Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Akın: Türkiye Lozan’daki inkarla yüzleşmelidir

PAYLAŞ - BEĞEN

Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akın partisinin grup toplantısında konuştu. Lozan’ın imha ve inkar getirdiğini söyleyen Akın, “Yeni bir sayfa açmak ve yeni bir süreci başlatmak için geç değildir. Türkiye’deki devlet aklı bununla yüzleşmelidir” dedi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüsü İbrahim Akın, partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

Akın’ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“8 yıl önce, insanlık düşmanı karanlık IŞİD ordusuna karşı savaşan Kobani halkıyla dayanışmak için yola çıkan sosyalist devrimcilere yönelik Suruç’ta gerçekleşen kanlı saldırının yıldönümündeyiz. Orada hayatını kaybeden 33 devrimci yoldaşımızı saygıyla anarak başlamak istiyorum.

Rojava Devriminin 11. yıldönümü selamlıyoruz. Bu devrim halkların, inançların, kimliklerin bir arada barış içerisinde yaşamasına olanak sağlıyor. “Vermediğiniz şeyi alamazsınız. Kendinizi vermeniz gerekir. Devrimi satın alamazsınız.. Devrim olabilirsiniz ancak. Devrim ya ruhunuzdadır, ya da hiçbir yerde değildir.” Buradan, Devrim olmayı hem dünyaya hem de gelecek kuşaklara göstermiş bir halkı ve bu devrimin 11. Yılını selamlıyorum. Rojava’da Devrim’in kendisi olan ve onu yaşatan Rojava Halklarına bin selam olsun”

“Zalime boyun eğmeyen Hüseyin’in mücadelesinin şahsında, Kerbela, tüm mazlum halkların direnişinin sembolü olmuştur. Can verip yolundan dönmeyenlerin anıları önünde saygıyla eğiliyor, bu amaçla tutulan Muharrem oruçlarının Hakk katında kabul olmasını diliyoruz.

Ezidiler tarih boyunca defalarca soykırıma ve katliama maruz bırakıldı. Urfa’nın Viranşehir ilçesine bağlı Zewra (Işıklı) köyünde Êzidîlerin mezarları ve mabetleri geçtiğimiz hafta tahrip edildi.Köylerine geri dönmek isteyen Êzidîler engelleniyor. Êzidîler yersiz, yurtsuz bırakılmak ve mülksüzleştirilmek isteniyor.
Êzidîleri tehdit edenler, korucular ve iktidarın yerel işbirlikçileridir. Êzidîlere karşı suç işleyenler IŞİD’in yapmak istediği soykırım zihniyetini taşıyanlardır

“24 Temmuz Lozan Antlaşması’nın 100. Yıldönümü. Bu yüz yıl tüm halklar için inkâr ve imha konseptinden ibaret bir süreç oldu. Yeni bir sayfa açmak ve yeni bir süreci başlatmak için geç değildir. Türkiye’deki devlet aklı bununla yüzleşmelidir. Demokratik cumhuriyet için Toplumsal Lozan şarttır, oluşturulmalıdır!

AKP’NİN TORBA YASASI VE EK BÜTÇE

“AKP-MHP iktidarı, parlamentoyu tek adamın emrine soktu, sadece onun istediği kararları onaylayan bir kurum haline getirdi. AKP’nin torbasından çıkan şey yüksek zamlar ve ağır vergiler oldu. Bu zamlar ve vergiler, milyonlarca yurttaşımızın insanca yaşama hakkının gaspıdır.

2023 başında yapılan merkezi yönetim bütçesi daha 6 ay geçmeden iflas etti

Bütçenin 6 ayda iflas etmesine gerekçe olarak depremi gösteriyorlar ama her zamanki gibi yalan söylüyorlar. 1,2 trilyon liralık ek bütçenin sadece yarısını depremle ilgili işlerde kullanacaklar. Torba kanunla bir de Erdoğan’a ek bütçeden fazla (1,5 trilyon liraya yakın) ilave borçlanma yetkisi verildi. Bütün zamların, ağır vergilerin nedeni saray rejiminin aç gözlülüğüdür. Erdoğan rejimi ülkeyi borçlandıracak, yoksullar hayatı boyunca borç ödeyecek öyle mi? Yok öyle yağma! Aklınızdan çıkarmayın bu halkı sizden koruyacağız, bu ülkeyi soydurmayacağız.”

“Yüzde 100 artırımlı MTV’nin, bunca ağır vergilerin ve yüksek zamların, bir gecede akaryakıta gelen rekor zammın tek nedeni, doymak bilmeyen bu rejimin aç gözlülüğü ve ülkedeki tüm serveti zenginlere transfer etme gayretidir. En son iki gün önce yayınlanan bir Erdoğan Kararnamesi ile ilaca da yüzde 30 zam yaptılar. İşçiye, memura, emekliye, çalışana kaşığın ucuyla verdiklerini kepçeyle okkalı şekilde geri alıyorlar.”

MALİYE BAKANLIĞI AÇIKLAMASI

“Maliye Bakanlığı, hiç yüzü kızarmadan milyonlarla dalga geçer gibi “az bile yaptık” anlamına gelen bir açıklama yaptı. Türkiye’deki benzin fiyatını, halkın alım gücü farkını yok sayarak Avrupa ile kıyasladı.

Ne Yapmalı? Bu ülkenin yoksul emekçi halkı asla çaresiz değildir. Önümüzde yürünmesi gereken yollar, aşılması gereken barikatlar, yıkılması gereken korku duvarları var. Sokak özgürlüktür, sokak, seslerimizin daha gür çıkmasıdır, sokak toplumsal dayanışmadır, sokak, kol kola yürümektir. Biz yoksulların, emekçilerin, ezilenlerin sesiyiz ve milyonlarız. Yürüyelim. Bize dayatılana Hayır diyelim!

ERDOĞAN’IN KÖRFEZ ÜLKELERİ GEZİSİ

“Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Körfez ülkelerini kapsayan bir gezi yaptı. Daha düne kadar 15 Temmuz’un finansörü dediği ülkeler, şimdi Erdoğan’ın umudu haline gelmiş durumda. Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri‘nden devlet nişanı aldı ve sonra 50,7 milyar dolarlık anlaşma yaptıklarını açıkladı. Erdoğan geziye çıkarken “biz neyi satacağımızı biliriz” demişti. Bu 50,7 milyar dolar karşılığında neyi sattın Erdoğan? Neyi ipotek ettin? Neye söz verdin?

“Erdoğan’ın körfez ülkelerinden dilenerek alacağı para da batmakta olan ülke ekonomisini kurtarmaya yetmeyecek. Bütün amaç, ekonomik krizdeki ülkenin şiddetli ve ani çöküşünü, yerel seçimler atlatılana kadar erteleyebilmek. Ülkenin bütün beşeri, ekonomik ve doğal kaynaklarını iç ve dış sermayeye sonuna kadar peşkeş çekiyor.”

Ayrıntılar Geliyor…