sanık Fatih Dalgalı’nın ‘bilinçli, taksirle ölüme neden olmak’ suçundan 2 yıl 8 aydan 9 yıla kadar hapsi talep edildi.
“BİZ ADALET İSTİYORUZ”
Davaya ilişkin kararın verilmesine beklediğimiz bugünkü duruşmada da, sekiz yıldır birlikte haykırdığımız talebimizi yineliyoruz. Berkin için adalet istiyoruz! Katillerin, faillerin ödül gibi cezalarla korunmasını, gerçeklerin karartılmasını kabul etmiyoruz, hiçbir zaman kabul etmeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, katillerin, faillerin yargı tarafından korunduğu bir ülkede üstümüze çeken karanlık her gün daha çok büyüyor. Bu karanlık bizden Ali İsmail’i aldı, Ethem’i aldı, Mehmet’i, Abdocan’ı aldı! Medeni’nin, Hasan Ferit’in, Ahmet’in katillerini korudu! Aynı karanlık, daha dün, Deniz Poyraz’ın da geleceğini çaldı. Bizler, aydınlık bir gelecek umudu ile barışı, dayanışmayı, kardeşliği savunurken, geleceğimizi çalınıyor. YETER! Biz ADALET istiyoruz! Düşleri ve gülüşleri ile geleceğimizi aydınlatacak tüm çocuklarımız için, Gezi’de yitirdiğimiz tüm arkadaşlarımız ve aileleri için, bu ülkede yaşayan ve yaşayacak olan tüm yurttaşlar için adalet istiyoruz!
Biz Elvan Ailesi ve Taksim Dayanışması olarak, ölüme karşı yaşamı savunmaya inatla ve ısrarla devam edeceğiz. Berkin’in o kısacık ömründen bizlere yansıttığı gelecek umuduna sadık kalacak, çocuklar bir daha öldürülmesin diye, katillerinin ve azmettiricilerinin yargılanması ve hak ettikleri cezalara çarptırılması talebindeki ısrarımızı sürdüreceğiz.”
MAHKEME BAŞKANI: “YENİ ATANDIM, AMA DOSYAYI İNCELEDİM”
17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Gülsüm Elvan, Sami Elvan, Özge Elvan, Gamze Elvan, ailenin avukatları ve çok sayıda kişi katıldı. Sanık polis Van’dan SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlanırken, Mahkeme Başkanı “davaya yeni atandığını ancak dosyayı incelediklerini” söyledi.
Başkan, “Adil bir yargılama yapmaktan başka bir işimiz yok. Sadece somut delillere, kanuna ve vicdana uygun karar vermeye çalışıyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın” dedi. Duruşma savcısı ise, esas hakkındaki mütalaasında bir değişiklik olmadığını söyledi.
AVUKAT AKBULUT: BU DAVA ÖZEL BİR DOSYA
Avukat Çiğdem Akbulut, dava dosyasının özel bir dosya olduğunu belirterek, “Yaşananlar ne ilk ne de son oldu. Belki vereceğiniz kararla bir son olabilir, çocuk ölümlerinin önüne geçebilir.” dedi. Akbulut, Berkin Elvan’ın “devletin resmî kolluğu tarafından kaza veya ihmalle değil kasten öldürüldüğünü” söyledi. Dava sürecinde çıkarılan zorlukları anlatan Akbulut, bu dosyada keşif talebi isteyen savcının, “gereksiz masraf yapıp devleti zahmete sokma” denilerek tehdit edildiğini aktardı. Akbulut, sözlerini şöyle sürdürdü. “Bu dosyada polis savcı talimatlarına rağmen ısrarla delil toplamadı. Soruşturma deliller toplanmayarak, bizim için yavaşlatılarak devam ettirildi. Emniyet başka bir soruşturmayı devam ettirdi. İlk gündem itibaren Berkin’in cebinden çıktığı iddia edilen maytaplar sürekli öne çıkarıldı, basına servis edildi. Fatih Dalgalı ise ara karara rağmen asla duruşmaya gelmedi, hep SEGBİS ile katıldı.”
“BİR CEZASIZLIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
“Bir cezasızlıkla karşı karşıyayız bunun son bulmasını istiyoruz” diyen Avukat Akbulut, “Bu dosyada ısrarla deliller karartılmaya çalışıldı. Bu tutuklama sebebidir. Ceylan Önkol’un, Uğur Kaymaz’ın, Berkin’den sonra polislerce öldürülen bu çocukların katilleri de yargılanmadı. Dövülerek öldürülen Ali İsmail’in, polis tarafından yakın mesafeden silahla öldürülen Ethem Sarısülük’ün, Abdullah Cömert’in dosyasında da bu cezasızlık pratiğini görüyoruz. Bu dosyada karar verilmesini sanık Fatih Dalgalı’nın kasten öldürmekten ceza almasını, tutuklanmasını talep ediyoruz. Biz artık polisler tetiği çekerken bir kez daha düşünsün istiyoruz” dedi
AVUKATLAR: “BERKİN ELVAN KASTEN ÖLDÜRÜLDÜ”
Avukat Yalçın Deniz Özen, duruşmada, dosyaya girmiş olan bilirkişi raporlarını değerlendirerek, tartışmasız bir şekilde sanık Fatih Dalgalı’nın Berkin’i vuran polis olduğunu söyledi. Avukat Akçay Taşçı da “sanık Fatih Dalgalı’nın Berkin’i vuran atışı kasten yaptığına dair” görüntü tespitlerini paylaştı: “Sanık Fatih Dalgalı ZET’çi bir polistir ve bu konuda eğitim almıştır. Eğer yüzbinlerce atıştan herhangi birini bile isabet ettirdiyse tartışma bitmiştir. Sanık Fatih Dalgalı Berkin’i kasten öldürmüştür.”
Avukat Can Atalay da “Bir çocuğun Ramallah’ta veya Diyarbakır’da doğması suç mudur? Bu faaliyet bu topraklara yabancıdır. Bir çocuk Okmeydanı’nda yaşadığı ve Alevi olduğu için şüpheli kabul edilemez. Ancak ırk ayrımcılığı rejiminde olabilir. Koskoca İçişleri Bakanlığı, Emniyet Müdürlüğü Berkin’in üzerinden çıktığı söylenen kızkaçırana sığınıyor, dosyaya ZET silahının özelliklerini eksik sunuyor. Eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, o dönemin valisi Hüseyin Avni Mutlu, o dönemde başbakan şimdi Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunun, bulunmazsanız gerekçesini açıklayın. Sanık kasten öldürmekten ceza almalı” diye konuştu.
GÜLSÜM ELVAN: “ÇOCUĞUM BİLİNÇLİ VURULDU”
Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan da, “Çocuğum bilinçli bir şekilde vuruldu. Kızkaçıranla yıllarca oynadı çocuklar. Bayramlarda, yılbaşlarında oynuyorlardı. Benim de ayağıma atmıştı, ölmedim” dedi.
Polislerin hastaneye gitmelerini engellediğini söyleyen Elvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Belki çocuğum yaşayacaktı, sakat da olsa yaşayacaktı. Ben 269 gün hastanede neler çektim. Her şeyim orası oldu. Hep bir umut bekledim Berkin için. Benim çocuğumu bilerek ve isteyerek öldürdüler. Gidin evladınızı görün de benim isyanımı anlayın. Bu devlet çocuğumu hem öldürdü, hem de üzerinden para kazandı. Ben adalet istiyorum. Benim çektiğimi başka anne çekmesin. Çocuğumu geri verin bana. Geri getirsin çocuğumu Recep Tayyip Erdoğan.” Gülsüm Elvan, konuşması sırasında fenalaştı ve salondan ayrıldı.
ÖZGE ELVAN: “HİÇBİR CEZA BERKİN’İ GERİ GETİRMEYECEK”
Berkin’in ablası Özge Elvan da, “Fatih Dalgalı bugün tutuklu olsaydı bu katliamlara neden olanlar feyz alamayacaktı. Az önce yaşananların sebebi benden bir yaş küçük olan kardeşimi kaybetmemizdir. Bu acıyı nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum” dedi. Gamze Elvan ise, “Sana sesleniyorum Fatih Dalgalı! Lütfen ölme ve vicdanınla boğuş. Hiçbir ceza bana Berkin’i geri getirmeyecek. Vereceğiniz ceza benim içimi soğutmayacak. Ne olursa olsun Berkin’in adını haykırmaya devam edeceğim” diye konuştu. Ardından duruşmaya yarım saat ara verildi.
SAMİ ELVAN: “EMRİ VEREN BENİM ÇOCUĞUMUN BİRİNCİ KATİLİDİR, EKRANDAKİ TETİKÇİDİR
Aranın ardından başlayan duruşmada baba Sami Elvan, şu ifadeleri kullandı:
“Nereden başlayacağımı bilmiyorum. Benim ailem 8 yıldır acı çekiyor. Deniz kızımıza rahmet diliyorum HDP’ye baş sağlığı diliyorum. 16 Haziran günü oğlumun mezuniyeti için kıyafet bakmaya gittik. Ben eve döndüm, ailemle akşam yemeğine oturduk. Sesleri duyduk kızım gitmek istiyordu, kapıyı tuttuğumda kızım ‘Baba sen olmasan ben olmasam nasıl olacak’ dedi kapıyı açtım. Sabah oğlum ekmeğin iki ucunu kırıp getirirdi. Benim evimde 8 yıldır cenaze var. Biz işçi bir aileyiz. Ben çocuklarıma kendi ellerimle teslim etmiş gibi acı çekiyorum. Ekrandaki katil zanlısı benim oğlumu öldürdü. Sizler bu ülkenin kanını durdurun. Güçlüler garibanı ezmesin dün akşamki vahşet yaşanmasın. Bunu durduracak sizin gibi hakimlerin kararıyla olur, Bu sizin elinizde. Siz karar verin biz halk olarak arkanızda dururuz. Emri veren benim çocuğumun birinci katilidir. Ekrandaki tetikçidir. Benim evimde 8 yıldır cenaze var. Tekrar söylüyorum: Siz karar verirseniz o tetikçi silahını çekemeyecek.”
SANIK DALGALI’DAN BERAAT TALEBİ
Sanık Fatih Dalgalı ise kendini şu sözlerle savundu:
“Konuşma gereği duymadım, çünkü karşı tarafın iddiasını ispatlaması gerekir. Yüzde 30’luk bir benzerlik yüzünden sanık sandalyesine oturdum. Bu dava siyasi değil, bu dosya şüpheden arındırılmadı. ‘Delil karartılıyor’ diyorlar, ama İçişleri Bakanlığı’nın dosyaya sunduğu görüntülerle bu hale geldi dava. Gaz fişekleri yüksek derecede ısı çıkarır. Berkin Elvan’ın kafasında yanık izi yok. Ben baştan beri devletime hizmet ettim, etmeye de devam edeceğim. Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum, beraatimi istiyorum.”
Sanık avukatlar da, “Bilirkişi ve tanık beyanları çelişkilidir. Zet tüfeği nokta atışına elverişli değil, ölümcül değildir. HTS kayıtlarına göre orada bulunmak suç değildir. müvekkilimizin beraatini talep ediyoruz” dedi.
Mahkeme duruşmaya saat 15.00’a kadar ara verdi. Aranın ardından karar açıklanacak.