MERSİN – Newroz kutlamalarına sakladığı DEHAP bayrağı ile 25 yıldır giden Hasibe İlgen, Newroz ateşini yakmaya mecbur olduklarını belirterek, “Alanda halkımı görünce çok mutlu oluyorum” dedi.
Kürtler için özgürlük, serhildan, mücadele ve yeni bir başlangıç anlamına gelen Newroz ateşi, aynı zamanda Kürtlerin egemenlere karşı ortaya koyduğu direniş tarihini ifade ediyor. Newroz ateşi, her Kürdün kendine has direnme biçimiyle de gürleştiriliyor. Kendine has direnme biçimi oluşturanlardan Mersin’in Akdeniz ilçesinde yaşayan Mardin Nusaybinli Hasibe İlgen, son 25 yıllık süreçte kutlanan tüm Newrozlara 1997 tarihinde kurulan ve 2005 yılında kapanan Demokratik Halk Partisi (DEHAP) bayrağı ile gidiyor. 68 yaşındaki Hasibe İlgen, yaşadığı sürece bayrağı kimseye vermeyeceğini söylüyor.
BAYRAĞIN HİKÂYESİ
Hasibe İlgen’in DEHAP bayrağı ile Newroz ateşi arasında kurduğu ilişki, aslında birçok Kürdün kurduğu ilişki ile benzer. DEHAP ambleminde yer alan ateş sembolü, birçok Kürt tarafından Newroz ateşi olarak da ifade ediliyor. Ancak Hasibe İlgen için bayrağın başka bir anlamı da var. 25 yıldır gözü gibi sakladığı DEHAP bayrağının hikâyesini anlatan Hasibe İlgen, “Parti kurulduğu yıl, Nusaybin’e bir PKK’linin cenazesi geldi. Biz de cenazeyi sahiplenmek için partiye gittik. O dönem bana o bayrağı verdiler. O günden bu yana gittiğim tüm Newroz’larda bu bayrağı salladım. Ben yaşadığım sürece o bayrağı sallamaya, dalgalandırmaya devam edeceğim” dedi.
BAYRAĞINI VERMEDİ
İlgen, bir Newroz bayramında polislerin yanına gelerek DEHAP bayrağını kendisinden almak istediklerini, ancak polislere direnerek bayrağı vermediğini söyledi. İlgen, “Newroz’da polisler herkesin bayrağını aldı. Benim yanıma da gelip, bayrağı almak istediler. Ben onlara dedim ki, bu bayrak sürekli bendedir. Kimse bugüne kadar benden almadı, siz niye alacaksınız diyerek bayrağımı vermedim. Onlara dedim ki, ben bu bayrakla kimseye karışmıyorum. Onun için bayrağıma karışmayın dedim. Sonra bir tane polis bana bayrağı nerde ve kimden aldığımı sorunca, ben de ona, ‘bir yerde kadınlara bu bayrağı veriyorlardı, ben de bir tane aldım’ dedim. Yine söylüyorum, Yaşadığım sürece o bayrak bende olacak. Ben o bayrağı seviyorum. Kürtlerin bayrağı olduğu için seviyorum. Kimliksiz yaşanmadığı gibi bayraksız da yaşanmaz” şeklinde konuştu.
‘O ATEŞİ YAKMAYA MECBURUZ’
Newroz’un kendisi ve Kürt halkı için önemli olduğunu söyleyen İlgen, “Newroz ateşi bir kere çok güzeldir. Ben her yıl giderim. İzin vermezlerse de emekleyerek giderim. Benim Newroz’u sevmemin sebebi halkıma olan sevdamdandır. Halkımızı sevdiğim için Newroz’a gideceğim. Yine Newroz’un manası mutluluktur, neşedir, sevinçtir. Bizi öldürüyorlarsa da öldürsünler. Sanki bizim gibi insanlar öldürülmedi mi? Biz o ateşi yakmaya mecburuz” diye konuştu.
NEWROZ HEYECANI
Mersin’de 19 Mart Cumartesi günü “Dem dema serkeftinê ye” şiarıyla Tırmıl Miting Alanı’nda kutlanacak olan 2022 yılı Newroz’u için sabahın erken saatlerinde uyanacağını belirten İlgen, şunları söyledi: “Ben sabah erken uyanacağım; sarı, yeşil ve kırmızı elbiselerimi giyinip, bayrağımla birlikte Newroz’a gideceğim. Hangi elbisem temiz ve güzelse onu giyeceğim.”
‘HALKIMI GÖRÜNCE MUTLU OLUYORUM’
Kürtlerin cezaevlerine girmemesi için, tutuklanan Kürt kadınlarına şiddet uygulanmaması için herkesin Newroz’a gitmesi gerektiğini söyleyen İlgen, son olarak şunları söyledi: “Kürtlere diyeceğim heval hadi Newroz’a gidelim. Kimse gelmezse de tek başıma gideceğim. Newroz bizim günümüzdür. Ben Newroz’a gittiğimde, halkımı görüyorum ve çok mutlu oluyorum. Başı dik yürüyorum.” (MA)