Sokağa çıkma yasaklarında kızı katledilen ve 7 yıldır cenazesine ulaşamayan anne Hezni Arslan, çocuklarının cenazelerinin üzerinde “festival” gerçekleştirilmesine tepki göstererek, halka “Mehmet Tunç ve Hacer’i hatırlayın” diye seslendi.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde, valilik, kaymakamlık ve kayyım sponsorluğunda 30 Ekim’de, “Cizre Müzik Festivali By Mr. Dosso Dossi” adı altında düzenlenmesi planlanan festivale tepkiler devam ediyor. Bir yandan “Kültürel soykırım” olarak tanımlanan festivallerin amacına dikkat çekilirken, diğer yandan programların iptal edilmesi çağrısı yapılıyor. Festivallerin yapılması için belirlenen ilçelerin, yakın tarihte direnişe sahne olan ve 288 kişinin katledildiği kent olması da, yakınlarını kaybeden aileleri öfkelendiriyor.
14 Aralık 2015’te ilan sokağa çıkma yasağında, Cizre’de evlerin bodrum katlarında 177 kişi katledildi. Uzun uğraşlar sonucu aileler yakınlarının cenazelerine ulaşırken, katledilen Feride Yıldız, Mardin Çelebi, Hacer Arslan, Osman Gökhan, Hüseyin Derviş, Servet Aslan, İdris Susin, Ali Aslan, Cemal Pürlek, Emrah Aşkan, Osman Esmeray, Mustafa Keçanlu, Emrah Aşkın, Sakine Durmiş’un cenazesi aradan geçen 7 yıla rağmen halen bulunamadı. Henüz 14 kişinin cenazesine ulaşılmamışken, çatışmaların yaşandığı mahallelerde yıkılan evlerden geriye kalan molozlar Mem û Zîn Parkı’nın yanında akan Dicle Nehri kenarına döküldü.
PARK YETMEDİ, BİR DE FESTİVAL YAPIYORLAR
Hezni Arslan’ın sokağa çıkma yasaklarında kızı Hacer, oğlu Mehmet Sait ve kardeşi Selim Turay katledildi. Kardeşi ve oğlunun cenazesine ulaşan anne Arslan, 7 yıldır kızı Hacer’in cenazesini arıyor. Festivalin yapılacağı yerin bilinçli olarak seçildiğini söyleyen Arslan, “Hangi vicdan kabul eder?” diye sordu.
Geçen süreye rağmen kızının cenazesini arayan anne Arslan, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bodrum katını yıktıklarında oradaki her şeyi toplayıp bu parkın dibine boşalttılar. O zaman kendimde değildim. Molozlar döküldüğünde bir hemşireye ait bir el bulundu. Hacer’e ait olabilir düşüncesiyle eşim gidip sormuştu. Eşime, ‘erkek eli’ dediler. Şunu biliyoruz ki; o zaman o bodrumlarda her şeyi toplayıp bu parkın içine attılar.”
Çocuklarına “o parka gidip oturmayın, önünden dahi geçmeyin” diye vasiyet ettiğini belirten Arslan, “Çocuklarım o parka gitmiyor. 7 yıldır ne ben ne de çocuklarım buradaki parklara gitmiyoruz. Bizim için çok zor. Çocuklarımızın cenazeleri ortada yok. Çocuklarımızın cenazeleri üzerinde park yaptılar. Yetmedi, o parkta bilinçli olarak festival düzenliyorlar” diyerek tepki gösterdi.
HACER’İ VE MEHMET TUNÇ’U HATIRLAYIN
Çocuklarının kemikleri üzerinde festivalin yapılmasının kabul edilir olmadığını dile getiren Arslan, “Bize şunu söylemeye çalışıyorlar; ‘Çocuklarınızın kemikleri üzerinden her şeyi yapabiliriz’ diyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. Daha annelerin yarası tazeyken, o bodrumların üzerinde bina inşa edip gidip orada oturdular. Hangi vicdan bunu kabul eder? Cizre halkına çağrımdır; o festivale katılmayın. Cizre bodrumlarını hatırlayın, Mehmet Tunç ve Hacer’i hatırlayın. Umut ediyorum ki festivale kimse katılmayacak. Bu festivali düzenleyenleri de kınıyoruz” diye belirtti. (MA)