Aileler buluşmasında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Kürt sorunun çözümü noktasında Abdullah Öcalan’ın rölüne işaret ederek, “İşgal ve sömürü politikaları ve kayyımlarla bu sorun çözülmez. Gün artık çözüm, özgürlük günüdür” dedi.
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği’ne (MEBYA-DER), Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) öncülüğünde ailelerle “Dem dema xwedî derketina nirxan ê” şiarıyla buluşma düzenledi. Kaplan Düğün Salonu’nda yapılan buluşmaya aileler, Demokratik Böleler Partisi (DBP),Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi( DEM Parti) İl ve ilçe yöneticileri, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya, DEM Parti Gençlik Meclisi, Barış Anneleri Meclisi, Adalet Nöbeti Anneleri, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER), Özgürlük İçin Hukukçular ( ÖHD) üyeleri katıldı. Buluşmanın yapıldığı salona “Dem dema xwedî derketina nirxan ê” pankartı asılırken, salondan sık sık “Bijî berxwedana zindana” sloganları yükseldi.
Saygı duruşuyla başlayan etkinlikte ilk olarak konuşan MEBYA-DER yöneticisi Yüksel Elmas, Kürtlere yönelik özel savaş politikalarına dikkat çekti. İktidarın yürüttüğü politikalara karşı ailelerin bir arada olmasının önemli olduğuna işaret eden Elmas, “Sürdürülen kirli savaşta cenazeleri vermemekle kalmayan iktidar, yaşamını yitiren evlatlarımız için taziye kurulmasına bile engel oluyor. Yaşamını yitiren evlatlarımızın cenazelerini insani ve ahlaki değerlerden yoksun bir şekilde, ailelerine teslim ettiler. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu ülkede ailelere yaşatılanların bir benzeri yoktur” dedi.
Oğlunun cenazesi kargo ile gönderilen Halise Aksoy’u hatırlatan Elmas, “Hiçbir aile yürüttükleri politikalara zulme boyun eğmeyecek” şeklinde konuştu.
‘ÖZGÜR OLUNCAYA KADAR DEVAM EDECEK’
DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır da, 50 yıldır süren mücadele sonucunda oluşan değerlere sahip çıkacaklarını belirtti. Mücadelelerini adım adım büyütüp, güçlendirdiklerini dile getiren Bayındır, “ Bu inanç ve güçle topraklarımızı da, Kurdistan’ı, dilimizi, koruyacağız. Kurdistan’ın dört parçasında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın öncülüğünde statü sahibi olacağız. Kahramanların anlamı nedir. İşgalci Türk devleri bizi değerlerimizden ayırmak istiyor. Bizi aileler ve kardeşlerimizle sınırlı tutmaya çalışıyor. Ancak değerlerimiz hafızamız, yol göstericimizdir. Değerlerimize sahip çıkmamıza engel olmaya devam etmeye çalıyor ama şunu iyi bilsinler ki; bu mücadele 50 yıldır, sürerek rüştünü ispat etti. Özgür oluncaya kadar devam edecek” dedi.
‘ZULME BOYUN EĞECEK TEK KÜRT YOK’
“Dört parça Kurdistan’da Kürtler mülteci durumunda” diyen Bayındır, “Ne zaman olura olsun ne kadar zor olursa olsun Kürt halkı haklarını alacak. Kendini yönetme hakkını alacak. Bu yüzden Türkiye bütün gücüyle buna engel olmaya çalışıyor. Kendi içlerinde onlarda bu mücadelenin önünde duramayacaklarını kabullenmiş itiraf etmiş durumdalar. Ellerinde kalan tek şey tanklar ve toplarla bu halka saldırmak ama bilsinler ki onların bu zulmüne karşı boyun eğecek tek bir Kürt bile yok. Bu mücadeleye inanıyoruz. Tek bir damla kanımız kalan kadar bu mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.
‘HALK BOYUN EĞMEYECEK’
Kürt sorunun çözümünün muhatabının PKK Lideri Abdullah Öcalan olduğunun altını çizen Bayındır, şunları söyledi: “Kürt sorunun çözümü var ve çözüm yolu İmralı adasındaki Sayın Abdullah Öcalan’dır. Meseleyi çözmek zor değil. İşgal ve sömürü politikaları ve kayyımlarla bu sorun çözülmez. Bu yüzden çözüm ve özgürlük yolu budur. Eğer sizler katletmekte ısrar edecekseniz, Kürt halkı bu zamana kadar ağır bedeller ödedi, bundan sonra da size boyun eğmeyecek. Çünkü Kürtler kendilerini, dillerini, topraklarını çok iyi tanıyor irade ve önder sahibidir. Gün artık çözüm, özgürlük günüdür. Kürtler haklarını eline almadan mücadeleye son vermeyecek. Kadınlar, gençler ve bütün kurumlarımızla mücadelemizi daha da büyüteceğiz. Bugün Colemêrg’e kayyım atandı. ‘ Sizleri tanımıyoruz, şehrinizi yönetemezsiniz’ diyorlar. Bizlerde onlara diyoruz ki kanımızın son damlasına kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz.”
Buluşma, ailelerin yaşadıkları sorunlar ve çözüm önerilerinin tartışılmasıyla sona erdi.