Dersim’de, 5 Ocak 2020’de kaybolan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun ailesi, seçimler öncesi Kemal Kılıçdaroğlu’na bir mektupla seslendi. Aile, “Kızımızın sesine her mecrada ses olun” dedi.
Dersim’de 5 Ocak 2020’de kaybolan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Gülistan Doku’nun ailesi, Millet ittifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na mektupla çağrıda bulundu.
Mektupta, “Adalete susayan bu halkın tercihi ile cumhurbaşkanı olursanız bu süreci sil baştan ele alıp kızımıza ne olduğunu bizlere açıklayın. Bu olayın sorumlularını yargı önüne çıkarıp gereken cezayı almasını sağlayın” ifadelerine yer verildi.
‘ŞENYAŞAR AİLESİNE SES OLDUĞUNUZ GİBİ…’
14 Mayıs’ı büyük umutla bekleyen milyonlarca aileden biri olduklarını belirten aile, Kılıçdaroğlu’dan Şenyaşar ailesinin sesine ses oldukları gibi, Doku ailesinin de sesine ses olmasını istedi. Mektupta, şu ifadelere yer verildi:
“Biz kim miyiz? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde kendi halinde yaşayan bir aileyiz. Aslında aileydik. Ta ki kızımız Gülistan Doku’nun memleketiniz olan Dersim’de kaybolduğu 5 Ocak 2020 tarihine kadar. Üç buçuk yıl dile kolay, bir çırpıda söyleyiveriyoruz; bin 227 gün. Pirom, biz yıllardan geçtik, biz her ayı, her haftayı, her günü, her saati, her saniyeyi sayar olduk. Hem kızımıza olan hasretimizden hem de adalete olan hasretimizden. Biz geçen bunca sürede adalete olan inancımızı diri tutmaya çalıştık, çalışıyoruz. Görüyoruz ki, siz de bulunduğunuz her ortamda adaletsizlikle karşı karşıya kalan insanlarımızın sesi olma gayretindesiniz.”
Gülistan’ın üç buçuk yıldır her tarafı kameralarla çevrili olan Dersim’de kayıp olduğunun ifade edildiği mektupta, tek şüpheli Zeynal Abrakov’un etkin bir soruşturma geçirmesi ve yargılanması gerektiği belirtildi.
NE OLMUŞTU?
Üniversite öğrencisi Gülistan Doku, 5 Ocak 2020 Pazar günü kaldığı Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Kız Yurdu’na geri dönmedi. Doku’ya ulaşamayan yurt arkadaşları endişelenip Tunceli İl Emniyet Müdürlüğü’ne başvurdu ve ailesine haber verdi. Aile kente gelerek 6 Ocak’ta Emniyet Müdürlüğü’ne kayıp başvurusunda bulundu.
Doku’nun bulunması için arkadaşlarıyla görüşen, cep telefonu sinyallerini izleyen polisler, kent genelindeki MOBESE kayıtlarını inceledi. İncelemelerde Doku’nun saat 11.29’da, Atatürk Mahallesi’ndeki minibüs durağından üniversite aracına bindiği tespit edildi. Ancak bindiği aracın yol güzergahında bulunan MOBESE kameralarında yapılan incelemelere rağmen araçtan nerede indiği tespit edilemedi.
Bindiği minibüsün şoförü belirlenerek ifadeye çağrıldı. Sürücü, pazar günü olması dolayısıyla aracın üniversiteye girmediğini, dönüşte minibüsün boş döndüğünü ve Doku’nun nerede indiğini hatırlamadığını söyledi. Sürücünün bu ifadesi üzerine Doku’nun kameraların görmediği tek durak olan kent merkezinin Sarı Saltuk Köprüsü’nde indiği tahmin edildi.
BAŞ ŞÜPHELİNİN TUTUKLANMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Kadınlar ve Doku’nun ailesi Gülistan’ın bulunması için mücadele etti. Bu sayede, barajın boşaltılmasına karar verildi. 17 Haziran’da Zeynal A’un şüpheli olarak tutuklanması için Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe verildi. 29 Ağustos’ta da Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Gülistan Doku’nun 5 Ocak’tan bu yana kayıp olmasına ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu tamamlandı.
Raporun tamamlanmasının ardından ailenin avukatı Ali Çimen, baş şüpheli olarak gösterilen Zeynel A.’nın tutuklanması için talepte bulundu. Zeynel A hakkındaki tutuklama talebinin reddeden başsavcılık, şüphelinin, ifadesinin alınmasına karar verdi.
4 Ağustos’ta ise Doku’nun en son görüldüğü ve intihar ettiği iddia edilen Dinar Köprüsü üzerindeki görüntülerin bilirkişi incelemesi tamamlandı. İstanbul Ulusal Kriminal Büro’nun hazırladığı raporda, “Köprü ayağındaki efekt bir piksel artığı olup, kesinlikle yukarıdan suya düşen bir insan veya eşyanın suda yükselttiği su sütunu değildir” ifadelerine yer verildi.
Baraj gölünde arama yapan ekiplerce 187 gün süreyle su altı ve üstünde sürdürülen çalışmalardan sonuç alınamadı.
Ailenin, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile görüşmesinin ardından Uzunçayır Baraj Gölü’nün kısmen boşaltılması kararı verilerek su altı arama çalışmalarına 6 Ağustos’ta 17 ekip ile yeniden başlandı ve 13 gün süren yoğun aramalardan sonuç alınamaması üzerine aramalara 18 Ağustos’ta son verildi.