Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti’nin 200’üncü gününde 200 meslektaşıyla dayanışmada bulunan ÖHD ve ÇHD’li avukatlar, sonuna kadar ailenin yanında olacaklarını dile getirdi.
Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018’de AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısı sonucu eşi ve iki oğlunu kaybeden Emine Şenyaşar ile saldırıdan yaralı kurtulan oğlu Ferit Şenyaşar’ın, Urfa Adliyesi önünde 9 Mart’ta başlattığı Adalet Nöbeti 201’inci gününde devam ediyor. Adalet Nöbeti’nin 200’üncü günü dolayısıyla Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi’nin çağrısıyla dün adliye önünde 200 avukatla birlikte yapılan açıklamaya katılan hukukçular, konuya dair ajansımıza konuştu.
‘ŞENYAŞARLARIN NÖBETİ ANNENİN ÇIĞLIĞIDIR’
ÖHD Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, Urfa Adliyesi önündeki eylemin iktidarın ülkeyi içine soktuğu adaletsizlik girdabının yansıması olduğunu belirtti. Nöbet eyleminin adaletsizliğin şekli olduğunu dile getiren Şeker, “Şenyaşar ailesinin yaptığı eylem son dönemlerde artan adaletsizlik ve cezasızlık politikalarına karşı, sembolik bir sivil itaatsizlik eylemidir. Şenyaşarların eylemi bir annenin adalet çığlığıdır” dedi.
Emine Şenyaşar’ın sesi olmak, bu adalet arayışına karşı kulağını ve gözünü kapatan kamuoyuna bunu göstermek için Urfa’ya geldiklerini belirten Şeker, adalet mücadelelerinin yanında olmaya devam edeceklerini söyledi. Şeker, “Umarım biran önce gerekli adımlar atılır ve dosyadaki gizlilik kararı kaldırılarak sanıklar tutuklanır ve adalet tecelli eder” diye konuştu.
‘HERKES İÇİN ADALET İSTENİYOR’
Adalet talebi olan herkesin Şenyaşar ailesine sahip çıkması gerektiğinin altını çizen Şeker, “Şenyaşar ailesi devletin yarattığı adaletsizliğe karşı direnişin sembolü oldu. Biz avukatlar olarak sadece dört duvar arasında, mahkemelerde hak mücadelesi vermiyoruz. Şenyaşar ailesi ve onlar gibi adalet mücadelesini bulunduğu yerde sürdürenlerin sesine ses olmaya çalışıyor ve onlarla birlikte hukuk mücadelesi vermeye çalışıyoruz. Dün Urfa’da aileyi sahiplenmeyle, ülkede hukukun çöktüğünü göstermek istedik” diye belirtti.
‘HUKUKSUZLUK SON BULACAK’
Dünkü açıklamayla cezasızlık politikalarına son verilmesi ve gerçek adaletin sağlanması çağrısını yineleyen Şeker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplumun aileyi örnek alarak her yerde uğradıkları adaletsizliklere karşı seslerini yükseltmesi gerekir. Bu noktada bizde üzerimize düşeni yapacağız. Sadece mahkeme salonlarında değil, çocukların panzerle ezilerek katledildiği sokakta, adliye önlerinde, öldürülen kadınların adalet mücadelelerinde sesi olacağız. Toplum birlikte bu sesi yükselttiği zaman bu adalet er ya da geç tecelli edecek, bu hukuksuz politikalar son bulacak.”
ÇHD: AİLENİN YANINDAYIZ
ÇHD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ergin Sözen ise, dosyanın başından bu yana aile ile dayanışma içerisinde olduklarını ifade etti. Hukuken bir bütün olan dosyanın iki farklı dosyaymış gibi bölünmesine değinen Sözen, “Diğer dosya (Şenyaşarların işyerinde yaşananlar) buradan hızlıca Malatya’ya kaçırılıyor. Birkaç celsede dosya hızlıca karara çıkarılıyor. Buradaki asıl amaç şuan hali hazırda tefrik edilerek ayrılan diğer soruşturma dosyasındaki delillerin açığa çıkmasının engellenmesidir. Defalarca biz talepte bulunmamıza ve Malatya mahkemesi bunu istemesine rağmen buradaki başsavcılık ve dosya savcısı tarafından o dosya ve deliller ‘kısıtlılık kararı’ gerekçesiyle diğer ilişkili ve bağlantılı dosya ile hiçbir şekilde birleştirilmedi. Oradaki deliller açığa çıkarılmadı” ifadelerini kullandı.
Ailenin mücadelesinin Türkiye’deki bütün adaletsizlik ve haksızlıkların nasıl sirayet ettiğinin somut bir göstergesi olduğunu vurgulayan Sözen, “Şenyaşar dosyası bu ülkedeki adaletsizliğin en çok dışa vurduğu dosyadır. ÇHD olarak ailenin sonuna kadar yanındayız” mesajını verdi.
‘DOSYANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’
Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu üyesi Öykü Çakmak da, gelinen noktada Şenyaşar ailesinin adalet mücadelesinin adalet arayanlar için bir simge haline geldiğini belirtti. “Bu mücadelenin milyonlarca insanın yaşadığı haksızlık ve hukuksuzlukla büyük bir ilgisi var” diyerek devam eden Çakmak, son dönemde artan “Cezasızlık politikaları”na dikkati çekti. Cezasızlık politikasıyla kamu görevlilerinin işlediği suçlar karşısında pervasızca ve keyfi bir şekilde davranıldığını hatırlatan Çakmak, “Yargı ve kolluk eliyle bu katliamların nasıl örtbas edilebildiğini görüyoruz. İnsanların gözleri önünde, bir hastane içinde, kameraların, tanıkların gözleri önünde gerçekleşen cinayete karşı seçilmiş kimselerin iktidar gücünü arkasına alarak nasıl yargı zırhlıyla korunduğunu görebiliyoruz. Ailenin bu mücadelesi bu nedenle çok kıymetlidir. Bu nöbet, bütün avukatları, hukukçuları, kadın kurumlarını, bu ülkede demokratik siyasetin önünün açılması gerektiğini söyleyen insanlar ile hak savunuculuğu yapan hukukçuların burada toplanmasına vesile oldu. Bugün burada yüzlerce kişiydik ama aslında binlercesinin on binlercesinin kalpleri bizlerleydi. Birlikte yol yürüyeceğimiz binlerce, on binlerce avukatla bu dosyanın takipçisi olacağız.”
KADINLARA ÇAĞRI
Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Berfin Polat Atuğ ise, dosya üzerindeki 3 yılı aşkın süredir devam eden gizlilik kararına değinerek, etkin bir soruşturmanın yürütülmediğini söyledi. Aile ve avukatların dosyaya erişiminin hukuksuz bir şekilde engellendiğini belirten Atuğ, “Türkiye’de diğer benzer olaylarda olduğu gibi katillerin sırtı, bulundukları konumlardan kaynaklı sıvazlanıyor” dedi.
Şenyaşar ailesinin yaptığı eylemin adalet ve hukuk açısından içinde bulunulan durumunun özeti olduğunu belirten Atuğ, Rosa Kadın Derneği olarak Emine Şenyaşar’ın yanında olduklarını ve her zaman mücadelesine destek vereceklerini belirtti. Bu ülkede yaşanan kadın katliamları ve siyasi saiklerle işlenen olaylarda cezasızlık politikasının uygulandığının altını çizen Atuğ, şunları söyledi: “Bunu Şenyaşar ailesi dosyasında da görüyoruz. Bu mücadelede her zaman onların yanında olacağız. Rosa Kadın Derneği olarak tüm kadınlara Emine Şenyaşar ile dayanışma içinde olma çağrısında bulunuyoruz. Kadınların dayanışmasıyla bir sonuç alabiliriz. Bu eylem ne kadar sürecekse sürsün biz kadınlar olarak Emine Şenyaşar’ın yanında olacağız.”(MA)