İstinaf Mahkemesi, örgüt üyelerinin cenaze ve taziyelerine katılmanın “insani olduğunu” değerlendirerek, MEBYA-DER yöneticisi Yıldız Damla’ya verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasını bozdu. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği’ne (MEBYA-DER) yönelik başlatılan soruşturma sonrası haklarında dava açılan ve ceza verilen bir kişinin daha cezası bozuldu. 26 Haziran 2020’de gözaltına alındıktan 3 gün sonra tutuklanan, bir süre sonra tahliye edilen ve daha sonra 3 Mart 2021’de yeniden gözaltına alınarak adli kontrol şartıyla serbest bırakılan MEBYA-DER yöneticisi Yıldız Damla hakkında verilen 6 yıl 3 aylık hapis cezası, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi tarafından bozuldu.
CENAZEYE KATILMAK SUÇ DEĞİL
İstinaf Mahkemesi, Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin dernek faaliyetleri, telefon tapeleri ile örgüt üyelerinin cenaze törenlerine ve taziyelerine katılmak gerekçeleriyle verilen cezaya karşı yapılan itirazı yerinde buldu. Kararda, “insani mülahazalarla katılan cenaze törenleri ve taziyelerin” tek başına örgüt üyeliği suçlaması için yeterli olmadığı değerlendirmesi yapıldı. Kararda, örgüt üyelerinin cenaze ve taziyelerine katılmanın “örgüt faaliyeti” olarak da kabul edilemeyeceğini vurgulandı. Kararda, ayrıca taziye ve cenazelere katılımda “örgüt talimatının” bulunup bulunmadığı” ile “örgüt çağrısı” doğrultusunda hareket edilip edilmediğinin de araştırılması istendi.
‘TALİMAT’ ARAŞTIRILMALI
Kararda şu ifadelere yer verildi: “(…) Özellikle ölen örgüt mensuplarının cenaze-taziye törenleri için örgüt talimatı ile icra olunan organizasyon içinde yer almaksızın sırf insani mülahazalarla cenaze ya da taziyelere katılmaktan ibaret eylemlerin müsnet suç yönünden tek başına delil ya örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği gözetilmek suretiyle, örgüt üyeliği için sübutu kabul edilen her bir eylem ve olay yönünden internet ortamında, basın ya da yayın yoluyla, ya da başka bir suretle örgüt talimatı ve çağrısı bulunup bulunmadığı, sanığın anılan olaylara bu talimat ve çağrılar doğrultusunda katılıp katılmadığı, sanığın Diyarbakır (Bağlar) dışında başka yerlerde (Başka il ve ilçelerde) eylem ve olaylara katılıp katılmadığı, bu olaylar kapsamında olarak sanık hakkında ayrıca ceza soruşturması ya da kovuşturması yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılması, yapılmış ise sanıkla ilgili bilgi ve belgelerin denetime elverişli olacak şekilde dosya arasına alınması ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 217. maddesi uyarınca sanık ve müdafiine okunarak diyeceklerinin sorulması gerektiği..” İstinaf Mahkemesi, yeniden incelemesi ve yeni bir hüküm kurması için dosyayı Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Oy birliğiyle alınan kararda, Damla hakkında uygulanan adli kontrol tedbirinin ise devamına karar verildi.