BATMAN – HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, depremin olduğu bölgelerde Kürt nüfusunun ağırlıkta olmasına rağmen arama kurtarama ekiplerinden Kürtçe bilenlerin çalıştırılmamasına tepki göstererek, “Yardım çalışmalarında Kürtçe yoktu” dedi.
Batman’da faaliyet yürüten Arî Dil Araştırmaları ve Kültür Derneği (ARÎ-DER), 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla açıklama yaptı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi önünde yapılan açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-(TJA) aktivistleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri Batman Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri, görevden alınarak yerine kayyım atanan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Songül Korkmaz, 78’liler Girişimi, HDP, DBP, Yeşil Sol Parti il yöneticileri katıldı. “Hezkirina ziman hezkirina welat e, hezkirina welat hezkirina xwebûnê ye” pankartının açıldığı eylemde, ARÎ- DER Eşbaşkanı Elif Kıvırcık konuştu.
RESMİ DİL TALEBİ
Maraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde, devletin Kürtçeye yaklaşımının bir kez daha ortaya çıktığını belirten Kıvırcık, “Halkımızın birlik ve beraberliği olmasaydı, bu felaketin sonuçları çok daha büyük olabilirdi. Bundan sonra bu birlikteliği güçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü bu kanlı sistemden kendimizi kurtarmanın başka yolu yok. 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nde her koşulda halkımızın yanında olduğumuzu belirtmek isteriz. Halkımızı ve anadilimizi sistemin insafına bırakmayacağız. Kürtçe resmi dil ve eğitim dili olana kadar mücadele edeceğiz” dedi.
DEPREMDE FAŞİZAN YAKLAŞIM
Eğitim Sen Şubesi Başkanı Nurettin Şimşek ise, çocukların anadillerinden yoksun bir şekilde eğitim gördüklerini belirterek, anadilde eğitim talebini yineledi. Kürtçenin eğitim dilli olması için mücadeleyi sürdüreceklerini dile getiren Şimşek, Kürtçenin eğitim dili olmaması halinde yok olma ile karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.
HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran da, büyük yıkımın yaşandığı depremde Kürtçeye dönük tahammülsüzlüğü gördüklerini belirterek, kendini anadilinde ifade etmekten çekinen insanların bundan kaynaklı yaşamını yitirdiğini söyledi. Binlerce insanın enkaz altında olduğu bir dönemde faşizmin kendini gösterdiğini kaydeden Başaran, “Böylesi ağır bir süreçte bile devlet faşizan yaklaşımından vazgeçmemiştir. Yıkımın olduğu kentler, yoğun Kürt nüfusunun olduğu yerlerdi. Arama kurtarma çalışmasında, yardım çalışmalarında Kürtçe yoktu. İnsanlar kendi dillerinde isyanının dile getiremez olmuş durumda. Milyonlarca Kürdün yaşandığı bu coğrafyada faşizmden kaynaklı insanlar dilini konuşmaktan korkar hale gelmiştir” diye belirtti.
DIŞİŞLERİ BAKANI KÜRTÇE TEŞEKÜR ETMEDİ
Okul, adliye, hastane ve devletin birçok kurumundan Kürtçeye yönelik saldırıların olduğunu ifade eden Başaran, “Dışişleri Bakanı bütün dillerde teşekkür mesajı yayınladı, ancak Kürtçe teşekkür mesajı yayınlamadı. Bu inkarın ete kemiğe bürünmüş hali. Böylesi bir afette bile faşizan davranış içindeler. Bizim zaten bunlardan bir beklentimiz yok. Anadilimizi yaşamın her alanına taşıyalım. Kürtçeye sahip çıkalım. Bunların bu faşizan yaklaşımlarına cevap olabiliriz. Bu talancı, inkarcı zihniyete hep birlikte mücadele verelim” diye konuştu.
Açıklama, “Zimanê me rûmeta me ye” ve “Zimanê me hebûna me ye” sloganları ile son buldu.