DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, İmralı’daki görüşme sırasında Abdullah Öcalan’ın QSD’nin entegrasyonuna dair “Bir güç merkezi orduya katılacak bir diğer güç ise yerel savunma hattını yapacak” dediğini açıkladı.
Jiyan News – Abone Ol
Haberciliğimize destek olmak için abone olun!
Meclis Komisyonu’nun İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşen üyeleri arasında yer alan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, görüşmede Suriye’nin Abdullah Öcalan’ın tarafından kapsamlı değerlendirildiğini ancak Meclis’teki tutanaklara bunun yansımadığına belirterek, Önder Apo’nun Demokratik Suriye Güçleri’ne (QSD) dair formül sunduğunu aktardı.
T24’ten Cansu Çamlıbel’e konuşan Gülistan Kılıç Koçyiğit, Abdullah Öcalan’ın Suriye’de demokratikleşme sağlanmazsa geçiş yönetimin başındaki Ahmed el Şara’nın bir diktatöre dönüşebileceği uyarısında bulunduğunu söyledi.
Görüşmede Önder Apo’nun QSD’ye dair formül sunduğunu aktaran Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Askeri gücün orduya entegre olabileceğini, onun dışında da bölgenin kendi asayiş güçleri olabileceğini söylüyor. Hatta bunu konuşurken ‘Türkiye’de sanırım bekçiler var’ dedi. Bahsettiği şu; ‘Bir güç merkezi orduya katılacak bir diğer güç ise yerel savunma hattını yapacak ve asayişi sağlayacak’ dedi” ifadelerini kullandı.
Gülistan Kılıç Koçyiğit Önder Apo’nun YPG’ye koşulsuz, şartsız tüm silahlarını bırakıp kendini PKK gibi lağvedeceğini söylemediğini ve bunun doğru olmadığını söylediğini ifade etti.
‘DEMOKRATİKLEŞME OLMAZSA ŞARA DA BİR DİKTATÖRE DÖNÜŞECEKTİR’
Önder Apo’nun Suriye’de Hafız Esad döneminden bu yana Esad ailesinin hanedanlığına dair bir değerlendirme yaptığını belirten Gülistan Kılıç Koçyiğit, şunları ifade etti:
“‘Bir aile hanedanı oldular. Ve görüyoruz işte Suriye bölgenin en yaralı, en acılı coğrafyası. Bugün de Şara’nın dönüştüğü söyleniyor. Eğer gerçekten dönüştüyse o zaman demokratikleşmenin olması gerekiyor’ dedi. ‘Ama eğer demokratikleşme olmazsa Şara da bir diktatöre dönüşecektir’ dedi. ‘Öyle bir durumda neler olabileceğini biliyoruz’ dedi.
Sayın Öcalan orada, Suriye’deki bütün halkların kendi kimlikleriyle katılabilecekleri demokratik bir sistemi kastetti. Ama bunun olmaması durumunda olacak şeyi de açık ve net söyledi; bir diktatörlük. Yani başka bir Esad yönetiminin yeni bir isimle, yeni bir formülle devamı. Sonuçta Sayın Öcalan’ın genel değerlendirmeleri Türkiye açısından da Suriye açısından da Kürt halkı açısından da hep demokrasi vurgusu içeriyor. ‘Demokratik cumhuriyet’ derken de böyle, demokratik komünler birliği derken de… Yani demokrasi onun olmazsa olmaz gördüğü temel bakış açısını oluşturuyor. O anlamda Suriye’deki sistem yine bir diktatörlüğe dönüşecekse tabii ki bu diktatörlüğün bir parçası olmayacaktır Kürt güçlerinin kendisi.”
Gülistan Kılıç Koçyiğit, “O halde Öcalan’ın Suriye için yol haritası nedir? Siz tam olarak ne anladınız?” şeklindeki soruya ise şu yanıtı verdi: “Çok açık ve net bir şekilde şunu söyleyebilirim; demokratik bir Suriye. O zaman burada askeri bir sorun da kalmayacaktır. Yani YPG orduya mı entegre olmuş yoksa asayiş mi olmuş hususu ikinci, üçüncü, dördüncü gündem olacaktır. Çünkü zaten demokratik bir birlik sağlanmış olacaktır. Kendi kafasında tasarladığı bir demokratik sistem hedefi var ve bunu Kürtlerin olduğu bütün coğrafyalar için öneriyor, Türkiye için de Suriye için de Irak için de.”
‘BİZE MESELENİN ÖZÜNE DÖNÜN ÇAĞRISI YAPTI’
Önder Apo’nun perspektifinden çok açık ve net olduğunu da söyleyen Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Öcalan buradaki perspektiflerinde çok açık ve net. Türkiye açısından, Suriye açısından ve Irak açısından demokratik bir sistem arayışı var. Kendi kafasında tasarladığı bir demokratik dönüşüm hedefi var ve bunu Kürtlerin olduğu bütün coğrafyalar için öneriyor açıkçası. Bu çerçeveden bakılınca Türkiye kamuoyunun çok öncelediği silah meselesi aslında orada bir detaya dönüşüyor. Yani asıl meselenin özünü biz kaçırarak tartışıyoruz. Sayın Öcalan bir kez daha bize ‘Meselenin özüne dönün’ çağrısı yaptı aslında. Meselenin özü orada nasıl bir sistem olacağı. ‘Şara dönüştüğünü söylüyor. Bu dönüşüm demokratik olacaksa hay hay, bir sorun yok. Ama bu demokratik bir dönüşüm değilse götüreceği yer diktatörlüktür. O diktatörlüğün altında da hiç kimsenin yaşama şansı yoktur’ diye bir belirlemede bulunmuş oldu” şeklinde konuştu.
‘KUZEY VE DOĞU SURİYE İLE İLETİŞİM ARTTIRILMALI’
Önder Apo’nun görüşmede Suriye Demokratik Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum Abdi ile Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi Eş Başkanı Îlham Ehmed’in isimlerini de zikrettiğini kaydeden Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Beni dinlerler, beni önemserler” dediğini aktardı.
Gülistan Kılıç Koçyiğit, Önder Apo’nun “Benim Kuzey ve Doğu Suriye yönetimindekilerle iletişim olanaklarım arttırılmalı” dediğini de aktardı.
‘TUTANAĞIN ÖZET HALİNDE YOK’
İmralı’yla yapılan ziyaretin tutanaklarının özet halinde Önder Apo’nun Suriye konusundaki geniş değerlendirmelerinin yer almadığını dile getiren Gülistan Kılıç Koçyiğit, şunları söyledi:
“Suriye bağlamında yaptığı değerlendirme çok genişti. Üniter devlete karşı olmadığını; ama Suriye’nin demokratik olması gerektiğini, yerel demokrasinin olmazsa olmaz olduğunu, Şara’nın bugün dönüştüğünü söylediğini; ama bu dönüşüm demokratik bir dönüşüm olmazsa bir demokrasi Şara’nın da bir diktatöre dönüşeceğini ve Suriyelilerine yeniden acı getireceğini çok açık ve net bir şekilde söyledi.
Bu özet metinde bunlara dair hiçbir vurgu yok. Çok sıradan bir değerlendirme var, genel geçer ifade edilmiş. Oysaki bu, kamuoyunun en fazla merak ettiği başlıklardan birisini oluşturuyor. Koşullar oluştuğu zaman Suriye meselesinin çözümüne de katkı sunabileceğini söyledi örneğin. O da tam anlamıyla özet metne yansımış değil. Burada çok ciddi bir yöntemsel bir sorun yaşıyoruz. Kamuoyundaki birçok tartışma açısından bugün en şeffaf olunması gereken gün. O görüşmeyi ve tutanağını kamuoyuna ve Komisyon’un bilgisine sunmamayı gerektirecek hiçbir durum yok bizim açımızdan.”
