Aydın’da 7 HDP’li kadına açılan davanın avukatı, polisin oluşturduğu dosyanın mahkemeye gönderilerek, karara dönüştürülmeye çalışıldığını belirterek, “ne suç delili ne de suçlu durumu var” dedi.
Aydın’da 7 HDP’li kadın hakkında açılan davanın avukatı İlyas Danyeli, polisin oluşturduğu bir ceza dosyasının mahkemeye gönderilerek, bir karara dönüştürülmeye çalışıldığını belirterek, “Ortada ne bir suç delili ne de suçlu durumu var” dedi.
Aydın merkez ve ilçelerinde, 14 Şubat 2021 tarihinde yapılan ev baskınlarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi 11 kadın “terör örgütü propagandası” yaptıkları iddiasıyla gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı. Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tamamladığı soruşturma kapsamında 11 kadından 7’si hakkında “terör örgütü üyeliği” ve “terör örgütü propagandası” iddialarıyla iddianame hazırlandı. Aralarında HDP Aydın İl Eş Başkanı Aysel Batyar Önsel’in de bulunduğu 7 kadın hakkında hazırlanan iddianame, Aydın 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi, davanın ilk duruşması 11 Kasım’da görülecek.
34 sayfadan oluşan iddianamede, HDP Kadın Meclisi’nin ülkenin dört bir yanında yaptığı 4 basın açıklaması suç olarak gösterildi. Suç delili olarak gösterilen açıklamalar ise, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve HDP milletvekili Leyla Güven ile TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın tutuklanması, kadın haklarının gasbedilmesine karşı yapılan protesto, yine Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçinin anıldığı açıklamalar. İddianamede, bu açıklamaların Özgür Kadın Hareketi’nden (Tevgera Jinên Azad-TJA) alınan talimat doğrultusunda yapıldığı öne sürüldü.
ARAM TİGRAN’I DİNLEMEK SUÇ OLDU
Öte yandan yapılan ev baskınlarında alıkonulan ve aralarında Ayşe Şan, Aram Tîgran ile Ferhat Tunç gibi sanatçıların seslendirdiği ezgi ve şarkıların bulunduğu müzik CD’leri de iddianamede suç unsuru olarak gösterildi.
Hakkında iddianame hazırlanan kadınlardan HDP İl Eş Başkanı Aysel Batyar Önsel ve davanın avukatı İlyas Danyeli, iddianameye ilişkin konuştu.
TJA’DAN SUÇ ÜRETME ÇABASI
Avukat Danyeli, soruşturma sürecinde müvekkillere TJA ile ilgili tek bir soru dahi sorulmadığı halde iddianamenin tamamının “TJA’dan talimat alındığı” üzerinden kurgulandığını belirtti. Danyeli, dosyanın içeriğine dair şunları söyledi:
“İddianamede suç olarak yer alan basın açıklamaları TJA üzerinden kurgulanmış. Oysa bu açıklamaların tamamı HDP Merkezi Kadın Meclisi kararları doğrultusunda Türkiye’nin birçok ilinde kamuya açık yapılmış açıklamalardır. İddianamede “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Kadın, yaşam özgürlük” sloganları bile suç delili olarak gösterilmiş.
“POLİSİN OLUŞTURDUĞU BİR DOSYA”
Bu iddianamede, her zamanki gibi polis yargıyı yanıltarak, ceza dosyası inşa ediyor ve bu dosyayı mahkemeye gönderip karara dönüştürmeye çalışıyorlar. Gerçekten ortada bir suç delili yok, suçlu durumu yok. Legal bir partinin Türkiye çapında genel merkezin gönderdiği basın açıklamalarıdır. Burada gördüğümüz polis dosyayı kafasına göre şişirmiş. 34 sayfa iddianame oluşturmuş. Ne deliler hukuki anlamda delil, ne soruşturma gerçek anlamda hukuki soruşturma. Tamamen Aydın’daki kadın hareketini bastırmaya, dağıtmaya yönelik bir davadır.”
“GÖZDAĞI VE SİNDİRMEDİR”
HDP İl Eş Başkanı Aysel Batyar Önsel ise, AKP-MHP iktidarının HDP’nin önünü kesmek için yasaları ve yargıyı kullandığını belirterek, bununla sindirme ve korkutma hamleleri yaptığını söyledi. HDP’li kadınlar olarak her zaman bu baskıların karşısında durduklarını ifade eden Önsel, “Boyun eğmedik. Açılan dava bu minvalde yapılan bir gözdağıdır. Partimizin merkezi kadın meclisi tarafından önerilen eylem ve etkinliklerin hepsi “propaganda ve örgüt üyeliği” gibi saçma sapan suç unsuru olarak gösterilmiş. Yasalar nezdinde de hiçbir karşılığı olmayan, hukukla bağdaşmayacak iddianameyle karşılaştık” dedi.
“BİAT ETTİRİLMEK İSTENİYOR”
Biat etmeyen kadın hareketini sindirmeye dönük bir dava olduğunu belirten Önsel, şöyle dedi: “Çok komik iddialar mantıksız, mesnetsiz iddialar var. Gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra çalışmalarımıza devam ettik. Çünkü kadın hareketi kendi planını, programını, mücadele hattını örer, bu konuda kendi karar örgütlerinde bile bağımsız çalışır. Devletin bu baskılarına boyun eğmez. Bizde geri adım atmadık, atmayacağız. Faşist erkek egemen zihniyeti yıkılıncaya kadar mücadele edeceğiz.” (MA)