Amûde Sineması Katliamından 65 yıl sonra aynı topraklarda, Rojava’nın kalbi Qamişlo’da 5‘inci Rojava Uluslararası Film Festivali başlıyor.
Amûde’nin külleri hâlâ sıcak. 1960’ta, Rojava’nın küçük bir kentinde yüzlerce çocuğun yanarak can verdiği Amûde Sineması Katliamı yalnızca bir trajedi değil, Kürt sinema tarihinin en karanlık başlangıç sayfalarından biri oldu. Bugün, o yangının küllerinden doğan bir başka ışık Rojava semalarını aydınlatıyor: 5‘inci Rojava Uluslararası Film Festivali, 13 Kasım’da tam da Amûde Katliamı’nın yıl dönümünde Qamişlo’da başlıyor.
Amûde’nin yanan sineması bu kez bir halkın belleğini aydınlatıyor. 1960’ta yüzlerce Kürt çocuğun yanarak can verdiği Amûde Sineması Katliamının 65. yıldönümünde, aynı topraklarda, aynı tarih olan 13 Kasım’da, Rojava’nın kalbi Qamişlo’da 5‘inci Rojava Uluslararası Film Festivali başlıyor. Festival, bu yılki teması “Ortak Hikâyeler ve Özgür Sinema” ile yalnızca bir sanat etkinliği değil, bir kolektif hafıza ve direniş manifestosu olarak izleyiciyle buluşmayı hedefliyor.
Festival, Amûde Sineması önünde yapılacak bir anma töreniyle başlayacak. O gün, 283 çocuğun külleri arasından doğan sinema bir kez daha hayatı savunacak.
Festivalin sembolü olarak belirlenen Anka kuşu da Amude sinemasına atfen küllerinden doğuşun, belleğin ve devrimin hafızası olarak yer aldı.
Festivalin hazırlığı ise adeta Rojava toplumunun küçük bir kesiti gibi şekillenmiş durumda. Yönetmeninden senaristine, işçisinden öğretmenine, öğrencisinden savaşçısına kadar herkesin emeğiyle. Rojava Film Komünü, yalnızca bir sinema kolektifi değil, devrimin kültürel belleğini örgütleyen bir toplumsal alan olarak çalışma yürütüyor. Tüm hazırlık süreci, afiş tasarımlarından teknik altyapıya, çeviriden tanıtıma kadar komünal bir dayanışma içinde yürütülen festivalin hazırlığı Rojava Film Komünü tarafından gerçekleştiriliyor.
Toplam, 81 filmin yer aldığı ve 7 gün sürecek festivalin film gösterimleri, Qamişlo’daki Mihemed Şexo Kültür Sanat Merkezi ve Tev-Çand Mezopotamya Sinema Salonu’nda gerçekleşecek.
Programda 21 belgesel, 7 uzun metraj Kürtçe film, 8 Suriye yapımı film, 8 uluslararası uzun metraj film ve 37 kısa film yer alıyor. Filmler, özellikle direniş, özgürlük arayışı, göç, toplumsal mücadele gibi temalar bu yılın seçkisinde öne çıkıyor.
Festival kapanışını ödül töreniyle gerçekleşecek ve atfedilen ödül isimleri ise devrimci sinemanın keskin bir yansıması olacak. Keza, Sırrı Süreyya Önder adına Demokrasi ve İnsan Hakları Ödülü, Mazdek Ararat Emek Sineması Ödülü, Menice Haco Özgür Kadın Cesareti Ödülü ve Halil Dağ Özgür Sinema Ödülü gibi toplam 5 kategori de ödüller dağıtılacak. Bu ödüller, sadece sanatsal başarı değil, aynı zamanda politik duruşu da temsil ediyor olacak.
Kadın yönetmenler ve kadın özgürlükçü sinema dili festivalin ruhunu şekillendiriyor. Festival komitesi, kadınların bu sürecin her aşamasında aktif rol aldığını, sinemanın da bu bakış açısını taşıdığını vurguluyor. Rojava Devrimi’nin kadın devrimi olduğuna dikkat çekiliyor.
Festivalin açılış filmi ise bir Rojava Film Komünü yapımı olan “Heval Bırako” olacak. Senaryosu, gazeteci Nazım Daştan‘ın gerçek yazdığı gerçek bir öyküden yola çıkarak yazılan film, Rojava Film Komünü tarafından üretildi ve yönetmenliğini Numan Yiğit yaptı. Ayrıca komünün yapımı olan belgesel “Hemo” ilk kez gösterilecek. Suriye sineması bölümünde, uzun süredir yasaklı ya da gösterilemeyen filmler ilk kez Rojava perdesine çıkıyor: The Immortal Sergeant, The Translator, Ajnabi gibi yapımlar bunlardan bazıları olacak.
Yine film gösterimlerinin yanı sıra festival boyunca gerçekleştirilecek panel, söyleşi, sinema atölyeleri ve etkinlikleri, söyleşiler ve ödül törenleriyle Rojava Film Festivali, hem sinemayı hem de toplumsal dayanışmayı kutlayan önemli bir platform olmayı hedefleyecek.