Ankara Baro Başkanı Kemal Koranel, “itibar suikastı” yapıldığını ifade ederek istifa etti.
Ankara Barosu Başkanı Kemal Koranel, istifa ettiğini yazılı açıklamayla duyurdu. Koranel, istifa etmesinin nedenini, “Vesayeti Çanakkale Escort gelenek haline getiren zihniyetin taleplerini yerine getirmemek üzerine aleyhine başlatılan algı operasyonlarını” şeklinde açıkladı.
HATALI OLDUĞUNU KABUL ETTİ
Ankara Barosu’nda İnsan Hakları Merkezi’nin hazırladığı işkence raporunun yayınlamama kararına şerh koymamasının hatalı olduğunu belirten Koranel, istifa nedenlerini şu şekilde sıraladı: “Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezince; Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde 25 Ocak 2022 tarihinde işkence ve kötü muamele yapıldığına dair rapor düzenlenerek Başkanlığımıza sunulmuş ve 26 Ocak 2022 tarihinde yapılan Yönetim Kurulunda anılan rapor görüşülmüştür. Raporun Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi Yönergesindeki hükümlere aykırı hususlar içermesine rağmen, insan haklarının üstünlüğü ve Baromuzun tarihi misyonu gereğince yayınlanması konusundaki şahsi düşüncemi Yönetim Kurulunda yer alan arkadaşlarımla paylaştım. Ancak suç ihbarında bulunulması ve akabinde suç ihbarı dilekçesi ile ekinde raporun Web sitemizde yayınlanması görüşüme rağmen çoğunluğun oyu ile raporun yayınlanmaması için aksi yönde karar alınmıştır. Bilinmelidir ki; o gün Ankara Barosunun kurumsal kimliğini korumak adına bu karara muhalefet şerhinde bulunmadım. Huzurlarınızda söylemeliyim ki, gelinen süreçte bu karara muhalefet şerhinde bulunmadığım için hata yaptığımı anlamış bulunmaktayım.
ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALAR
Ankara Barosunun teamüllerine aykırı olarak ve avukatlık yasasını yok sayarak, Meslektaşın iradesine müdahale niteliği arz edecek ve hatta iradelerine ipotek koyacak şekilde Ankara Barosu Staj Kurulu Başkanı Sn. Av. Suphi Tugay Ertunç, Ankara Barosu Avukatlık ve Staj Akademisi Başkanı Sn. Av. Çağrı Ayhan Şenel, Ankara Barosu Gelincik Merkezi Başkanı Sn. Av. Aslı Koçak Arıhan görevlerini tam ve eksiksiz bir şekilde yerine getirmelerine rağmen, antidemokratik bir uygulama ile Baro Başkanı olarak muhalefet şerhime rağmen 02 Mart 2022 tarihli yönetim kurulu kararı ile görevden alınmışlardır.
Meslektaşlarımızın görevden alınmasının gerekçesi; 2022 Ekim ayında yapılması gereken baro genel kurul ve seçimlerine ilişkin faaliyet gösterdiklerinin belirtilmiş olmasıdır.
Ancak bazı yönetim kurulu üyeleri, bazı disiplin kurulu üyeleri ve denetleme kurulu üyeleri, bazı merkez ve kurul başkanları yine destekledikleri aday ile seçim kampanyası yürütme özgürlüğüne sahip iken, beni desteklediklerini düşündükleri meslektaşlarımızı görevden almak tüm demokratik teamüllere aykırıdır. Kaldı ki, görevini eksiksiz olarak yerine getirmesine rağmen, sırf baro genel kurul ve seçimlerine ilişkin faaliyette bulunma, hiçbir meslektaşım için görevden alınma gerekçesini oluşturamaz. Zira bu zamana kadar da bu faaliyetler bu şekilde yürütülmüştür. Şunu da belirtmek isterim ki; Ankara Barosu yönetim kurulu üyesi olduğum dönemde hiçbir merkez ve kurul başkanı gerekçesiz ve hukuka aykırı şekilde görevden alınmamıştır.
Baromuzda görev yapan bazı meslektaşlarımız için görevden alınma yönündeki siyasi saik ile verilen bu karar; başta Anayasa, Avukatlık Kanunu, Avukatlık Meslek Kuralları ve hiçbir görüş ayırt etmeksizin üyesi olduğumuz 98 yıllık Ankara Barosu geleneklerine açıkça aykırıdır. Yüzyıllardır hukukun üstünlüğü için savaşan Avukatlık mesleğinde, Ankara Barosu Yönetim Kurulunda bu yönde bir karar alınmış olması savunduğumuz tüm değerlere aykırıdır. 2022 Ekim ayında yapılacak Olağan Genel Kurul seçimlerinde görev almak ve mesleki çalışma yapma hakkı sadece bir kısım meslektaşlarımızın değil, tüm Avukatların hakkı ve aynı zamanda görevidir. Anayasa’nın 25. maddesi herkesin düşünce ve kanaat hürriyetine sahip olduğunu ve yine Anayasa’nın 67. maddesi vatandaşların seçme ve seçilme hakkı olduğunu açıkça ortaya koymuştur.
İTİBAR SUİKASTI
Tarafıma tevdi edilen başkanlık görevini liyakatla yerine getirme ve çalışma azmime rağmen, son olay ise benim için kabul edilebilir olmaktan çıkmıştır. COVİD-19 sebebi ile karantinada ve raporlu olduğum süreçte gıyabımda ve dahlim olmadan alınan 16.03.2022 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile 10.476 meslektaşımıza gecikmiş baro kesenekleri ile ilgili yazı gönderilmiştir. Anılan yazı Avukatlık Kanunu’na uygun olmakla birlikte pandemi koşullarının ve ağır ekonomik zorlukların devam ettiği bu süreçte salt seçim çalışmasına yönelik bir itibar suikastıdır. Ne acıdır ki özellikle 0-5 yaş arasındaki 5 bin 912 meslektaşımıza da aynı yazının gönderilmesinden çekinilmemiştir.
Göreve başladığım günden bugüne kadar tarafıma yapılan ve içine çekilmeye çalışıldığım algı operasyonu artık şahsıma yönelik olmaktan çıkmış, sayısı 10 binleri aşan meslektaşımı etkiler duruma gelmiştir. Görev yapmış olduğum süre boyunca meslektaşlarımın her şekilde yanında olmaya çalıştım. Baro siyaseti uğruna Ankara Barosu’nun kurumsal kimliğine ve ekonomik zorluk yaşayan meslektaşlarıma zarar verecek şekilde hareket eden, çözümün değil sorunun parçası olan bu zihniyet bilmeli ve hatırlamalıdır ki; Ankara Barosu Başkanlığı tarih boyunca her türlü baskının, hukuksuzluğun tam da karşısında olmuştur.”