Kürt halkının Abdullah Öcalan’ın başlatacağı yeni sürece mücadele ruhunu diri tutarak girmesi gerektiğini kaydeden İmralı Heyeti üyesi İdris Baluken, “Bu final sahnesini çözüm ve müzakere ile barış süreci ile sonuçlandırmalıyız. Sayın Öcalan’ın olduğu masada Kürt halkı kaybetmez” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük gerçekleştirilen 15 Şubat Uluslararası Komplosu’nun 26’ncı yıl dönümü vesilesiyle Fransa’nın Strazburg kentinde gerçekleştirilen yürüyüş sonrası miting düzenlendi.
Mitingde konuşan İmralı Heyeti üyesi İdris Baluken, Strazburg’da ortaya çıkan fotoğrafla uluslararası komplonun çöktüğünü dile getirdi. Komployu kınayarak, sözlerine devam eden Baluken, “Sayın Öcalan’ın başlatacağı yeni bir sürecin heyecanını taşıyoruz. Selam olsun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a” dedi.
‘HALA BARIŞA UYGUN TUTUMU GÖREMİYORUZ’
Abdullah Öcalan’ın 30 yıldır aynı irade ile Kürt meselesinin demokratik barışçıl çözümünü savunduğunun altını çizen Baluken, “Aradan geçen 26 yılda Sayın Öcalan’ın gösterdiği samimiyet düzeyini muhataplarında görmedik. Biz maalesef bu kesimlerde hala barışa uygun bir tutum görmüyoruz. Fakat umudumuz hala çok büyük. Çünkü biz muhataplardan çok 26 yıldır kendi halkı için 5 metrekarelik zindanda direnen Sayın Öcalan’a güveniyoruz” diye belirtti.
‘ÖZGÜR ÇALIŞMA KOŞULLARI OLUŞTURULMALI’
İlk olarak barış dilinin oluşturulması gerektiğini kaydeden Baluken, AKP iktidarının “parmak sallayan” anlayıştan vazgeçmesi gerektiğini belirtti. Abdullah Öcalan’ın halkın iradesini temsil ettiğine dikkat çeken Baluken, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan, gerçek bir önderliktir. Sayın Öcalan’a yaklaşım barışa, demokratik çözüme, özgür geleceğe yaklaşımdır. Tecrit devam ederse muhatapların samimi olduğuna inanmayız. İmralı işkence sistemini tarihin çöp sepetine atmanız lazım. Sayın Öcalan’ın özgür çalışır ve müzakere eder koşullarını oluşturmanız gerekir. Özgürce fikirlerini söyleyebileceği koşulları oluşturmanız gerek. Barışın yolu müzakereden geçer, müzakerenin yolu da İmralı’nın kapılarının açılmasından geçer. Sayın Öcalan kendi halkı ile özgürce konuşacak ortama kavuşursa, o zaman biz yeni bir sürecin şekilleneceğine inanabiliriz.”
‘SAYIN ÖCALAN’IN OLDUĞU MASADA KÜRT HALKI KAYBETMEZ’
Tarihi sorumluluk alınacak bir süreçten geçildiğini dile getiren Baluken, “Beklentili ve rehavete düşecek yaklaşımlar maalesef Sayın Öcalan’ın başlatmak istediği hamle ile ilgili toplumsal ve siyasi zemini güçlendirmez. Biz bu yolda ne kadar güç biriktirir ve irade koyarsak o düzeyde sonuç alırız, müzakere sürecini başlatabiliriz. O nedenle tüm halkımız bu duyarlılığı bırakmamalıdır. Kürt halkı ulusal birlik perspektifi ile bu yeni sürece kendi mücadele ruhunu diri tutarak girmelidir. Bu final sahnesini çözüm ve müzakere ile barış süreci ile sonuçlandırmalıyız. Sayın Öcalan’ın olduğu masada Kürt halkı kaybetmez” diye konuştu.
‘ULUSLARARASI KURUMLAR HAREKETE GEÇMELİ’
Uluslararası kurumlara da hem Kürt meselesinin çözümü hem de İmralı’daki tecridin kaldırılması için sorumluluk alma çağrısında bulunan Baluken, şunları söyledi: “Buradaki uluslararası kurumlar, gerek İmralı’daki işkence sisteminin gerekse Kürt sorununun çözümü için sorumluluk alabilir, yetkilerini kullanabilirler. Bunun için bizim sesimizi bu kurumlara duyurmamız gerekiyor. Bunun için mücadele etmemiz gerekiyor. AİHM’in umut hakkı kararı bir an önce hayata geçirilmeli. Bu kurumlar karar vermiş ama uygulamıyorsa, bir kez daha onlara sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Buradaki bu kurumlar Kürt halkının sesini duymalı. Sayın Öcalan hep ‘tartışmanın gücü çözümün gücüdür’ derdi. Biz ne kadar çok tartışırsak, bu süreç o kadar daha çok barışa yakın olur. Onun için tartışmaktan kimse kaçmamalı.
Miting, verilen müzik dinletisiyle sona erdi.
