Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, telefonla bağlandığı Halk TV yayınında bir mahpus eşi olarak infaz yasası hakkındaki görüşlerini açıkladı.
Halk TV’de yayınlanan Ender Aysever’in programına telefonla bağlanan Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş, salgın günlerinde yaşadıklarını, Selahattin Demirtaş’ın son durumunu anlattı. Başak Demirtaş, cezaevlerinde yaşananları ve siyasi iktidarın tüm tepkilere rağmen Meclis’ten geçirmeye çalıştığı infaz yasasını da değerlendirdi.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) nedeniye tedbirlerin alınmaması nedeniyle sadece dışarıda değil cezaevlerinde de büyük felaketler yaşanacağından endişe ettiğini söyleyen Başak Demirtaş, Enver Aysever’in Meclis’te görüşülmeye devam edilen infaz yasası hakkında düşüncelerini sorması üzerine kaygılarını dile getirdi:
‘YASA DÜZENLEMESİNİN KORONAVİRÜSLE BİR İLGİSİ OLMADIĞINI GÖRÜYORUM’
“Biz evdeyiz çocuklarla birlikte. Yaklaşık 1 aydır hiç evden çıkmıyoruz. Ama hiç de rahat değiliz açıkçası. Bir aydır çok kaygılı bir şekilde, evde olan biteni takip ediyoruz. Şu anda halen devam eden bir infaz düzenlemesi var. Bu daha önce de gündeme geldi. Yaklaşık bir yıldır da bunun çalışmaları devam ediyor. Ancak bu günlerde bu olağan üstü günlerde Meclis’e geldi. Ve insanlar bu salgında Meclis’te bu yasa çalışmasına devam ediyor. Ancak maddelere baktığımız zaman bu infaz yasa düzenlemesinin koronavirüsle bir alakasının olmadığını görüyorum.
‘TERÖRİST’ DİYE YARGILANAN İNSANLAR, GAZETECİLER, ÖĞRENCİLER, MUHALİF SİYASETÇİLER’
Yasa çalışmasının yine adil ve eşit bir şekilde çıkacağını da düşünmüyoruz. Şu ana kadar yapılan tartışmalardan yola çıkarak. Evet şu anda bir infaz yasası görüşülüyor ancak eşit ve adil değil. Bütün muhalif partilerin yasanın eşit ve adil olmadığına ilişkin görüşleri oldu. Ama bunların hiç biri de maalesef dikkate alınmadı.
Türkiye’de bir ‘terör’ tanımı yapılıyor. Herkes de rahatça bu ‘terör’ tanımının içine sokuluyor. ‘Terörist diye yargılanıyor insanlar. Bu ‘terörist’ dedikleri kimler? Gazeteciler, fikirlerini açıklayanlar, yazı yazanlar, sosyal medyada tweet atan öğrenciler, avukatlar ve hükümetin politikalarına muhalif olan siyasetçiler şu anda ‘terörist’ diye yargılanıyor.
‘İNSANLAR SELAHATTİN’İN ‘TERÖRİST’ OLMADIĞINI ÇOK İYİ BİLİYOR’
Selahattin 3 buçuk yıl önce cezaevine konuldu. Türkiye sınırları dışında bir cezaevi olsa inanın oraya da konulabilirdi. Biz bunlara karşı mücadele ettik. Bunlar bizi yıldırmadı. Çünkü Selahattin’in biliyoruz ki orada haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuluyor.
Herkes de biliyor ki Selahattin sadece iktidarın politikalarına muhalefet yaptığı için şu anda ceza evinde. Bu güne kadar tek bir karıncayı bile incitmemiş bir insan için ‘terörist’ deniyor. Ama insanlar bunun böyle olmadığını çok iyi biliyorlar.
‘HEM HUKUKSUZ OLARAK CEZAEVİNDE TUTUYORLAR HEM DE ÖLÜME TERK EDİYORLAR’
Şimdi de ‘terör suçlularını cezaevinden çıkarmayacağız’ diye yasanın kapsamı dışında tutuyorlar. Zaten bu siyasi suçlular dediğimiz insanları haksız ve hukuksuz bir şekilde tutukladılar. Şimdide bu şekilde ölüme terk ediyorlar. Selahattin’in tutukluluğuna ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de haksız ve hukuksuz tutukluluğuna dair bir kararı oldu. Ve derhal serbest bırakılması yönünde bir karar verdi. Ancak bu karar uygulanmadı, Selahattin halen cezaevinde tutulmaya devam ediyor.
Bu insanlar hem haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulmaya devam ediyorlar hem de ölüme terk ediyorlar. Bunu toplum olarak kabul etmemeliyiz.”
Selahattin Demirtaş özelinde cezaevlerinde yaşananları soran Enver Aysever’e yanıt veren Başak Demirtaş, hapisanelerdeki durumun çok vahim olduğunu belirtti:
“Selahattin’le biz en son Cuma günü telefonla konuşabildim. Moralinin iyi olduğunu söyledi ama hapishanelerdeki durum çok vahim. İnsanlar arada bu virüse karşı gerçekten korumasız birşekilde kalıyorlar. Normal zamanlarda zaten bir çok ihlalle karşı karşıyalar. Ancak şu anda koronavirüs salgınının olduğu bu günlerde sıkıntıları çok büyük.”